Damn me traduction Turc
3,871 traduction parallèle
Damn! She goes to me!
Bana doğru geliyor.
Silly me, please forgive me. Damn!
Çok mahcubum, affedersiniz.
- It's me, Julie. Damn!
- Antoine, ben Julie.
I hired Jimmy as an engineer to do "Damn the Torpedoes" there, but he showed up with an engineer without telling me.
- "Damn the Torpedoes" u kaydetmek için Jimmy ile anlaştık, .. ancak o bana söylemeden başka bir mühendisle çıkageldi.
Ain't nobody coop me up in some damn old tin can as long as I'm back in this kind of dough.
Bu kadar bir paraya sahip olduğum sürece hiçkimse beni o hurda teneke kutusunun içine tıkamayacak.
God damn you, get away from me.
Lanet olsun sana, uzak dur benden.
I never need him or damn mama or you all or nobody, cause I got me, my God.
Ben ona veya lanet anasına veya sana ya da başkasına asla ihtiyacım olmadı. çünkü ben kendi başıma yeterim.
Hot damn! Are you kiddin'me?
Vay anasını!
I'm sorry, but that seems pretty damn suspicious to me.
Kusura bakma ama bu durum bana oldukça şüpheli gözüktü. Sanmıyorum ki...
The day they promoted me to stock boy, I damn near cried.
Beni depoya terfi ettirdiklerinde, neredeyse ağlayacaktım.
Damn, you caught me red-handed!
Kahretsin, beni suçüstü yakaladın!
Damn it, Krieger, did you drug me?
Lanet olsun, Krieger, bana ilaç mı verdin?
Stay with me, damn it!
Benimle kal, lanet olasıca!
God damn it, just tell me what you did.
Tanrı aşkına, sadece bana ne yaptığını söyle.
Get your damn hands off me!
Çekin ellerinizi üstümden!
Show me your damn phone!
Sen de lanet telefonunu göster!
Stop following me, damn it.
Beni takip etme be Allah'ın belası. Bunu yapmaya devam-- -
Oh, I once had a three handicap and no one can say I didn't because there's no one around except me who remembers the damn rules.
Bir zamanlar üç handikap yapmıştım. Etrafta aksini iddia edecek kimse yoktu çünkü benden başka kuralları bilen yoktu.
Give me the damn insulin.
Kahrolası insülini ver artık.
Now... if you're not just a teensy bit homophobic, why would you have to shave it? Damn it. Excuse me.
Azıcık bile homofobik değilsen neden bıyığını kesesin ki?
That makes me damn lonely.
Beni sevimli yapan bu.
God damn it, Trey, don't make me shoot you! This is so...
Lanet olsun, kendini vurdurma bana!
I do appreciate your taking me in and it was damn nice to see you.
Beni evine kabul etmeni takdir ediyorum ve seni görmek çok güzeldi.
Bring me back some damn freezer paper and another pack of cigarettes.
Bana biraz lanet buzdolabı poşeti al ve bir paket de sigara.
Now you done got me back to smoking, damn it.
Beni yeniden sigaraya başlattın lanet olası.
And I'd appreciate it if you just let me do my damn job.
İşimi yapmama izin verirsen sevineceğim.
And you know damn well that without me, you're going to be annihilated in world history.
ve çok iyi biliyorsun ki, benim dünya tarihi bilgim olmadan yenilirsiniz.
Damn it. I was really hoping for some shock therapy, but maybe you could just wire me to a toaster and press "top brown only."
Lanet olsun. biraz şok terapi hiç fena olmazdı, belki kendimi tost makinesine bağlayıp ve sağdece üstü kızart tusuna basmalıyım.
I got me a damn phlegm rattle in my chest.
- Ciğerlerimde berbat bir hırıltı var.
- Let me, damn!
- Bırak beni, pislik herif!
Ain't gonna be no damn party for me.
Benim için kimse parti vermez.
- Damn! You've spooked me, fucker!
Kahretsin, korkuttun beni!
Let go of me, damn witch!
Bırak gideyim!
Damn, you saw right through me
İçimi okudun neredeyse.
That's why I need you to help me get these damn crystals off.
Senden yardım istememin nedeni bu kristalleri temizlemek.
It tells me that you worked in a teaching hospital and didn't learn a damn thing.
Eğitim hastanesinde çalışıp bir şey öğrenmediğini söylüyor.
You don't give a damn about me, what I want.
Benim istediğim hiç bir şey umrunda değil.
Well, one year, they had a float in the parade. One of the daughters fell off and she broke her little finger and they came to me, wanting me to sue the whole damn town.
Hatta bir senesinde yürüyüş sırasında kızlardan birisi düşmüştü ve küçük parmağını kırmıştı sonra da bana gelip, tüm kasabayı dava etmek istemişlerdi.
I may be planning a mere kiddie pageant... please don't get me started about how horrible that is, but... it is going to be the best damn kiddie pageant
Önemsiz bir çocuk yarışması planlıyor olabilirim, bunun ne kadar korkunç olduğuna girmeyelim bile, ama herkesi görüp gördüğü en iyi
You may not dignify Christian science, but you will damn well respect me.
Hristiyan Bilime saygı duymuyor olabilirsin ama bana saygı duyacaksın.
" You damn well better respect me.
" Bana saygı duysan iyi olur.
Yeah, damn it! I mean, I even helped fill his stupid homes with sex offenders, and yet he still hates me.
O aptal evleri cinsel tacizcilerle doldurdum ama yine de benden nefret ediyor.
You seem to think that mainly because of what's in you're damn book, which you apparently trust more than you trust me. I trust my father.
benden daha fazla güvendiğin o lanet defterde yazanlar yüzünden böyle düşünüyor gibi görünüyorsun ben babama güveniyorum.
If you try to follow me, I'm gonna put a bullet in your damn leg.
Eger beni izlersen bacagina bir kursun sikarim.
You're a genius - - when it comes to lore, to - - you're the best damn hunter I have ever seen - - better than me, better than dad.
Sen bir dahisin ve is eski deyislere geldiginde sen gördügüm en iyi avcisin. Benden daha iyi, babamdan daha iyisin.
I can see it with my own eyes, and until you admit it, or give me a damn good reason why not, no one is getting off this boat!
Bunu görebiliyorum. Siz itiraf edene kadar ya da tersi için iyi bir sebep verene kadar, kimse tekneden ayrılmıyor.
I'm a damn mystery to me.
Tam bir merak konusuyum.
Now y'all want to do the same damn thing I did- - snatch someone up and deliver them to the Governor, just like me.
Şimdi ise hepiniz yaptığım şeyin aynısını yapmak istiyorsunuz. Birini kaçırıp Vali'ye götürmeyi istiyorsunuz. Aynı benim yaptığım gibi.
Damn right, it made me angry.
Elbette sinirlendirdi.
Now give me that damn thing.
Ver şu lanet şeyi artık.
Stop fooling around and give me that damn phone.
Bırak aptallığı, ver şu lanet telefonu.