Comb your hair traduction Turc
160 traduction parallèle
Go and wash your face and hands, and comb your hair... so that I needn't be ashamed of you in front of a guest.
Git ve elini yüzünü yıka, saçını tara... konuklarımızın önünde senden utanmama neden olma.
- Better comb your hair first.
- Önce saçını tarasan iyi edersin.
Why don't you comb your hair?
Saçını niye toplamıyorsun?
Let me comb your hair.
Saçını tarayayım.
Why don't you comb your hair?
Neden saçlarını taramadın?
You don't comb your hair, no make-up, wear military heels, you remind them of their wives.
Saçlarını tarama, makyaj yapma alçak topuklu ayakkabı giy, onlara eşlerini hatırlatmış olursun.
Why don't you comb your hair?
Saçını neden taramıyorsun?
Morton, comb your hair, Morton.
Morton, saçını tara, Morton.
Why don't you comb your hair, Sonny?
Saçını tarasana, Sonny?
Comb your hair, wash your face, polish your shoes...
Saçını tara, yüzünü yıka, ayakkabılarını cilala...
So you can comb your hair.
Yani saçların için bir tarak.
Comb your hair in the golden rays of light.
Işığın altın ışıklarıyla saçlarını tara.
Take off your hat, comb your hair, and put the hat on the seat between us.
Önce şapkayı ikimizin arasına bırak.
Let me comb your hair down.
Saçlarını düzelteyim.
- Comb your hair.
- Saçını tara.
- You ought to comb your hair.
- Saçlarını taramalısın.
Here, to comb your hair.
Al, saçını tararsın.
Comb your hair
Saçlarını tara.
Wash and comb your hair
Temizlenmen ve saçını taraman gerek.
- I'll comb your hair a bit.
Saçını tarayacağım. Ben gayet iyiyim.
Why don't you comb your hair?
Neden saçını taramıyorsun?
I like to comb your hair...
Saçını taramaktan çok hoşlanıyorum...
Let me comb your hair...
Saçını tarayayım...
Do you still comb your hair like you were in Sicily?
Saçını hâlâ Sicilya'da taradığın gibi mi tarıyorsun?
Comb your hair.
Saçını tara.
let me comb your hair...
Saçlarını tarayayım...
Comb your hair.
Tarak saç.
You still comb your hair like a girl.
Saçların hala küçük kızlarınki gibi.
- Let me comb your hair.
- Saçını tarayım.
Mom told him : Comb your hair for the photo.
Annem, fotoğraf çektirmek için saçını taramasını söyledi.
I mean, you comb your hair and wear a suit and tie.
Saçınız taralı, ceketli ve kravatlı olacaksınız.
Comb your hair. Iron your pants.
Git saçını tara sen.
I guess that means you'll comb your hair before you come to class.
Bundan böyle dersten önce saçlarınızı tararsınız herhalde.
Comb your hair, wear a tie, you're a facha.
Saçlarını tarayıp, ceket ve kravat takıyorsan "Facha" oluyorsun.
Comb your hair, it's a mess
Saçların karma karışık, düzeltsene.
Go home, take a bath, comb your hair and please put on a clean shirt when you step outside.
Şimdi evine git, banyo yap, saçını tara ve lüfen kapından dışarı çıkarken üzerine temiz birşeyler giy.
Good God. And comb your hair.
Saçlarını da tara.
Comb your hair for ya? Sir?
Saçınızı tarayayım mı, efendim?
Bart, comb your hair!
Bart, saçını tara!
I have to comb your hair.
Saçını taramam lazım.
Will I comb your hair?
Saçını tarayayım mı?
Comb your hair.
saçını tara.
Comb your hair.
Şık giyin ha.
No, comb your hair, wash it later and change your shirt.
Hayır, önce saçını tara, sonra yıka. Ve tişörtünü de değiştir.
Why do you wear your hair like some wild mustang that needs a curry-comb and a brush?
Tarak ve fırçaya ihtiyacı olan saçın neden vahşi bir atınki gibi dağınık?
Here, make a little comb out of this, when your hair grows out.
Lolita. Saçın uzadığında bundan bir tarak yapabilirsin.
- Let me comb out your hair. - Yeah.
- Gel de saçlarını tarayayım.
I found hair in your comb.
Tarağında saçını buldum.
What is that, your hair comb?
Ne bu, tarağın mı?
I also brought you a comb to comb your lovely hair.
Size o güzel saçlarınızı taramanız... için tarak da getirdim.
Does she comb your ass hair for you, too?
Kıçındaki kılları da taradı mı ha?
your hair looks nice 16
your hair 198
hair 308
haircut 83
hairy 66
hairs 21
hair of the dog 32
hair color 28
hair loss 19
haired 77
your hair 198
hair 308
haircut 83
hairy 66
hairs 21
hair of the dog 32
hair color 28
hair loss 19
haired 77