English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ C ] / Chris

Chris traduction Turc

13,898 traduction parallèle
Chris, go in the house, boy.
- Ne? Chris, eve gir oğlum.
Oh, Chris.
Sadece Cowlings olayında elimizde ne var öğrenmek istedim.
What about Chris Darden?
Chirs Darden olur mu?
Chris, you and I have both been in this building for a long time.
Chris, sen ve ben uzun süredir bu binadayız.
Quit hiding in the basement, chris.
Saklanmaktan vazgeç, Chris.
Woody and Rock, you obviously have DNA, and, Chris, you've got Vannatter and, uh... Fuhrman.
Woody ve Rock, DNA sizde ve Chris sen de Vannatter ve Fuhrman'i alacaksın.
Chris, no one's asking you to date him, just prep him.
Chris, adamla randevuya çık demedik, hazırla gitsin.
Chris... he's what we've got.
Chris, elimizde bu adam var.
Your Honor, I did not plan to speak on this matter, but I would be remiss if I did not respond to my good friend, Mr. Chris Darden.
Sayın Yargıç, bu konu hakkında konuşmayacaktım ama güzel arkadaşım Chris Darden'a cevap vermezsem kendimi kusurlu görürüm.
- 76 %... - No one's doing press, Chris.
- Kimse toplantı yapmayacak, Chris.
Look, I think Chris is ready to step up.
Bak, bence Chris terfi etmeye hazır.
How dare he's trying to mess with my head?
- Nasıl kafamı bulandırmaya çalışır? - Chris, dinle.
- Come on, Chris...
- Hadi ama, Chris.
- Chris!
- Chris.
I can't control who found the glove, Chris. And the truth is, Fuhrman will present best if you have him.
Eldiveni kimim bulduğunu kanıtlayamıyorum, Chris ve doğrusu, eğer Fuhrman'i sen alırsan en iyisini yapacaktır.
I certainly hope so, Chris.
Umarım öyle olur, Chris.
Come on now, Chris.
- Hadi ama, Chris.
The idea of O.J. just standing there, in front of the cameras and the jury, wearing those gloves... Chris, come on.
O.J.'nin kameralar ve jüri karşısında eldivenleri giyerken dikilmesi düşüncesi...
We're going downstairs to get our conviction today.
Chris, hadi ama. Aşağıya mahkumiyeti bugün almak için gidiyoruz.
Chris... no way.
Chris hayatta olmaz. Yeter.
Marcia and Chris are in trouble, their case is dying.
Marcia ve Chris sıkıntı içindeler, davalarını kaybediyorlar.
Chris, I've been thinking about this constantly.
- Chris, bunu hep düşünüyorum zaten.
Chris, calm down.
- Chris, sakinleş.
_
Chris Darden da savcılıktan istifa etti. Southwestern Üniversitesi'nde profesör oldu. Daha sonra Darden and Associates adında kendi hukuk firmasını kurdu.
Yeah, Chris, I don't care.
- Chris, bana ne?
Man : Chris, where are you, man?
Chris, neredesin?
Chris!
Chris!
Chris, I got to get back to work.
- Chris, işimin başına dönmem lazım.
But instead I sat and cried and thought and ate and wrote and masturbated thinking about Chris Farley, which is a thing from my childhood that I haven't fully worked through yet.
Ama bunun yerine oturdum, ağladım, düşündüm, yemek yedim, yazdım ve Chris Farley'i * düşünerek mastürbasyon yaptım, ki bu da üzerinde tam olarak çalışamadığım çocukluktan kalan bir şey.
Is it a Chris?
Chris'lerden mi?
Cross? Is it a non-Chris?
Chris'lerden değil mi?
Meanwhile, Chris Rock is tied up in his basement calling out for my help, and you're standing in my way.
Bu sırada Chris Rock bodrumda eli kolu bağlı bir şekilde benden yardım bekliyor. Ve sen de bana engel oluyorsun.
Just don't hang out with that Chris guy anymore, okay?
Şu Chris denilen çocukla artık takılma, tamam mı?
When else are you gonna get a chance to stick it to Chris Bolton?
Chris Bolton'u sopalamak için başka ne şansın var?
I got your number from Chris. Sure, I will let them know.
Evet öyle, numaranızı Chris'ten aldım.
Have you spoken to Chris George?
Chris George'la konuştun mu?
My boss at the Met, a man called Chris George, Chief Superintendent.
Oradaki patronum, başkomiser Chris George.
Chris, move to the water.
Chris, denize ilerle.
- Chris!
- Chris!
- Chris...
- Chris.
You, Alicia, Nick, Chris.
Sen, Alicia, Nick, Chris.
How's Chris?
Chris nasıl?
One day Chris will understand.
Chris bir gün anlayacak.
- Chris, I'm sorry.
- Chris, çok üzgünüm.
Damn it.
Chris, kahretsin.
Chris Darden.
- Chris Darden.
I don't know.
Bilemiyorum. - Chris!
Yo, Chris!
Yo, Chris.
Please leave your message, and we will return your call.
Fred, ben Chris Darden.
Fred, uh, it's Chris Darden.
Ben...
Chris?
Chris?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]