Diplomatic immunity traduction Turc
236 traduction parallèle
Nucleus of the Nazi network in America... was the German embassy in Washington... protected until a declaration of war by diplomatic immunity.
Amerika'daki Nazi agìnìn merkezi savaşa kadar diplomatik dokunulmazlìkla korunan Washington'daki Alman Elçiligiydi.
And that'll give me diplomatic immunity or something.
Bu bana diplomatik dokunulmazlık kazandırır, ya da onun gibi bir şey.
Since he had no diplomatic immunity... for NATO Britain does not recognize our sovereignty... Mundt went into hiding.
Diplomatik dokunulmazlığı olmadığından ve NATO bizim egemenliğimizi tanımadığından Mundt saklanma yolunu seçti.
It's because of the diplomatic immunity.
Diplomatik dokunulmazlıktan ötürü.
I got the feeling that you wouldn't be so expansive, you wouldn't be so quick to admit all this, if you didn't have diplomatic immunity.
Fakat öyle bir duyguya kapılıyorum ki, siz bu kadar rahat olmazdınız ve bütün bunları çabucak kabullenmezdiniz, eğer diplomatik dokunulmazlığınız olmasaydı.
Perhaps so, Lieutenant, but the fact is, I do have diplomatic immunity.
Belki öyle, Komiser, fakat gerçek şu ki, diplomatik dokunulmazlığım var.
I hereby renounce my diplomatic immunity.
Ben şimdi diplomatik dokulmazlığımdan vaz geçiyorum.
However, if there is a tenant in residence with a diplomatic immunity, that cannot be done.
Ama eğer resmi bir makamdan kiracı olursa, satılamayacak.
They've arranged for diplomatic immunity for him... and he's gonna be able to stay in the U.S.
Ona diplomatik dokunulmazlık sağladılar ve Amerika'da kalabilecek.
And those guys probably all have built-in diplomatic immunity.
Ve bu adamların hepsinde diplomatik dokunulmazlık vardır.
If you are the police, you know I have diplomatic immunity.
Eğer polisseniz, diplomatik dokunulmazlığım olduğunu bilmeniz gerekir.
I'm from the American consulate, with diplomatic immunity.
Amerikan konsolosluğundanım, diplomatik dokunulmazlığım var.
We have diplomatic immunity.
Diplomatik dokunulmazlığımız var.
That's what diplomatic immunity means.
Diplomatik dokunulmazlık bu demektir.
I have diplomatic immunity.
Diplomatik dokunulmazlığım var.
Diplomatic immunity.
Diplomatik dokunulmazlık. Hârikâ.
Diplomatic immunity!
Diplomatik dokunulmazlık!
I will have you know that my brother fausto and I enjoy diplomatic immunity in this country.
Bilmenizi isterim ki ben ve kardeşim Fausto bu ülkenin diplomatik dokunulmazlığı altındayız.
You seem to forget, my dear, I have diplomatic immunity.
Unutmuş gibisin cicim, diplomatik dokunulmazlığım var.
As an ambassador I have diplomatic immunity. Read your treaty.
Bir büyükelçi olarak diplomatik dokunulmazlığım var.
I have diplomatic immunity!
Benim diplomatik dokunulmazlığım var!
As official guest of the Centauri Republic, he is eligible for diplomatic immunity.
Centauri Cumhuriyeti'nin resmi bir konuğu olarak o da dokunulmazlıktan faydalanır.
But I've told you we are extending diplomatic immunity to Mr. Morden so please release him.
Ama Bay Morden'a diplomatik dokunulmazlık verdiğimizi söyledim lütfen onu bırakın.
Diplomatic immunity only applies when the subject is charged with a crime.
Diplomatik dokunulmazlık ancak kişi suçlandığı zaman geçerlidir.
I've diplomatic immunity.
Diplomatik dokunulmazlığım var.
But I... I have diplomatic immunity.
Ama ben... benim diplomatik dokunulmazlığım var.
U.S. Goods and hides behind diplomatic immunity.
Diplomatik dokunmazlığın arkasına saklanıp Çin toprağını çalıntı Amerikan mallarıyla dolduracak biriyle.
Frank, this guy has diplomatic immunity.
Frank, bu adamın diplomatik dokunulmazlığı var.
He'll say "Diplomatic immunity." All we can do is deport him.
Tek dediği "DipIomatik dokunuImazIık." Tek yapabiIeceğimiz, sınır dışı etmek.
He has diplomatic immunity.
Diplomatik dokunulmazlığı var.
I have diplomatic immunity.
Benim diplomatik dokunulmazlığım var.
I have diplomatic immunity.
Diplomatik dokunulmazlığım var. Hiç birşey yapamazsınız.
You don't seem to understand I've diplomatic immunity.
Sizi uyarıyorum. Benim diplomatik dokunulmazlığım var.
To hell with your diplomatic immunity!
Diplomatik dokunulmazlığının canı cehenneme.
He was always saying he couldn't get a parking ticket'cause he had diplomatic immunity.
O her zaman diplomatik ayrıcalığından dolayı arabasını rahatça parkedebildiğini söylerdi, değil mi?
I've got diplomatic immunity, so Hammer, you can't sue
Cehennem Silahı 2'deki kötü adam gibi... Diplomatik dokunulmazlığım var, Hammer istersen dava et yani...
Not for the Queen. Don't I have diplomatic immunity?
Diplomatik dokunulmazlığım yok muydu?
Motion detectors, armed guards, not to mention diplomatic immunity.
Hareket algılayıcılar, silahlı korumalar, diplomatik dokunulmazlıktan bahsetmeye gerek bile yok.
He was traveling with diplomatic immunity when they attacked.
Saldırıya uğradığında diplomatik dokunulmazlıkla seyahat ediyormuş.
My diplomatic immunity as Corrino envoy... would make that an unwise decision.
Corrino elçisi olarak diplomatik dokunulmazlığım... bunun akılsızca bir davranış olacağını söylüyor.
That is, spies with diplomatic immunity.
Bu diplomatik dokunulmazlığı olan casusluktur.
He's got diplomatic immunity.
Diplomatik dokunulmazlığı var.
I have diplomatic immunity in 46 countries.
46 ülkede diplomatik dokunulmazlığım var.
When Lynn needed cash for her place here, she used her diplomatic immunity.
Burada ev almak için para gerekince, Lynn diplomatik dokunulmazlığını kullanmıştı.
The flight was granted diplomatic immunity.
Uçağın diplomatik dokunulmazlığı var. Diplomatik dokunulmazlık mı?
Diplomatic immunity?
Bu nasıl olur?
- Oh, I'd like to, but I'm afraid he has diplomatic immunity.
- Belirtmek isterim ki, Lisa korkuyor.
Immunity, freedom of movement, diplomatic bag.
Dokunulmazlık, eylem özgürlüğü, diplomatik çanta. Hayal gücünü kullan.
13, 00 : 47 : 47 : 14, Enraged by their diplomatic immunity, 00, 00 : 47 : 51 : 13, Mel Gibson pulls down their house with his pickup truck.
Diplomatik dokunulmazlıklarından dolayı... kızgın olan Mel Gibson, kamyonetiyle evi başlarına yıkar.
BEHIND DIPLOMATIC IMMUNITY.
Diplomatik dokunmazlığın arkasına saklanıp Çin toprağını çalıntı Amerikan mallarıyla dolduracak biriyle.
Uh, diplomatic immunity.
Diplomatik dokunulmazlık.