English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ B ] / Broken ribs

Broken ribs traduction Turc

376 traduction parallèle
He has some broken ribs.
Birkaç kaburgası kırık.
His jugular vein was severed, he has broken ribs and a fractured skull.
Boynundaki ana damarı etkilenmişti, Kaburgaları da kırılmış ve kafatasında bir çatlak var.
Eight broken ribs and 11 hours in salt water maybe played a part.
Sekiz kırık kaburga kemiği ve tuzlu suda 11 saat geçirmenin rolü olabilir.
I've had all the broken ribs I care for.
Dikkat etmem gereken kırık kaburga kemiklerim var.
It accurately recorded my lack of tonsils and those two broken ribs I had once.
Bademciklerimin olmadığını ve kırık kemiklerimi tespit etti.
Three broken ribs, some sprains and maybe some kidney damage.
Üç kaburgası kırık, bir takım incinmeleri ve belki de iç organlarında zedelenme var.
Considering he suffered a concussion, some broken ribs... swallowed a barrelful of water, he's all right.
Beyin sarsιntιsι geçirdiği, birkaç kaburgasιnι kιrdιğι... ve bir fιçι su yuttuğu düşünülürse, iyi.
Broken ribs on one.
Birinin kaburgaları kırılmış.
Well, that's to be expected, with 4 broken ribs.
E dört kaburgan kırılmış.
There're 8, 10, 12 broken ribs...
8, 10, 12'inci kaburgaları da kırılmış...
I think he's got some broken ribs, maybe a collapsed lung.
Sanırım kaburgasında birkaç kırığı var, belki de akciğerinde ezilme olabilir.
You have broken ribs.
Baldırında kırık var.
Broken nose, two broken ribs. Concussion.
Burnu kırık, iki kaburgası kırık.
HE'S STILL OUT, THREE BROKEN RIBS. THEY HAVE TO CUT HIM OUT OF THE DRESS WITH SCISSORS.
Ailesi prova yemeğinden döndüğünde hala baygınmış... üç kaburgasını kırmış, gelinliği üstünden çıkarmak için makasla kesmişler.
Agent Cooper, why don't you tell the psychiatrist about your broken ribs and torn cartilage.
Ajan Cooper kırık kaburgalarını ve yırtık kıkırdaklarını psikiyatra anlatırsın artık.
I can feel at least 2 broken ribs.
En az iki kırık kaburga hissediyorum.
You have three broken ribs.
Üç kırık kaburgan var.
- I have no broken ribs after all.
- Zaten kırık kaburgam da yok.
- Broken leg, concussion, broken ribs- -
- Kırık bacak, kaburgalar- -
On the right side of the chest, in the arm are two broken ribs.
Göğsün sol tarafında, kol hizasında, iki kaburga kırılmış.
He does have a couple of broken ribs.
Birkaç kaburgası kırılmış.
No broken ribs, and these cuts are mostly superficial.
Kırık kaburga kemiği yok, bu yaraların çoğu da yüzeysel.
He has a concussion, two broken ribs and took about 30 stitches.
Beyin sarsıntısı geçirmiş. İ ki kaburgası kırılmış. Otuz tane de dikiş var.
She had a concussion, broken ribs internal hemorrhaging.
Beyin sarsıntısı, kırık kaburgaları ve iç kanaması vardı.
THREE BROKEN RIBS, YOU KNOW.
- 3 kırık kaburga. Beyin sarsıntısı.
- I'm getting dressed. - You've got three broken ribs.
Üç kaburga kemiğin kırılmış.
Two broken ribs is not so bad.
İki kırık kaburga, o kadar kötü değil.
You got a couple broken ribs.
Kaburgalarından bazıları kırılmış.
Apparently, no ribs broken.
- Kaburgaları sağlam.
One of my short ribs is broken!
Kaburgalarımdan biri kırıldı!
Broken leg, sir, three busted ribs, umpteen abrasions.
Kırık bacak, efendim, üç kırık kaburga kemiği, sayısız sıyrık
I was discharged from hospital at Mandalay having broken three ribs - leff absolutely stranded on the roadside.
Mandalay'de bir hastaneden taburcu olmuştum kaburgamda üç kırığım vardı ve yol kenarında terk edilmiştim resmen.
The hospital reports the man had broken arms and cracked ribs.
Hastane raporuna göre, adamın iki kolu kırılmış ve kaburgaları çatlamış.
But his ribs are broken.
Ama kaburgaları kırık.
He has a broken nose, ribs, leg and four teeth knocked out.
Burnu, kaburgaları, bacağı ve dört dişi kırılmış.
- Broken arm, couple of ribs.
- Kolu ve iki kaburga kemiği kırık.
How many ribs were broken exactly?
Kaç kaburgası kırılmış dedin?
Sir, all the ribs were broken
neredeyse hepsi kırılmış
The skull and ribs were all broken
Tüm kemikleri kırılmış
My head is splitting two ribs broken, I can't walk, my kidneys...
Başım çatlıyor iki kemiğim kırık, yürüyemiyorum, böbreklerim...
Two previously fractured ribs, a broken arm and concussion.
İki eski kaburga çatlağı, kırık bir kol ve bir de hafif beyin sarsıntısı.
Explain the fractured ribs, concussion, broken arm.
O zaman çatlak kaburgaları, beyin sarsıntısını, kırık kolu açıklayın.
Qinglai, the X-ray results one of your ribs was broken although it's healed it changes your case
Qinglai, röntgen sonuçları. Kaburgalarından birisi halen kırık. Bu davayı değiştirir.
My ribs are broken.
Kaburga kemiklerim kırıldı.
Be careful, his ribs are broken
Kaburgaları kırılmış, vurma!
- A number of ribs are broken.
-... birkaç kaburgasında da kırık var.
At least four broken ribs.
En az 4 kırık kaburga.
I think you've also broken your wrist... and maybe some ribs, which is why it's hurting you to breathe.
Sanırım el bileğin de kırılmış. Belki birkaç kaburgan da kırılmıştır, nefes alırken acı çekmenin nedeni bu olabilir.
The bill for helping the Indian girl... included kicked-in ribs, a broken nose... one eye mashed up pretty good... but all I needed was a gun and some time to heal.
Kıza yardımımın bedeli olarak... kaburga kemiklerim parçalandı... burnum kırıldı ve bir gözüm zarar gördü... Ama tek ihtiyacım bir silah ve iyileşmek için biraz zamandı.
I've just broken two of your ribs.
Az önce kaburgalarından ikisini kırdım.
I had three ribs broken.
Üç kaburgam kırılmış.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]