Assassinations traduction Turc
222 traduction parallèle
200 churches destroyed, 300 political assassinations, 130 spontaneous strikes,
200 kilise yok edildi, 300 siyasi suikast yapıldı. 130 kundaklama yapıldı.
The army would give orders to attack, whereas the Communists were in favor of immediate guerrilla warfare, in the form of assassinations or sabotage.
Paris'in her yerinde öldürülenlerin listesi vardı. Ya umutsuzluğa kapılacak ve hiçbir şey yapmadan kendini serbest bırakacaksın ya da savaşacaksın.
He was accustomed to seeing his father offer prayers therein to the Buddha after completing assassinations!
Babasını, suikâstleri tamamladıktan sonra tövbe ederken görmeye alışık bir çocuktu.
For Assassinations I charge 500 Ryo.
Gerçekleştirdiğim suikastler için 500 ryo alırım.
Assassinations.
Suikastlar.
A total of 94... assassinations.
Toplamda 94 suikast yapılması gerek.
They have killings and executions and assassinations.
- Cinayetler, idamlar, suikastlar.
We had Vietnam, assassinations, the Black Panthers.
Vietnam, suikastlar, Kara Panterler vardı.
Performing its plots and assassinations.
Onların suikast ve entrikalarını düzenledi.
The method and caliber of bullet used... was the same as Wulfgar has used in similar assassinations.
Yöntem ve kullanılan kurşunun kalibresi Wulfgar'ın buna benzer suikastlerde kullandığı kalibreyle aynı.
General Renquo, you shall see to it that all the king's bodyguards are dead before the assassinations begin.
General Renquo cinayetler başlamadan önce, kralların muhafızlarının tamamının öldüğünden emin olacaksınız.
All of them perfect assassinations.
Hepsi mükemmel suikastlardı.
14 assassinations in eight different countries.
8 farklı ülkede 14 suikast.
Everything was familiar... ... names, cities, assassinations.
Her şeyi hatırladım isimler, şehirler, suikastler.
This witness is not an expert in political assassinations.
Bu tanık siyasi cinayetler konusunda uzman değil.
I've seen all sorts of crimes - carnage, assassinations, invasions...
Her tür suçu gördüm, katliam, suikastler, istilalar...
And assassinations.
Ayrıca suikastleri de bitirdim.
Since 10 years ago, when The Mutant Movement was formed, many assassinations were perpetrated, by this criminal organization.
Terörist grup, Mutant Hareketi'nin, 10 yıl önce kurulmasından bu yana bu suçlu topluluğu tarafından sayısız suikast eylemi gerçekleşti.
Your intimate involvement with the assassinations of two presidents.
İki başkanın suikastında da bizzat bulunuyor olmanı.
These assassinations may be an attempt to strike at the very fabric of our government.
Bu katillerin amacı belki de doğrudan devletimizin... ana yapısını hedeflemektedir.
My girlfriend wrote a very interesting essay on who might have ordered the assassinations.
Kız arkadaşımın ilginç bir teorisi var katillerin nedenleriyle ilgili.
It's a theory about the assassinations.
Cinayetlerin nedeniyle ilgili.
After the assassinations, I called his family.
Cinayetlerden sonra, ailesini aradım.
An unidentified guy says he knows about the assassinations.
Birisi cinayetleri bildiğini söylüyor.
And they said they knew of no connection with the assassinations.
İşlenen cinayetlerle ilişki kuramıyorlar.
Are you saying Curtis was killed because he knew something about the assassinations?
Sizce Curtis bazı şeyleri bildiği için mi öldürüldü?
Do you think there may be papers in the safe-deposit box that may reveal what Curtis knew about the assassinations?
Yani kasadaki bazı belgeler, katiller hakkında Curtis'in bildiklerini kanıtlıyor olabilir?
Our guest today is Gray Grantham who has, as just about everyone in America knows revealed the plot behind the assassinations of Rosenberg and Jensen.
Bugün Gray Grantham'ı ağırlıyoruz. Amerika'da onu tanımayan yok. Yargıçlar Rosenberg ve Jensen'in katillerini ortaya çıkardı.
- More assassinations. Right, Al? - That's what they're doing.
Bu anların yaptıkları şey Bay başkan.
What an active imagination you have - alien assassinations.
Ne hareketli bir hayal gücü ; uzaylı suikastları.
This includes the assassinations of Mickey Cohen lieutenants... ... the systematic blackmail of city officials... ... and the murders of Susan Lefferts, Pierce Patchett, Sid Hudgens...
Cohen'in adamlarını vurdurttu meclis üyelerine sistematik şantaj yaptı Susan Lefferts, Pierce Patchett, Sid Hudgens ve Vincennes'i öldürttü.
Let me count the assassinations.
Altı? Suikastleri saymama izin ver.
" After a nearly two year investigation, United States authorities now state that the shadowy group could be tied to as many as two dozen assassinations.
" Yaklaşık bir yıllık soruşturmadan sonra, Birleşik Devletler yetkilileri... karanlık örgütün en az iki düzine cinayetle... irtibatlandırılabileceğini artık ifade etmektedirler.
As well as assassinations, torture, kidnap.
Aynı zamanda suikast düzenleme, işkence ve adam kaçırma için de.
That " s standard euphemism for assassinations in regimes of this ilk.
Bu tür rejimIerde işIenen cinayetIer geneIde böyIe örtbas ediIir.
Because of your lies, I was left alone to fend off coup attempts, assassinations, terrorist attacks.
Senin yalanların yüzünden darbe girişimleri, suikâstlar, terörist saldırıları ile baş başa kaldım.
Oh, you mean assassinations.
Ah suikastçısın.
As the violence and assassinations raged in Vienna, Freud decided he had to leave.
Viyana'da şiddet ve suikastler arttıkça,... Freud şehri terk etmeye karar verdi.
Well, I've just run a search and found that a throwing star has shown up as the murder weapon in several high-level assassinations in the last two years.
Son iki yıldaki bu tarz bir yıldızla yapılan tüm cinayetleri teker teker gözden geçirdim.
You ain't got to worry about no assassinations or nothing.
Hiçbir konuda endişelenme, ne suikastlere kurban gitmeler, ne başka bir şey.
04, 00 : 27 : 45 : 04, This includes the assassinations of an unknown number... 04, 00 : 27 : 47 : 04, of Mickey Cohen lieutenants,... 16, 00 : 27 : 49 : 16, the systematic blackmail of city officials.... 16, 00 : 27 : 55 : 16, Captain Smith admitted as much to me... 04, 00 : 28 : 00 : 16, before I shot him at the Victory Motel. "
Yüzbaşı Smith kentteki organize suçun... başına geçti. Pek çok faili meçhul cinayet işledi... Cohen'in adamlarını vurdurttu meclis üyelerine sistematik şantaj yaptı...
Assassinations, subversion.
Suikastlar, tahrip.
What do you want, riots, assassinations? !
İstediğin nedir, ayaklanma, suikast?
"Severed hands, graphic accounts of assassinations by Security Police marked testimonies today, as the country faces..."
"Kesilmiş eller, polisin katliamlarının açık anlatımları bugünkü ifadelerde bolca görüldü..."
Congress has already announced a far-reaching investigation into Jordan's death, in an effort to learn if it is in any way related to the Shaw assassinations.
Kongre, Shaw'ların suikastıyla herhangi bir bağlantısı olup olmadığını öğrenmek amacıyla Jordan'ın ölümü ile ilgili geniş soruşturma başlattı.
Well, I've been sorting out a few local difficulties, you know restless natives, odd assassinations, that sort of thing.
- Birkaç yerel sorun vardı onlarla ilgilendim. Yerliler arasında huzursuzluk, suikast gibi şeyler.
Suspected by the Thai Police of being involved in some very high level drug assassinations back in Bangkok.
Tayland polisi Bangkok'da birkaç önemli uyuşturucu infazına karıştığından şüpheleniyor.
I'm a big fan of the "gotta pee" - theory of assassinations.
Suikastın "İşemek gerek" teorisine bayılıyorum.
There are assassinations.
Suikastlar oluyor.
Black Ops. Assassinations.
Daha sonra polise ikinci kattaki yemek salonunda olduğunu söyledi.
As the violence and assassinations raged in Vienna, Freud decided he had to leave.
Ölüm kamplarındaki korkunç kanıtlar,... bu güçler açığa çıktığında neler olabileceğini gösteriyordu.