Bev traduction Turc
586 traduction parallèle
Beautiful shot, Bev.
Harika bir atıştı Bev.
- Here, Bev.
- Buyur, Bev.
Bev, even the best of us sin once in a while.
Bev, en iyimiz bile ara sıra günah işler.
"I love you, Bev."
"Seni seviyorum, Bev."
Torrey asked for me, Bev.
Torrey istedi, Bev.
Bev, let's be realistic.
- Bev, gerçekçi olalım.
- I'm gonna miss you a lot, ducky. - Bev...
- Seni çok özleyeceğim, Ördekçik.
I don't belong here.
- Bev ben buraya ait değilim.
Bev?
Bev?
Come on, Bev, run!
Şöyle inelim! Ön tarafa gelin bakalım!
OK, Bev.
Tamam, Bev.
" My dearest Bev, for the last week we've been waiting for an attack, and finally it came in full force.
"Aşkım Bev," "geçen hafta bir saldırı bekliyorduk," "ve nihayet tüm gücüyle gerçekleşti."
" Dearest Bev, last night we had the V.C. all around us.
"Gözbebeğim Bev," "dün gece çevremizde Vietkong vardı."
Bev, don't ever tell Mother this, but at times I feel I will never come home.
"Bev, bunları Anneme söyleme," "ama ben kendimi eve gelemiyecek gibi hissediyorum.!"
Bev, you should've been there.
- Bev orada olmalıydın.
I'm late, Bev.
Geciktim.
Bev, everyone knows that!
Yapma Bev, bunu herkes biliyor!
Bev, you've got to try the movie star.
Bev, film yıldızını denemelisin.
Thank God you're back, Bev!
Tanrı'ya şükür döndün, Bev!
All she wanted was a little slap on the arse, Bev.
Tek istediği kıçına küçük bir tokattı, değil mi?
She's an actress, Bev, she's a flake.
O bir aktris, Bev. Bir oyuncu.
I hope Bev's told you what a big fan I am of your movies.
Umarım Bev filmlerinin hayranı olduğumu söylemiştir.
Jesus, Bev! Hey!
Tanrım, Bev!
To call me Elly... and you, Mimsy... to call me Bev.
Sen de Mimsy bana Bev de.
Bev's not into art.
- Bev sanata meraklı değildir.
I'm worried about leaving Bev alone.
- Ve Beverly'yi yalnız bırakmak istemiyorum.
Bev, what are you doing here?
Bev, burada ne yapıyorsun?
Oh, that's crazy, Bev.
Bu delilik Bev.
Bev, you mustn't take it so seriously.
- Bev, bunu bu kadar ciddiye almamalısın.
It can't be love, Bev.
Bu aşk olamaz, Bev.
Go on, Bev, dance with the girl.
Haydi Bev, kızla dans et.
What's the matter, Bev?
- Sorun ne, Bev? - Bunu yapamam.
I just can't. Bev, stay with us.
Bev bizimle kal.
Oh, Bev... look at you, you're a mess... you're a wreck.
Bev! Şu haline bak. Mahvolmuşsun.
Bev... we can't let anyone know about the drugs.
Kimsenin bu uyuşturucu konusunu bilmesine izin veremeyiz.
Bev, there's a couple of things we're gonna have to...
Bev! Yapmak zorunda olduğumuz şeyler...
Bev... this is not for internals, remember?
Bev bu iç organlar için değil. Cerrahi retraksiyon için.
Oh, God! Don't do this to me, Bev.
Bana bunu yapma, Bev.
They asked me all about Bev :
Bev hakkında her şeyi sordular.
Look, your reputation's separate from Bev's.
Senin ünün Bev'inkinden ayrı. Hala bir kariyerin var.
Bev, get dressed.
Bev, giyinsene.
I think we should drop her, Bev.
- Sanırım onu bırakmalıyız.
Lucky old Bev.
- Şanslı Beverly.
Bev's not alone.
- Bev yalnız değil.
Bev!
Bev!
Come on, Bev!
Haydi, Bev!
You could've had a stroke, Bev.
Felç olabilirdin, Bev.
Bev...
Bev, benim için endişelenme.
They didn't buy it, Bev.
Yemediler, Bev.
You're right, Bev.
Haklısın, Bev.
Poor Bev.
- Zavallı Bev.