Deposit box traduction Turc
820 traduction parallèle
I never cracked a safety deposit box before.
Daha önce hiç bir emanet kasası kırmadım.
Ninety thousand worth of Union Pacific bonds... sitting right in his safe-deposit box.
90 bin dolarlık Union Pacific tahvilleri kasada öylece duruyor.
They're in the safe-deposit box...
Onlar kasada...
Leo, is that Horace's deposit box?
Leo, bu Horace'ın kasası mı?
Safe in a deposit box. No matter where I was.
Bir kasadaydı, nerede olursam olayım.
Can you get in the safe-deposit box?
- Kasasını açabilir misin?
His safe-deposit box hasn't been opened yet.
Para kasası henüz açılmadı.
Why couldn't I leave it in my safe deposit box?
Neden bunları kiralık kasamda muhafaza edemedim?
Emptying my safe deposit box.
Kiralık kasamı boşalttım.
- The city bank says your sister rented a safety deposit box.
- Banka kardeşinin kasa kiraladığını söyledi.
As long as that letter her husband left stays in her safe deposit box... we'll pay what she asks.
Kocasının bıraktığı mektup kadının kasasında durduğu sürece ne isterse ödeyeceğiz.
They're down at the bank going through my safe-deposit box.
Bankaya indiler ve benim kasama bakıyorlar.
The man from her bank is just here, and it seems like the Cheney vase... is in the safe deposit box down there.
Bankasından bir adam az önce buradaydı, ve görünen o ki Cheney vazosu bankada özel müşteri kasasında saklanıyor.
I'd rent a safety deposit box at a suburban bank.
Bir taşra bankasında bir kasa kiralardım.
Put it in the safe deposit box in the bank, and we'll get him to give us a cheque on Monday instead.
Bunu kasaya koy, Pazartesi bunun yerine bir çek alırız.
Just who do you think stole that five million yen in cash from the safe-deposit box in the vault?
Sence kiralık kasadan, 5.000.000 Yen'i kim çaldı?
By the way, do you still have the key and seal for the deposit box?
Bu arada kiralık kasanın anahtarı ve mühür hala sende değil mi?
Can you open the safe-deposit box room for us?
Kasaların bulunduğu odayı bize açabilir misin?
How do I open an account or rent a safe-deposit box?
Acaba cari hesap mı açayım yoksa bono mu alayım?
- Mr future Director... I want to rent a safe-deposit box.
- Bay Geleceğin Müdürü Güvenli bir hesap açtırmak istiyorum.
Unless you turn over the key to your safe-deposit box in your bank in Casablanca.
Kazablanka'daki kasanızın anahtarını vermezseniz, evet.
If you swear to me that you will destroy this film, hook, line and sinker, not only will I give you the key to my safe - deposit box in Casablanca, but we will split the insurance,
Bu filmi yok edip parçasını bırakmayacağınıza yemin ederseniz, size Kazablanka'daki kasamın anahtarımı vermekle kalmam, sigortadan alacağım paranın da
But we can't make our move until I get the tape off the video recorder so that Belzig shows us in which safety-deposit box he's hidden the money that he's stolen.
Çünkü, Belzig çaldığı parayı hangi emniyet kasasına koyduğunu bize göstermeli.
Could they possibly know about the money in the safety-deposit box?
Emniyet kasasındaki parayı biliyor olabilirler mi?
Schleiben's funds must be put in the safe-deposit box.
Schleiben'in sermayesini emniyetli kasaya koymalıyız.
I would like to get into my safe-deposit box, please.
Emniyet kasama bakmak istiyorum, lütfen.
The same day he bought the car, he also rented a safe-deposit box.
Arabayı aldığı gün bankada bir kasa açtırmış.
I deposited all the money in a safe-deposit box in cash.
Bütün parayı nakit olarak kasaya koydum.
Mr. Sawyer, the power of attorney. - And your negotiable bonds into a joint safe deposit box.
Bay Sawyer, vekâletnâme lütfen... ciro edilebilir senetlerini, ikinizin ortak yetkili olduğu bir kiralık kasaya koymalısınız.
But the jewelry goes in a safe-deposit box.
Ama mücevher kiralık kasaya gider.
It's in my safe deposit box.
Kiralık kasamın içinde!
I'd like to see about renting a safe deposit box.
Bir kasa kiralamayı düşünüyordum.
He'll give you a key to a safety deposit box.
Sana bir kasaya ait bir anahtar verecek.
She doesn't even know where I keep the key to the safety-deposit box.
Kasanın anahtarını nereye sakladığımı bile bilmiyor.
Yes, we received permission to open your husband's safety deposit box.
Eşinizin bankadaki kiralık kasasına bakma izni aldık.
I keep them in a safe-deposit box in the bank.
Onları bankada bir kasada saklıyorum.
His brother took the diamonds to America, to a safe deposit box in NY.
Kardeşi elmasları Amerika'ya getirip, New York'da emanete koymuş.
Rub my safety deposit box, then. Dig for gold!
Emanet sandığıma sürt, sonra da altın için kazmaya başla!
Put the key in a safe-deposit box for six months, then go get the money.
O anahtarı kiralık bir kasaya 6 ay boyunca bırak ve sonra gidip parayı al.
She's got enough evidence in her safety deposit box to ruin me.
Özel kasasında beni yıkabilecek her türlü kanıtı var
- The safety deposit box receipts.
- Kiralık kasa makbuzları.
I need to get into my safety deposit box.
Kiralık kasama girmem gerek.
Oh, by the way, a man telephoned when you were at lunch, all upset because he'd lost the keys to his safety deposit box.
Oh, sırası gelmişken sen yemekteyken bir adam aradı çok üzgündü, kiralık kasa anahtarlarını kaybetmiş.
I'm afraid she's lost the keys to her safe deposit box.
Korkarım, kiralık kasasının anahtarlarını kaybetmiş.
I presume you will want to be returning your valuables to your safe deposit box.
Tahmin ediyorum eşyalarınızı kasanıza geri koyacaksınız.
Oh, so you are returning your valuables to your safe deposit box.
Oh, böylece eşyalarınızı yeniden kasanıza koydunuz.
It's in a safety deposit box.
Bir kiralık kasada.
She even had the keys to the safety deposit box.
Kiralık kasanın anahtarı bile ondaydı.
I have to get into my safety deposit box.
Kiralık kasama girmek zorundayım.
It's in a safe deposit box.
Özel müşteri kasasında duruyor.
We set up two - no, three levels of security to protect that deposit box. That's just it.
Bu doğru.