Commission traduction Turc
3,212 traduction parallèle
Police Complaints Commission.
Polis Şikayetleri Komitesi.
We'll take commission.
Biz komisyonumuzu alalım
I told them I'm getting a commission
İşleri yürüyecek olursa komisyonumu alacağımı söyledim.
Before the Human Rights Inquiry Commission?
İnsan hakları inceleme komisyonuna?
None of them submitted their observation before this commission.
Hiç biri komisyon öncesi gözetim altında tutulmadı.
I will deal with the inquiry commission.
Ben soruşturma komisyonuyla konuşurum.
He's a little bit out of commission.
Birazcık işe yaramaz durumda.
Texas'State Historical Commission has a marker here that states the cemetery is well known because of the legend that a spaceship crashed nearby in 1897, and the pilot killed in the crash was buried here.
mezarlık efsane nedeniyle iyi bilinen bir yer... Bir uzay gemisi, 1897 yılında bu yerin yakınlarına düştü ve pilotu kazada öldü, Ve Burada toprağa verildi.
- Money, right, which is why we were hoping you're working on commission today. Yeah, that's right, buddy ;
- Para yok ki senin de bugün komisyon almayacağını umuyoruz.
You'd get 25 % commission on all sales, which is 15 % more than Pouncy forks over.
Her satıştan % 25 pay alırsın. Saldırak'tan kazandığının % 15 fazlası yani.
There are nine people on the landmark commission, all nine appointed by you.
Yönetim komisyonunda 9 kişi var hepsi senin tarafından atandı.
But we don't pay commission for that
Ama bunun için komisyon vermiyoruz.
Commission?
Komisyon mu?
If you're knocked out of commission, then I've wasted my time working with you!
Eğer görevinden dönersen, sana harcadığım zaman israf olacak!
The commission meets next Monday.
Komite önümüzdeki pazartesi toplanır.
WELCOME TO THE NEW YORK PARKS COMMISSION.
New York Parklar Müdürlüğü'ne hoş geldin!
I have a commission due Tuesday, and I need all the help I can get this weekend.
Salıya tamamlamam gereken bir görevim var ve bu haftasonu yardıma ihtiyacım var.
With the commission, I could have made CA $ 4,000 a month.
Komisyonlarla, ayda 4,000 dolar kazanabilecektim.
I have to make some calls to the Coastal Commission.
Sahil Komisyonuna telefon etmeliyim.
I'm not gonna take commission on this, but you can get me breakfast.
Bundan komisyon almayacağım ama bana kahvaltı ısmarlayabilirsin.
I don't get my commission until after I graduate.
Atama belgemi mezun olmadan alamam.
After I get my commission.
Atama belgemi aldıktan sonra.
Ellie, if you're pregnant, there is no commission.
Ellie, hamile isen, atama belgesini alamam.
How much commission was he asking for?
Ne kadar komisyon istedi peki?
During the commission of a robbery.
Soygunun işlenmesi sırasında.
Don't forget I get commission too.
Ek ücret aldığımı da unutma.
Senate Judiciary Committee is exploring establishing a Forensic Science Commission.
Senato hukuk komitesi, bir adli tıp komisyonu kurmak istiyor.
Blue number one out of commission!
Mavi bir numara saf dışı!
Are you trying to crush my commission?
Komisyonumu elimden almak mı istiyorsun?
First one of you to close a high roller keeps the full commission, same as all the rest of the execs.
Yüksek bir yatırımcıyla anlaşan ilk kişi diğer tüm yöneticiler kadar komisyon alır.
You'll have your commission check just as soon as he wires the funds.
O parayı transfer eder etmez komisyon çekini alacaksın.
Yeah, your commission goes to me, you know. What?
- Evet, komisyonunu ben alırım.
And I'm headed in to collect my commission.
Ve ben komisyonumu toplamaya gidiyorum.
you'd think with a 200k commission, you'd have settled somewhere a little flashier by now.
200.00'lik komisyonla şimdiye daha gösterişli bir eve geçmişsindir diyordum.
Unfortunately, the commission decided that EMP was a remote possibility.
Maalesef kurul, EMB'nin uzak ihtimal olduğuna karar verdi.
It all adds up, minus the commission.
Aracı komisyonu hariç hepsi burada.
Minus my 20 % commission for sales and handling.
Tabi benim komisyonu düştükten sonra.
You know, Commission?
Komisyonu unutmayın?
Since you're the head of the zoning commission, Gordon...
İmar komisyonu başkanı olduğundan beri, Gordon...
I could give you a commission.
Size bir komisyon verebilirim.
That's two thousand dollars, minus my commission.
Burada 2 bin dolar var. Benim komisyonum hariç.
Though some might argue there are 13... if you abide by the Yorktown Zoning Commission ruling.
Yorktown İmar Komisyonu raporlarına uyan kişiler... 13 bölgeye bölünmesi gerektiğini söyleyebilirler.
Do you know my commission?
Ne düşünüyorum, biliyor musun?
And then they kinda, like, take out a commission, I guess, then just send us our checks.
Siteler belli bir komisyon alıyorlar anladığım kadarıyla. Sonra bize çekle ödeme yapıyorlar.
Your father refused to stand in front of the Truth and Reconciliation Commission.
Baban Uzlaşma Komisyonunun önüne çıkmayı reddetti.
The speech which Aldo Moro, Italy's Minister of Foreign Affairs and president of the Commission, is about to give, should be decisive.
İtalya Dışişleri Bakanı Aldo Moro'nun.. .. ve Komisyon Başkanı'nın konuşmalarının kararlar üzerinde.. .. etkili olması bekleniyor.
- I've taken care of the planning commission. It's the councilman.
Planlama komisyonuyla ilgileniyorum mesele kurul başkanı.
Everyone in town wanted that commission.
O iş için bir sürü kişi başvurmuştu.
So, you don't mind losing your commission on the deal?
Anlaşmadaki payını kaybetmeyi umursamıyor musun yani?
Tell her how close you came to serving on the Presidential Commission for Space Exploration. CHARLIE :
Ona, Uzay Araştırmaları Başkanlık Komisyonu'nda
Um, yeah. That commission was a onetime incentive.Tyler did beat you to the punch.
O komisyon bir kerelikti.