English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ B ] / But you're dead

But you're dead traduction Turc

486 traduction parallèle
Well, Custer's dead but you're going to hear him speak.
Custer öldü ama yine de konuşacak.
But if you're not dead...
Ama eğer ölü değilsen...
You're in the some boat that I am, but you're going to be in it dead.
Seninle aynı gemideyiz ama ölen sen olacaksın.
But you're not a murderer unless I'm dead.
Ama ben ölmediğim sürece sen katil değilsin.
The world's better off with your father dead, but you're not.
Dünya babansız daha iyi bir yer ama senin için değil.
You're all dressed up, but you're a dead ringer for one of them dirt-eaters we traded shots with last night.
İyi giyinmişsin, ama geçen gece çatıştığımız o pislik yiyicilerin zangocu gibi konuşuyorsun.
You've got it all... but you're a dead man, Harry Fabian.
Her şey kontrolünde ama yine de sen öldün Harry Fabian.
He said, "You've got it all... but you're a dead man, Harry Fabian."
"Her şey kontrolünde ama yine de sen öldün Harry Fabian." dedi.
Okay, I'll get off your ship, but if that man was aboard, you and most of your crew will be dead before you're halfway to Santiago!
Peki, gemini terk ediyorum. Eğer o adam bu gemide bulunduysa, sen ve tayfanızın çoğu daha Santiago yolunu yarılamadan ölmüş olacaksınız!
But you're alive and he's dead and that makes the difference.
Fakat siz hayattasınız ve o öldü ve aranızdaki fark bu.
As the saying goes : you're dead but they're still dancing.
Ölen ölür, kalan sağlar bizimdir.
You do the one and you're living. You do the other and you may be walking around, but you're dead as a beaver hat.
Birini seçer ölürsün,... diğerini seçersen yaşayabilirsin ama,... sonuçta şapka olacak bir kunduzsun.
Um, but you're... dead?
Bu hafta bu üçüncü oldu, Roger.
You're in the field, but you want them dead before they find you out!
Gücün var ve kim olduğunu öğrenemeden ölmelerini istiyorsun!
But you're not dead yet.
Fakat sen daha ölmedin ki.
But if you're too dead to go, I'll be in Barbados tonight.
Ama sen gidemeyecek gibi öldüysen, bu gece ben Barbados'ta olacağım.
Oh, you can change the future so that we don't end up in those cases, but if we're all dead, what's the point?
Kabinlerde olmadığımız şekilde de geleceği değiştirebilirsin. Ama ölürsek ne anlamı kalır ki?
You're dead, but I...
Sen öldün fakat ben...
But, but... You... You're... dead?
Ama sen ölüsün, değil mi?
You're so certain about everything, not one of your certainties is worth a strand of a woman's hair, you're not even sure if you're alive because you act like a dead man, and I, I look like I have nothing, but I'm sure of what I am, sure of everything,
Her şeyden çok eminsin ama emin olduğun şeylerden biri bile bir kadının saç teli kadar değerli değildir. Yaşayıp yaşamadığından bile emin değilsin çünkü ölü bir adam gibi davranıyorsun. Hiçbir şeyim yokmuş gibi görünüyorum ama ne olduğumdan eminim, her şeyin farkındayım hayatımdan eminim ve hatta şimdi ölümümden de.
But you're dead, aren't you?
Ama sen ölmüştün...
But what kind of revenge is it, if you're dead?
Ama öleceksen eğer ne tür bir intikam bu?
"Sez I,'But Joe, you're ten years dead!"'
"Says I,'But Joe, you're ten years dead!"
Do you think... I'm crazy to ask you but we're not dead, do you think?
Peki, sizce, dediğim saçma ama biz öldük mü şimdi?
But you're dead.
Ama sen ölmüştün.
But in real life, you know, when you're dead, you're dead.
Ama gerçek hayatta, biliyorsun, ölüysen, ölüsündür.
- But you're dead.
- Ama sen ölmüştün. - Hayır.
Look out, Viterbo. You may be the second biggest clown in this circus, but if I want you dead, you're dead.
Bu sirkteki ikinci büyük palyaço sen olabilirsin ama ölmeni istersem, ölürsün.
But if you prefer your stupid honor... we'II forget about it, and you're dead.
Ama şerefim diye tutturursan.. .. seni bırakırım, sen de ölürsün.
- But if you're dead, what difference can it make to you?
- Ama o tarihte ölmüş olacaksan senin için ne fark ettirebilir ki?
But you're legally dead there, aren't you?
Ama burada resmen ölü görünüyorsun, değil mi?
But you're not the one I want dead
Ölmesini istediğim kişi sen değilsin
But if you're not dead, who's dead?
Eğer sen ölmediysen, ölen kim?
I was sent by the President to help, but I think you're dead wrong.
Başkan beni yardım etmem için gönderdi, ama bence tamamen yanılıyorsun.
I don't care if you're dead, but where should we go to collect your debt?
Aslında ölüp ölmemen umrumda değil Ama önce borcunu ödemelisin
But I know you're dead.
Ama öldüğünü biliyorum.
You may not be aware of it, but you're breaking the law and mocking the dead.
Belki farkında değilsiniz ama yasayı ihlal ediyor ölülerle alay ediyorsunuz.
But honour doesn't count for shit when you're looking at a dead little boy.
Ama onur... ölmüş küçük bir çocuğa bakarken onur bir bok ifade etmiyor.
But you're dead!
Fakat sen ölüsün!
Yes. But you're not dead are you?
Evet, ama hala hayattasın, değil mi?
But without real leadership, you're dead.
Gerçek lideriniz olmadan ölürsünüz.
I don't know who you guys are, but you're dead.
Sizin kim olduğunuzu bilmiyorum, ama kesin ölüsünüz.
But the abuse of having you even after you're dead, that I'll never allow. Never!
Ama ölüler için de istismar etmenize asla izin vermem!
But you're nearly dead.
Ama nerdeyse ölmek üzeresin.
But when you walk into a McDonald's and say, "Uh, give me a Big Mac"... you know, you're just getting dead cow and you never see the cow die.
Ama şimdi McDonalds'a girip "Hey, bana bir Big Mac!" dediğinde ölü bir inek satın aldığını biliyorsun ama ineğin ölümünü asla görmüyorsun.
But when you're dead, you're dead.
Ama eğer ölmüşsen, ölmüşsündür.
You're dead, but you're not dead.
Ölüsün ama ölü değilsin.
- But you're dead.
- Ama sen ölüsün.
But in the morning he's going to want you dead, so we're going to find a place where we can lay low until we can run this scam and split.
Ama sabah öğrendiğinde seni öldürmek isteyecektir. Planımızı gerçekleştirip, parayı kırışana kadar ortalıkta çok fazla görülmemeliyiz.
But Understand... When This Is Over, You're Dead.
Ama şunu bil ki bu bittiğinde sen ölü olacaksın.
Yeah, but you're not dead.
Bu benim kendi tabutum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]