Avert your eyes traduction Turc
64 traduction parallèle
Don't avert your eyes.
Gözlerini kaçırma.
Why do you avert your eyes from me, Sillvio?
Gözlerini neden benden kaçırıyorsun, Silvio?
Avert your eyes, children. He may take on other forms.
Bu tarafa çocuklar, O şeytan başka bir şekle girebilir.
Public display of affection coming up. You can avert your eyes.
Herkesin görmemesi gereken bir şey olacak, kafanızı başka tarafa çevirebilirsiniz.
Ladies, avert your eyes.
Bayanlar, gözlerinizi başka yöne çevirin.
Avert your eyes!
Bakmayın!
So, if you'll all please avert your eyes... I have to, uh, get my secret stash of cash.
Eğer gözlerinizi başka yere çevirme nezaketini gösterirseniz, zulamdaki paramı almalıyım.
- Avert your eyes!
- Gözlerini kapat!
Best to avert your eyes, dear.
En iyisi diğer tarafa bakmak, tatlım.
Avert your eyes, eunuch.
Diğer tarafa bak, haremağası.
Avert your eyes.
Gözlerinizi çevirin.
Ladies, please, avert your eyes because I've been known to hypnotize.
Bayanlar, gözlerinizi başka yöne çevirin ; çünkü hipnoz gücümle tanınırım.
Avert your eyes, you perv.
Kafanı başka yere çevir, sapık seni.
You might want to avert your eyes.
Bakmak istemeyebilirsiniz.
Avert your eyes.
Ona bakma.
No, I'm Here On Business. Excuse Me, Mcstraighty, If You'll Avert Your Eyes, I Have A Clandestine Meeting In The Secret Sex Room.
Özür dilerim Bay Sert Erkek, gözlerini dikmeyi kesersen gizli seks odasında gizli bir toplantım var.
And, you really donít wanna look too closely, just avert your eyes.
Çok kurcalama ; görmezden gel. Bu özgür irade ve determinizm meselesini fazla kurcalama.
Avert your eyes, sir, until you come before the royal presence.
Başka tarafa bakın, efendim ta ki kraliyet huzuruna gelene kadar.
You avert your eyes from the power within and refuse to fight.
İçindeki güce sırtını dönüp dövüşmeyi reddediyorsun.
avert your eyes, all right?
gözlerini çevirebilir misin?
Well, fuckin'avert your eyes.
Ya, görmezden gelsen.
Avert your eyes from the witch.
Gözlerinizi cadıdan kaçırın.
Avert your eyes, ladies.
Gözlerinizi kapatın, hanımlar.
Avert your eyes from my wrinkly arms!
Sizin Mesihiniz benim! Gözlerinizi sarkık kollarımdan sakının!
avert your eyes.
Hayır, bakışlarını kaçır.
Ed, avert your eyes.
Ed, gözlerini çevir.
I'm going to get out of bed now, so you might want to avert your eyes.
Yataktan çıkıyorum, gözlerini başka yana çevirmek isteyebilirsin.
Everyone, avert your eyes from Alex's shockingly pale- -
Millet, gözlerinizi Alex'in şok edici yerinden çekin- -
Ladies, avert your eyes.
Başka tarafa bakın, bayanlar.
Avert your eyes, young Private.
Genç Private bunları görmesen iyi olur.
♪ avert your eyes, avert your eyes ♪
♪ avert your eyes, avert your eyes ♪
Avert your eyes, lads!
Başka yöne bakın, çocuklar.
Avert your eyes.
Gözlerinizi başka yöne çevirin.
Please avert your eyes.
Gözlerine hâkim ol lütfen.
Avert your eyes. I'll get rid of her.
Gözlerini başka tarafa çevirin, bende onu gönderiyim.
You may want to avert your eyes, Drake.
Gözlerini başka tarafa çevirsen iyi olur, Drake.
Please avert your eyes.
Bu tarafa bakma.
May want to avert your eyes. - Sheriff, right here?
- Gözlerinizi iyice kapatın.
Oh, you might want to avert your eyes.
Evet. Gözlerini kaçırmak isteyebilirsin.
Avert your eyes or risk being blinded by my awesomeness.
Gözlerini başka tarafa çevir ya da muhteşemliğimle kör ol.
I would avert your eyes, if possible.
Yerinizde olsam gözümü başka tarafa çeviririm.
Avert your eyes!
Sakın buraya bakmayın!
If you cannot bear what you see, avert your eyes.
Eğer gördüklerini kaldıramıyorsan, gözlerini başka tarafa çevir.
Avert your eyes, or take it all in!
Gözlerinizi ya çevirin ya da görün bunu.
But sometimes you might wanna... I don't know, avert your eyes, or... maybe even wipe video'cause of something you've seen, erase it?
Ama bazen, bilemiyorum görmezden gelmek istiyorsundur.
Avert your eyes, that's right.
Gözlerinizi kaçırın, işte böyle.
Sit, avert your eyes.
Otur, gözünü başka tarafa çevir. - Ne amaçla?
To observe, Mr. Holmes, an atrocious event, preparing itself before your very eyes and yet be powerless to avert it.
Düşünün, Bay Holmes, gözlerinizin önünde, iğrenç bir olay gerçekleşeceğine hazırlıklısınız ancak bunu durdurabilecek gücünüz yok.
I'll try to avert my eyes from your nudery. You will?
Orana burana bakmamaya çalışacağım.
Avert your eyes.
Gözlerini oradan ayır.
Avert your eyes, ladies!
Lütfen buraya bakmayın, hanımlar!
your eyes 192
eyes 364
eyes on the prize 41
eyes on me 42
eyes up 51
eyes up here 21
eyes open 53
eyes on the road 42
eyes down 32
eyes here 16
eyes 364
eyes on the prize 41
eyes on me 42
eyes up 51
eyes up here 21
eyes open 53
eyes on the road 42
eyes down 32
eyes here 16