But he's not traduction Turc
7,961 traduction parallèle
- I'm sorry, but he's not seeing...
- Üzgünüm ama kimseyi- -
- He disabled his GPS, so we're not sure of the details, but you might want to find out.
- GPS'ini kapatmış bu yüzden detayları bilmiyoruz, lâkin öğrenmek isteyebilirsin.
I know it's not possible, but that's what he described.
Mümkün olmadığını biliyorum ama burayı tarif etti.
But we know Charlie Siringo, and he's not capable of a thing like that.
Ama Charles Siringo'yu tanıyoruz böyle şeyler yapabilecek biri değil.
I want to talk to him about it, but if it's bad, I feel like he won't be honest, you know, not today.
Onunla konuşmak istedim ama, eğer kötüyse, dürüst olmayacakmış gibi hissediyorum,... bilirsin, bugün değil.
He's not here right now, but I am.
Şu an burada değil, ama ben varım.
I don't know, but I need to talk to him, and he's not answering any of my calls.
Bilmiyorum, ama onunla konuşmam gerek ve telefonlarıma cevap vermiyor.
It's like he's gonna be there, but he's not. I never should have worked late that night.
Tatlım... ben alışveriş yapacağım.
He may not look that way, but he's agile. And young.
Öyle görünmüyor olabilir ama hâlâ çok genç ve güçlü.
That's... that's not actually what brains are for, but... get behind me! Joe's gonna show me his cell, the one he doesn't think I'm good enough for.
Joe bana hücresini gösterecek hani şu yerleşmek için yeterince iyi olmadığımı düşündüğü yeri.
I know you don't know your real dad but... he's not so bad.
Gerçek babanı tanımadığını biliyorum ama o kötü biri değil.
Yes, but he's not my man.
Evet, ama benim adamım değil.
So, the fruit and nut-powered Richard Hammond has not only ruined his testes, his penis and his anus, but he's fallen off!
Sonuç olarak meyveyle çalışan Hammond sadece testislerini, penisini ve anüsünü mahvetmemiş bir de bisikletten düşmüştü.
Not that anyone knew, but his colleagues say that he's been acting secretive the last couple of days, ever since receiving a private communique from his wife.
Bunu kimse bilmiyor ama iş arkadaşları karısından aldığı özel bir belgeden sonra son birkaç gündür çok gizli kapaklı olduğunu söyledi.
- I would if we could find him, but he's not at his place and he's not answering his phone.
- Bulabilsek getirirdik ama evinde yok ve telefonuna da cevap vermiyor.
He may not get there in 2018, but I'm willing to bet that he's gonna be the first.
Belki 2018'de gidemeyecek ama ilk gidenin o olacağına bahse girerim.
But he's not my real daddy.
Ama o benim gerçek babam değil.
But now that he's taken lives and gotten away with it, he's not gonna stop again until he decides to move on.
Ama artık can alıyor ve yakalanmıyorsa bu işi bırakmaya karar vermeden durmayacaktır.
The dashing billionaire businessman has not ruled out a bid for the mayor's job, but he is considering his options, according to a spokesman.
Milyarder işadamı başkanlık için aday olmadı ama bir sözcüye göre seçeneklerini değerlendiriyor.
Yes, of course he is, but he's in a meeting, and you can not be seen stopping by for chits and / or chats.
Evet, elbette içeride ama bir toplantıda ve seninle konuşurken görülmemeli.
You made Captain Holt flinch, which was weird, since his door was closed, but not weird, since he actually heard it over a bug he planted at your desk.
Başkomiser Holt'u ürküttün. Ki kapısı kapalı olduğu için bu durum garip geldi. Ama masana böcek yerleştirdiği için o kadar da garip gelmedi sonradan.
Yeah, but even if he does exist- - and we've found no evidence of that- - it's still not a direct threat to us, which means if you told Cat, she'd be cancelling the wedding for no reason.
Evet, ama öyle bile olsa... buna dair bir kanıt bulamadık. bu hala bizi direkt olarak tehdit etmiyor. Bu da demek oluyor ki eğer Cat'e söylersen boşu boşuna düğünü iptal edecek.
He's not a bad boy, but he's girlish, his mother's too soft with him.
Kötü bir çocuk değil ama kız gibi, annesi ona çok yumuşak davrandı.
I know that this filthy maggot blotted your honour... But we've learned he's not the only one guilty.
Pis solucanın majestelerini lekelediğini biliyoruz ama onun tek suçlu olmadığını öğrendik.
Each factor, taken separately, is not conclusive but put them together and it's clear you haven't found your man because he's a woman.
İki faktörü de ayrı ayrı ele alırsan kesin değildir ama onları bir araya getirdiğinde her şey ortadadır adamınızı henüz bulamadınız çünkü o bir kadın.
At first I almost missed it because there's not even a file for him, but I triple-checked the inmate manifest, cross-checked that with the attendance logs, and it turns out that one day 3 months ago he just vanished.
Önce gözümden kaçtı çünkü bir dosyası yok, ama mahkum listesini üç kez tarayıp kayıt günlükleriyle karşılaştırdım. Görünüşe göre 3 ay önce ortadan kaybolmuş.
He may not have been a violent guy when he got here, but this place certainly turned him into one.
Buraya geldiğinde şiddet yanlısı değilmiş, ama öyle birine dönüşmüş.
He's just unconscious, but that's not the point.
- Sadece bilincini kaybetti ama mesele o değil.
He's the kind of guy that you think is an asshole, but he's not.
Pislik gibi görünen tiplerden biri, ama değil.
But he's not breaking their hearts, he's breaking their bodies.
Ama onların kalplerini değil bedenlerini kırıyor.
It's possible he does not want to hurt the women he abducts, but somehow he feels he has to.
Kaçırdığı kadınları incitmek istemiyor olabilir, ama kendini mecbur hissediyor.
I can walk a bit now, but he's not eating.
Bazen, biraz yürüyebiliyorum, fakat o hiç yemiyor.
Hulk's hanging tough, but not even he can take this beating for long.
Hulk dayanıyor ama bu kadar fazla dayağa o bile dayanamaz.
HOLMES He might not have killed Steven Horowitz, but he's lying about one thing.
Steven Horowitz'i öldürmemiş olabilir ama bir hususta yalan söylüyor.
He's not gonna give us a DNA sample, but perhaps he's got one floating about in the wild.
Bize DNA örneği vermeyecektir ; fakat belki dışarıda bir yerlerde iz bırakmıştır.
He would choose a man who knew a world outside of a fishing village, not a man who spreads lies about an impostor Jesus, but a man who can add beauty and power and truth to his message...
Balıkçı kasabasının dışındaki dünyayı bilen bir adamı seçerdi. Sahtekar İsa ile ilgili yalanlar yayan bir adam yerine, mesajına güzellik ve güç ve hakikat katacak bir adamı. Öyle bir adam...
Well, that's probably true, but that doesn't mean they're not communicating, and she does know where he is.
Bu muhtemelen doğrudur fakat bu iletişim kurmadıklarını göstermez. Üstelik kadın oğlunun yerini biliyor.
" He's part of Boss Co., but he's not Axl or me.
" O bir Eş-Patron ama Axl ya da ben değilim.
It's not allowed after six but Salmaan likes me, so he lets me have it.
... o yüzden kullanmama izin veriyor. Salmaan'ın önemli biri olduğuna sevindim.
Well, not that one. I mean, he's a nice lad, but... I won't go into it.
Demek istediğim, bu iyi bir delikanlı neyse bu konuya girmeyeceğim.
I thought he still had something with In Ha, but I guess not.
In Ha için hala bir şeyler hissettiğini düşünmüştüm ama sanırım yanılmışım.
We dated some, but he was into partying and drugs, and that's not my scene, so we broke up.
Bir süre çıktık ama partiler ve uyuşturucuya meraklıydı. Bu da bana göre değildi ve ayrıldık.
But he's not hearing it, not for a second.
Ama o beni dinlemedi bile.
- Houston may be many things, but a coward he is not. -'Cause he's a damned coward.
- Korkağın teki de ondan.
It's not like he'll do anything about it, but it's pathetically true.
Bunun uğruna her şeyi yapmaz ama acınılası olduğu doğrudur.
He's not out of the woods yet, but he's closer.
Henüz tehlikeyi atlatmadı ama yakında atlatır.
But If I stay here, then he's going to think that I gave up my dream for him, but it's not like that!
Ama burada kalırsam, onun için hayallerimden vazgeçtiğimi. düşünecek. Öyle değil ki!
It's a six-month contract, but he's allowed to come home for a weekend in the middle of it, so it's not all bad.
Yani çok kötü değil.
Sean Ramsey may not be what we asked for, but he was what was given to us, and his vision is what's saving the world.
Sean Ramsey bizim istediğimiz kişi değildi belki. Ama bize verilen oydu ve vizyonu dünyayı kurtarıyordu.
- But we both know he's not the boss.
- O'nun patron olmadığını da biliyoruz.
But Vernon's a good kid, and if these pictures get out, not only is his contract gonna get killed, but whatever little innocence he has left is gonna get completely fucking destroyed.
Ame Vernon iyi biri. Eğer bu fotoğraflar sızarsa kontratını iptal etmekle bitmeyecek. Masumiyetinden geri kalan ne varsa o da tamamen altüst olacak.
but he's not here 42
but he's a good guy 21
but he's gone 56
but he's a good man 17
but he's dead 84
but he's right 88
but he's gone now 20
but he's good 19
but he's here 25
but he's alive 46
but he's a good guy 21
but he's gone 56
but he's a good man 17
but he's dead 84
but he's right 88
but he's gone now 20
but he's good 19
but he's here 25
but he's alive 46
but he's wrong 25
but he's okay 31
but he's 144
but he's fine 33
but he's gonna be okay 19
he's not my boyfriend 125
he's not worth it 85
he's not gonna make it 43
he's not here anymore 22
he's not 1460
but he's okay 31
but he's 144
but he's fine 33
but he's gonna be okay 19
he's not my boyfriend 125
he's not worth it 85
he's not gonna make it 43
he's not here anymore 22
he's not 1460
he's not ready 47
he's not there 182
he's not here 947
he's not responding 40
he's not my friend 74
he's not here now 24
he's not wrong 55
he's not here right now 52
he's not home 64
he's not dead 275
he's not there 182
he's not here 947
he's not responding 40
he's not my friend 74
he's not here now 24
he's not wrong 55
he's not here right now 52
he's not home 64
he's not dead 275