English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ D ] / Dire

Dire traduction Turc

686 traduction parallèle
[Ivan] This looks to be a very dire situation.
Durum çok vahim görünüyor.
Strange screams of death, and prophesying with accents terrible of dire combustion and confused events new hatch'd to the woeful time, the obscure bird clamour'd the livelong night,
Ölüm çığlıkları ve korkunç sesler : Kızıl yangınlar, görülmedik kargaşalıklar görecekmiş dertli dünyamız. Kara kuş durmadan öttü bütün gece.
Now is the time of help ; your eye in Scotland would create soldiers, make our women fight, to doff their dire distresses.
Şimdi yardım etme zamanı. Bir bakışınız binlerce asker yaratır İskoçya'da. Kadınlar bile savaşır kurtulmak için başlarındaki beladan.
I feel just dire.
Unutmanı umuyordum.
The latest creations are not worn by those in dire poverty.
Son dönemde fakirler sizin gibi giyinmiyor.
Dire news, sire!
Kötü haber, majesteleri!
Then I'll save the dire news till you've had you're drink.
Öyleyse içkini içinceye kadar kötü haberi saklayacağım.
The events my spirit saw lurk as dire possibilities.
Ruhumun gördüğü olaylar, korkunç ihtimaller olarak pusuda.
At this hour of dire national emergency, you've rendered a valuable service to our armed forces and set a fitting example for other employees.
Silahlı kuvvetlerimize değerli bir hizmette bulundunuz ve diğer çalışanlar için bir örnek teşkil ettiniz.
All this could have most dire consequences.
Bütün bunlar korkunç sonulara neden olabilir.
Inutile di dire che Mr. Talbot ha un grandissimo- -
Söylemeye gerek yok, en büyük kişisel ilgim bu projedir. Ve...
E quello che volevo dire.
- Söylemek istediğim buydu.
Failing to find employment and with little to do, he finds himself in dire straits and believes he can endure it no further.
İş bulamamanın ve yapacak bir şeyi kalmamasının neticesinde kendini büyük bir sıkıntının içerisinde buluyor ve buna daha fazla tahammül edemeyeceğine inanıyor.
Master Motome Chijiiwa... rather than sit and wait for death in dire poverty, you've declared your wish to die honorably by harakiri.
Efendi Motome Chijiiwa yoksulluğun pençesinde kıvranıp ölmeyi beklemektense onurlu bir şekilde harakiri yaparak ölme isteğini dile getirdin.
His wife lay gasping for breath, on the very verge of death, while his beloved son burned with fever, in dire need of a doctor.
Karısı ölümün kıyısında zar zor nefes alır ve çok sevdiği oğlu doktora ihtiyaç duyar bir halde ateşler içinde cayır cayır yanarken.
But this settlement should not be made so liberally with monstrous and dire amnesty which is a deception, more than a gesture of forgiveness.
"Bu topraklar anormal bir biçimde saçma, affedilici olmaktan daha çok aldatıcı bir genel af çıkaracak kadar" sözde " özgür bırakılmamalıdır.
Mr Worfshefski, had you learned anything in your first class, and I refer to the elementary class, you might not be in such dire need of learning now.
Bay Worfshefski, birinci sınıfta birşeyler öğrenmiş olsaydın, ki ilkokul birinci sınıfından söz ediyorum, şu an birşeyler öğrenme gereksinimi duymazdın.
I have a payment to meet and if I don't, consequences will be dire :
Ödemem gereken borçlarım var aksi hâIde sonuçları çok ağır olacak.
In view of the dire emergency that exists,
Mevcut acil durumun değişmesi...
If only they always thought this way, and not just in dire circumstances.
Hepsi böyle düşünmüş olsalardı. Her zaman böyle düşünmüş olsalardı keşke.
And when you're lost in dire need
Ve zor zamanlarda boğulduğunda
Otherwise it could have dire consequences.
Böyle olmasaydı hayat çok berbar olurdu.
The global situation is dire.
Durum vahim. Savaş riski bulunuyor.
Some dire calamity's happening, I just know it.
Kötü bir şeyler oluyor, bunu biliyorum.
Ça veut dire un gage. - Mr flint. - Yes.
Bay Flint, öpücük cezası nasıl?
With all due respect to the court may I move for voir dire proceedings?
Mahkemeye olan saygım gereği jüri üyelerinin görev ehliyetlerinin sorgulanmasını talep ediyorum.
Is it true that in certain areas in Miranda there's still dire poverty?
Söylenenler doğru mu? Miranda'nın bazı bölgelerinde hâlâ korkunç bir sefalet varmış.
You like dire questions.
Dehşetli soruları seviyorsun.
One critic even states that Munch knows next to nothing and should only exhibit if he is in dire peril of dying of starvation,
Bir eleştirmen Munch'un hiç bir şey bilmediğini ve sadece korkunç bir açlıktan ölme tehlikesi altında sergi açması gerektiğini bile söyledi.
Instead of dragging away the dire *, why don't we kill'em right here?
Neden onları madene kadar sürüklüyorsun? Neden onları burada öldürmüyorsun?
You are in dire need of prayer.
Acilen duaya ihtiyacın var.
I'm in dire need of transportation.
Dehşet derece taşıta ihtiyacım var.
Pas tant d'histoires. II fast dire la vérité.
Hikayeyi uzatma.
Shelley, I call him he's a great dentist from New York a city in which, as you probably know, general there are thousands of Spanish-speaking people who stand in dire need of extensive bridgework and this man's death, I'm afraid would be a crushing blow to whatever small hopes they might have for a healthier set of teeth and gums.
Shelley, derim büyük bir diş hekimi New York'tan, İspanyolca konusan binlerce... . ... insanın köprü yaptırmaya ihtiyaç duyduğu bir şehirden ve bu adamın ölümü onların küçük umutlarına darbe indirecek sağlıklı diş ve dişetlerine kavuşamayacaklar.
J'ai quelque chose de très important à te dire.
Sana çok önemli bir şey söyleyeceğim.
The communication blockade and publication ban... have had a dire effect and made it impossible to do our jobs honestly.
Haberleşme ablukası ve yayın yasağının korkunç bir etkisi vardı ve işimizi dürüstçe yapmamız imkânsızdı.
It was then, at that dire moment, when His Eminence asked our designee as Catholic Layman Of The Year if he could help us out.
Ve sonra Ekselansları, yılın katoliği adayına yardımcı olup olamayacağını sordu.
After a year, he's in dire straits again.
Bir yıl geçmiyor, bakıyorsun yine kötü durumda.
The situation in this fatal hour and this relentless place, had as its supreme result, the dire melancholy of Enjolras.
Bu ölümcül saatte ve bu huzursuz yerdeki durum, en mükemmel sonucunu, Enjolras'ın derin melankolisini ortaya çıkardı.
C'est a dire, little quails'eggs on a bed of pureed mushrooms.
Bir başka ifadeyle, mantar püresi üstünde sunulan bıldırcın yumurtası.
" predict dire consequences for the European community...
" doların ani düşüşü olursa...
You know, you're in more dire need of a blow job than any white man in history.
Tarihte senin kadar tatminsiz başka bir adam yoktur.
"More dire need of a blow job than any white man in history."
Tarihte senin kadar tatminsiz başka bir adam yoktur.
Of course, it's in dire need of decorating.
Tabii ki, acil bir dekorasyona ihtiyacı var.
I braved fearsome forests, suffered dire humiliations to save you.
Seni kurtarmak için korkunç ormanlara meydan okudum kendimi küçük düşürdüm. Yine de içimde bir korku var.
" as we are in dire straits.
" Korkunç bir şekilde dar boğaza girmiş bulunuyoruz.
If I knew who'd given you such a dire account of me...
Hakkımda size böyle korkunç şeyler anlatanın kim olduğunu bilseydim...
You will sing the school song upon demand, or you will suffer dire consequences!
İstediğimde ya okul marşını söylersiniz ya da sonuçlarına katlanırsınız!
I'm in dire need!
Ben de.
I am in dire straits.
Tam bir darboğazdayım.
Te lo diré.
Te lo dirò.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]