Because if you don't traduction Turc
1,668 traduction parallèle
So, if you don't want to we call it off because...
Eğer iptal etmemizi istemiyorsan...
Don't be surprised if Hollywood producers come knocking down your door because you're good, my friend.
Eğer Hollywood'dan yapımcılar gelip kapını çalarlarsa sakın şaşırma dostum, çünkü sen çok iyisin.. Sen bir yıldızsın..
If you don't mind, let me ask the questions because in case you haven't noticed, we're on land.
Sakıncası yoksa, soruları ben sorayım,... çünkü fark etmediysen, benim bölgemdeyiz.
I don't know, I wouldn't call someone a mean name for sucking a dick, because if you suck a dick, that's awesome, I respect you.
Kimseye, ağzına alıyor diye kötü söz söylemem. Ağzına alabiliyorsa bravo. Saygı duyarım.
Because if you don't the cure for HIV, I will break your X-Box.
Çünkü eğer AIDS'in tedavisini bulamazsan, Xbox'ını kıracağım.
And look, it's not like I'm going to take sides, because obviously I don't know the whole story, but I think that if you apologize to Megan for making out with her boyfriend, then I don't think you guys...
Bak, taraf tutacak değilim çünkü belli ki tüm hikayeyi bilmiyorum ama, bence Megan'dan erkek arkadaşıyla takıldığın için özür dilersen, sanmıyorum ki siz gençler...
I don't know if he thought he could talk to them or... I'm not saying forget about him, because you can't and you shouldn't.
Onlarla konuşabileceğini mi düşünüyordu bilmiyorum ama onu unut demiyorum çünkü yapamazsın ve de yapmamalısın.
Don't ask me to derail my life if you're not gonna derail yours, because I can't leave simon for an abstraction, nick.
Beni kendi hayatına dahil etmeyeceksen, yolumdan çevirme beni çünkü senin hayalin uğruna Simon'dan ayrılamam, Nick.
Because if you don't, I'll put the word out that you've been cooperating all along.
Çünkü eğer demezsen, senin de suç ortağı olduğunu öne süreceğim.
Because if you do, why don't you just let it out now?
Çünkü öyleyse, neden bırakıp gitmiyorsun?
oh, good. uh... see,'cause i know i put some tico berries in there, and it would be great if you didn't eat all of them, because, you see, we don't have any tico berries for the shoot.
Güzel. İçine biraz tiko üzümü de koymuştum. Eğer hepsini yemediysen harika olur çünkü çekim için elimizde başka tiko üzümü yok.
No, it's okay to stab his brain because he's dead if you don't.
Hayır, kesmezseniz öleceği için beynini kesmenizde bir sorun yok.
If you're suggesting that you screwed up because of a non-relationship with me, I don't know how I can help you.
Benimle bir ilişkin olmadığı için işleri mahvettiğini ima ediyorsan sana nasıl yardım edebileceğimi bilmiyorum.
Well, I hope so, because I swear to God, if you don't... I will cancel this contract.
Peki, umarım.Çünkü yemin ediyorum yapmazsan, anlaşmayı iptal ederim.
But I really don't feel comfortable doing the scene, especially with an expired test, because... if I'm not comfortable I won't give you a good scene anyway.'
Üzgünüm ama bu çekime katılamayacağım... Tarihi geçmiş testle rahat olamam. Rahat olamazsam sizle iyi bir çekim yapamam zaten.
Well, you're gonna have to be faster because I don't know if I can handle another game like the last one.
Öyleyse sen daha hızlı olmalısın, çünkü geçen günkü gibi bir maçı daha kaldırabilir miyim, bilmiyorum.
Now I don't know if I was crying because of the script or the fact that I'm trying to put you in a Benji movie, but I sat at home alone last night in my bed and I wept.
Senaryo yüzünden mi ağladım yoksa seni bir Benji filminde oynatmaya çalıştığım için mi ağladım bilmiyorum ama dün gece yatağımda yalnız başıma oturdum ve ağladım.
You don't have to read it, Vince, because it is exactly what you think it is. And if you take it, you're taking it for the same reason that most people in America take jobs, because you need the money.
Okumana gerek yok, Vince çünkü aynen düşündüğün gibi bir senaryo ve kabul edersen, Amerika'da çoğu insanın iş tekliflerini kabul etmesi ile aynı sebepten kabul edeceksin çünkü o paraya ihtiyacın var.
If you don't, we may as well hand him over to the guards, because he'll die anyway.
Yardım etmezsen, onu teslim edeceğiz, ne de olsa iki türlü de ölecek.
We made mistakes because we tried, if you don't try, you don't make mistakes, we learn from errors.
Hatalar yaptık, çünkü denedik. Eğer denemezsen, hata yapmazsın. Hatalarımızdan çok şey öğreniriz.
Because if you don't, I'll have to stop you.
Şayet vazgeçmezseniz sizi durdurmak zorunda kalacağımdan.
Because if you don't I can guide you
Gitmediyseniz, rehberiniz olurum.
And you know what? That's fine if you don't give a shit, but you don't have to ruin it for me, because I do give a shit!
Hem bil ki senin hiç umurunda olmaması sorun değil ama benim işimi mahvedemezsin, çünkü ben umursuyorum!
I got to believe you love me because if I don't, I might as well shoot my head off right fucking now.
Beni sevdiğine inanıyorum çünkü seni sevmeseydim lanet olsun hemen şuanda kafama sıkardım.
So I want you to pick up the ticket and go home, because if you don't, you know exactly what I'm capable of doing, don't you?
Şimdi biletini alıp git. Çünkü gitmezsen neler yapabileceğimi çok iyi biliyorsun, değil mi?
And it's not that I don't want to be a doctor, but like... fucking... sometimes I wonder if he's just encouraging me... because he knows it'll make me happy... or because he wants me to carry on his legacy, you know?
Ve doktor olmayı istemediğimden değil ama amına koyayım... bazen merak ediyorum acaba beni doktor olmak mutlu edeceği için mi cesaretlendiriyor yoksa onun mirasını sürdürmemi istediği için mi, anlıyor musun?
Because I may personally drop dead from disappointment if I don't find out the 700-millionth thing about life on planet Earth that is bugging you.
Çünkü eğer yeryüzünde senin canını sıkan 700 milyon şeyden birini daha öğrenmezsem meraktan ölürüm.
Yeah, but you don't really have to be tricky... if you wanna pay for lunch, because I won't fight ya.
Evet ama yemeği ödeyeceksen oyun yapmana gerek yok, çünkü buna itiraz etmem.
I don't want to have the image of the Muslims, you know, if they don't like something you say, they kill you, because it's not.
Müslümanların, söylenen bir sözü... beğenmediklerinde seni öldürdükleri imajını kabul etmiyorum, çünkü öyle değil.
But if it's okay with you, I'd like to stay at your house because I don't want to go back to the condo.
Ama sakıncası yoksa sende kalmak istiyorum, çünkü eve dönmek istemiyorum.
Because you don't wanna know what I'm gonna do to you... if I find out, Ski died just to make you a better pay grade.
Çünkü eğer Ski'nin sadece sana daha iyi bir maaş kazandırmak için öldüğünü öğrenirsem, sana yapacaklarımı bilmek istemezsin.
Because if you don't you won't squeeze another greenback out of this town for the rest of your natural life.
Yoksa ömrün boyunca bir daha bu şehirden zırnık koklayamazsın.
Because you will never understand a man like Samir if you don't.
Çünkü inanmıyorsan Samir gibi bir insanı asla anlayamazsın.
Because we're all dead if you don't.
Çünkü yapmazsanız, hepimiz öleceğiz.
That's what I do, I move on, because if you don't, you get caught in there in bullshit and then you're screwed, you know?
Ben öyle yaparım, hayatıma devam ederim. Çünkü etmezsen, sana da pislik bulaşır ve mahvolursun. Anlıyor musun?
Listen, I don't wanna smash your face, because you're pretty but if you keep pissing me off, you're gonna eat your teeth.
Dinle, yüzünü parçalamak istemiyorum, çünkü sen çok güzelsin ama sen beni kızdırmaya devam edersen, kendi dişlerini yediririm sana.
Because there's really no point in singing a song if you don't understand what it is you're saying.
Çünkü, eğer ne söylediğini anlamıyorsan şarkı söylemenin hiçbir amacı olmaz.
Because if he wasn't, I think I would have seen him by now, don't you?
Çünkü değilse şimdiye kadar onu görürdüm diye düşünüyorum.
Partly because you were meant to do it, but mostly because, if you don't, I will always remind you that you are a sac-less little fraidy-cat.
Bir sebebi kaderinde olması, ama asıl sebebi, eğer etmezsen sana her zaman topları olmayan korkak bir kedi olduğunu hatırlatacak olmam.
Because if you don't marry me, your dreams of touching the lives of millions with the written word are dead.
Çünkü benimle evlenmezsen yazdığın kelimelerle milyonlarca hayata ulaşma hayallerine veda edebilirsin.
Because if you are, I don't know you.
Çünkü öyleyse seni tanımıyorum demektir!
If I was you, I would think real hard before I said anything, because what you don't know could kill you.
Yerinde olsaydım, bir şey söylemeden iyice düşünürdüm çünkü bilmediğin şey seni öldürebilir.
If it isn't, it's because you don't fight.
Öyle değilse bile Bunun için kavga edemezsin.
If you wanna kill us, go ahead because I don't care anymore.
O yüzden bizi öldürecekseniz hiç durmayin çünkü artik hiçbir sey umurumda degil.
So I'm not going anywhere, and you're gonna get over it because if you ever mention again that you don't wanna work with me or that we've met before or that you think someone else might do a better job,
İşi bırakmıyorum ve sen de bunu kabul etsen iyi edersin. Çünkü bir daha benimle çalışmayacağını, tanıştığımızı ya da bu iş için başkasının daha uygun olduğunu söylersen, görevden alınırsam
If I find out this is because you don't have the formula and you think maybe I do, I'm gonna be seriously disappointed.
Formülün sende olmadığını ve bende olduğunu sandığın için bunları söylediğini öğrenirsem büyük hayal kırıklığına uğrayacağım.
Because if he's a moron, you're the king of the morons. Don't give me the look.
Çünkü o gerzekse sen gerzeklerin kralısın.
Because if you don't wanna have sex with you, why the hell would Colin?
Çünkü sen kendinle seks yapmak istemezsen, Colin neden istesin?
Don't shout because if you do I'll start shouting too. And we can't start shouting.
Lütfen bağırma, yoksa ben de bağırmaya başlarım ve bağırmasak sanırım daha iyi olur.
You don't deserve it, because if there's something sacred in our relationship it's honesty, talking about things, comforting each other.
Bunu hak etmedin, çünkü eğer ilişkimizde kutsal birşeyler varsa o da dürüstlük, birşeyler paylaşmak ve birbirimizi rahatlatmak.
Need you to get used to sitting here, because if you don't listen to what I have to say, and you don't do what I tell you to do, this is the view that you're going to have all year long.
Seni orada oturtmam gerek çünkü dediklerimi dinlemezsen ve yapmanı söylediklerimi, yapmazsan eğer yıl boyunca bunu yapmak zorunda kalacaksın.
because if 20
because if not 42
because if i don't 22
because if you do 92
because if you're not 18
because if i do 20
because if we don't 23
because if you are 57
because if it is 53
because if you did 49
because if not 42
because if i don't 22
because if you do 92
because if you're not 18
because if i do 20
because if we don't 23
because if you are 57
because if it is 53
because if you did 49
because if so 25
if you don't mind me asking 146
if you don't mind 1583
if you don't 701
if you don't eat 20
if you don't talk 19
if you don't believe me 187
if you don't know 82
if you don't like it 251
if you don't want 17
if you don't mind me asking 146
if you don't mind 1583
if you don't 701
if you don't eat 20
if you don't talk 19
if you don't believe me 187
if you don't know 82
if you don't like it 251
if you don't want 17
if you don't trust me 31
if you don't tell me 23
if you don't help me 38
if you don't leave 24
if you don't mind me saying 52
if you don't want to do it 24
if you don't mind my asking 91
if you don't shut up 21
if you don't come back 18
if you don't come 36
if you don't tell me 23
if you don't help me 38
if you don't leave 24
if you don't mind me saying 52
if you don't want to do it 24
if you don't mind my asking 91
if you don't shut up 21
if you don't come back 18
if you don't come 36