Collateral damage traduction Turc
648 traduction parallèle
For years afterwards... these people would suffer from leukemia and cancer... part of the collateral damage inflicted by the bomb.
Yıllar sonra bu insanlar kan kanseri... ve ikinci dereceden... kanser vakalarına yakalandılar.
There's collateral damage in the cargo area.
Zincirleme hasar kargo alanlarına gidiyor.
I hadn't counted on this kind of collateral damage.
Bu çeşit kayıpların da olacağını hesaba katmamıştım.
Let's go there with a strike force, knock out their infrastructure quicker than you can say,'collateral damage.'
Oraya vurucu timimizi gönderip.. siz "büyük bir zarar" demeden önce altyapılarını mahvedebiliriz efendim!
little medial collateral damage.
Halen çelik çiviler var sağda solda, ufak çaplı burkulmalar.
Pulling them out might cause some pretty nasty collateral damage.
Öylece çekip almak hasara neden olabilir.
That way, we not only destroy the stuff we take out the driveway splash on the house and, with any luck get some collateral damage to the neighbors.
Böylece, sadece eşyaları değil garaj girişini de yok edeceğiz evin üstüne boya döküp, biraz şansla komşulara da zarar vermiş olacağız.
And with your floating arsenal depleted... your troops are likely to suffer some serious collateral damage.
Ve yüzen tükenmiş cephanenle birliklerin ciddi, büyük kapsamlı bazı darbeler alacak gibi.
Collateral damage.
Kabul edilebilir kayıplar.
Well, that would cover the refrigerator, collateral damage, credit cards and would repair the my car transmission
Buzdolabını, diğer hasarları, birkaç kredi kartını karşılar. Ayrıca araba vitesini de tamir ettirebilirim.
Now, if the weather holds we could send the RFs in to see just what collateral damage... All right, Bob. Thank you.
SİVİL KAYIP BİLMİYİYORUM
It's called collateral damage.
Buna tamamlayıcı hasar denir.
- Collateral damage?
- Demek tamamlayıcı hasar istiyorsun?
- l'll give you collateral damage.
- Sana tamamlayıcı hasar vereyim.
! - Want collateral damage?
- Tamamlayıcı hasar mı istiyorsun?
You've given me nothing but a trail of collateral damage from Zurich to Paris.
Zürih-Paris arası bir beyin hasarı hariç bir şey vermedin bana.
Our operatives will achieve their goal with no collateral damage... and complete deniability.
Oysa biz hedefimize en az zayiat ile ulaşırız Ve yakalanmadan, belli etmeden.
Collateral damage, sir.
Yan hasar efendim.
He doesn't want to be collateral damage, but he'll die to protect the plan.
Kurban olmak istemiyor, ama planı korumak için ölebilir.
The bold nature of the hit, the complete disregard for civilian collateral damage, indicates the work of the triad.
Suikastın korkusuzluğu sivillerin ölümünden kesinlikle korkulmaması bunun Triad'ın işi olduğunu gösteriyor.
screaming stops ) She was collateral damage.
Yan hasar.
It just seems to me the collateral damage is an unnecessary...
Bence ikincil hasara gerek yok gibi görünüyor...
What was he, collateral damage?
Yan etkisi miydi?
he was just collateral damage.
O sadece ikinci dereceden zarar görmüştü.
If we deploy the electromagnetic array, there should be no collateral damage.
Eğer elektro manyetik düzeni sağlarsak, bir zarar olmamalı.
As smart as our weapons have become, there may be some collateral damage.
Silahlarımız ne kadar akıllı olsa da istenmeyen kayıplar olabilir.
We can't do that over the city without serious collateral damage.
Ama şehrin üzerindeyken, çok ciddi maddi hasarlara girmeden onu düşüremeyiz.
Before collateral damage becomes an issue, just over four minutes.
Maddi hasar durumundan önce, 4 dakikamız var, efendim.
The rest looks like collateral damage.
Diğerleri ikincil hasar.
So Jason Gilbert was just collateral damage.
Yani Jason Gilbert ikincil hasardı.
Collateral damage.
Önemsiz bir hasar.
- Do they consider the collateral damage of a pursuit like that?
- Bu tip bir araba takibinin yol açabileceği ikincil zararları düşünüyorlar mı acaba?
- That's collateral damage.
- Munzam zarardı.
- "Collateral damage."
- "Kasıtsız hasar."
For one, superheroes cause a lot of collateral damage... And we don't want to get our butts sued.
İlk olarak, süper kahramanlar bir sürü hasara yol açar bize dava açılmasını istemeyiz.
- "Collateral damage"?
- "Munzam zarar ( b.k yoluna gitmek ) mı"?
"Collateral damage"?
"Munzam zarar"?
Collateral damage.
İkincil zarar.
And the Palestinian civilians who are being brutalized somehow blend into the image of this collateral damage, or accidental bombings, and it all becomes one image, and that's disaster... for the American side of it in the... in the Arab perception.
Ve vahşileşen Filistinli siviller bir biçimde bu imgede harmanlandılar. Bu karşılıklı verilen hasarlarla,... veya yanlışlıkla yapılan bombalamalarla, ve hepsi tek bir imge haline geliyor, ve işte bu, Arap zihninde meselenin Amerikan tarafı açısından, bir felaket.
If you go to war, there's going to be some collateral damage.
eğer savaşıyorsan, Verdiğin savaşta kayıplarında olucaktır.
Do you consider that to be collateral damage?
Bunun istenmeyen bir kayıp olduğunu göz önünde bulunduruyor musunuz?
- You know enough to get maximum effect with minimum collateral damage.
- Maksimum etkiyi minimum ikincil hasarı vererek elde etmeye yetecek kadarını biliyorsun.
Collateral damage, zero.
Yan hasar, sıfır.
It's disobeyed direct orders, bombed a target off the map with huge collateral damage.
Emirlere itaat etmedi, bombalamaması gereken yerleri bombalayarak sivil insanlara zarar verdi.
Collateral damage in this love affair.
Bu aşk ilişkisinin bir yan etkisi.
You were collateral damage.
Sen amaç uğruna feda edilen kabul edilebilir bir kayıptın.
It's funny, we kill innocent people : it's collateral damage.
Garip değil mi... suçsuz insanları öldürüyoruz.
And minimize collateral damage, which is such in all composing term, the risk to innocent life.
Aynı zamanda çok taraflı zararın diğer bir deyişle, masum yaşamları riske atmanın önüne geçmiş oluruz.
Collateral party damage.
Parti kazası.
We don't want to damage our collateral just yet.
Henüz rehinemizin zarar görmesini istemeyiz.
Now, this is a conservative interpolation of the damage it would cause if detonated, and this doesn't account for fires or collateral explosions.
Bu örnekte, bomba patladığı zaman meydana gelecek hasarın bir kısmını görebilirsiniz. Ama burada çıkacak yangınlar ve ikincil patlamalar yok.