Doll traduction Turc

You wanna little doll babies?

Minik bebekler ister misin?

Baby, your creepy doll is makin'my dick scared.

Bebeğim, şu senin oyuncağın sikimi ürpertiyor.

That crazy doll keyed my car!

Çatlak bebek arabamı çizmiş!

You fuckin', fuckin'doll!

Siktiğimin kuklası!

You know that little doll that you like so much?

Şu çok sevdiğin bebek var ya?

And that's why, when you came upstairs and you caught me... and I was killing the doll, because I was just like...

O yüzden yukarıya gelip beni yakaladığında bebeği öldürüyordum, ona dedim ki :

It's the doll!

.. Bebek!

It was the doll, brother, listen!

Bebek aradı, kardeş dinle!

There's this doll, I was fuckin'this doll, right?

Bebek yapmış, ben onu sikiyordum, tamam mı?

For Malcolm it's that sexy little doll Abigail.

Malcolm'a da küçük seksi bebek Abigail olarak.

You think I'd bang a doll for no reason?

Bebeğe boşuna mı çaktım?

Yeah, I know what you plannin on doing with that doll.

Evet, o bebeğe ne yapmayı planladığını biliyorum.

I know you're thinking about fucking that doll.

O bebeği sikmeyi düşündüğünü biliyorum.

- Bye, doll.

- Güle güle, bebek.

And I fell on the hospital floor and I laid there like a - - like a rag doll.

Hastanede yere yığıldığımda bir bez bebek gibi öylece kala kaldım.

Is that some kind of voodoo doll?

Bu bir çeşit vudu bebeği mi?

Silas, there is a problem with the Mother-Hubot's doll.

Silas, Anne İnbotun bebeğinde bir sıkıntı var.

My doll.

Bebeğim.

exactly where I'm going to keep my sweater Barbie my American Girl doll and my Ski Blue!

Barbie kazağımı, oyuncak bebeğimi ve köpeğimi artık nereye koyacağımı biliyorum!

Last week this happened to a doll and I burned it!

Geçen hafta bir bebeğe bu oldu, ben de onu yaktım!

Okay, so I didn't realize that that was Bailey's favorite doll, and I do feel bad about that.

Meğer o bebek Bailey'nin en sevdiği bebekmiş, ben de çok üzüldüm tabii.

I love you, baby doll.

Seni seviyorum, bebeğim.

I love his father. Henry is a doll.

Babasına bayılıyorum, Henry bir tane.

I don't wanna be a doll.

Ben bir bebek olmayacağım.

I love you, christopher doll.

Seni seviyorum, Christopher bebeği.

Is fucking girls dressed up in doll clothes a hobby of yours?

Kız kıyafetleri giyip onlarla seks yapmak, Hobilerinden biri mi?

Doll face, W.T.F.?

Bebek yüzlüm. Ne yapıyorsun? Üzgünüm tatlım.

Now I'm glad your glass doll is broken.

Şimdi kristal oyuncağın kırıldı diye mutluyum.

Doll?

Oyuncak mı?

You'll be back to your old doll collection shortly.

O eski oyuncak bebek koleksiyonuna yakında geri döneceksin.

Not doll!

Oyuncak bebek değil!

Don't call it doll.

Onlara oyuncak bebek deme!

If I get one more text or stupid doll, you're going to be buying your soap on a rope.

Bir mesaj ya da aptal bir bebek daha alırsam, hapishanede çürüyeceksin.

I just wanted a chatty boo-boo doll before they went on sale tomorrow.

Sadece yarın satışa girmeden konuşan bir bebek istemiştim.

I talked on and on about my specialty Atrian doll collection.

Atrian bebek koleksiyonum hakkında konuştum da konuştum.

- Your kid's a doll.

- Oğlun çok tatlı.

That's my girl- - tiny, little, petite fuck doll.

İşte benim kızım. Minik, küçük, minyon kevaşe.

I admit, I did make a voodoo doll of Mrs. Trunch.

Kabul ediyorum, Bayan Trunch'ın voodoo bebeğini yaptım.

The closest thing I have to a father is the Obi-Wan doll in my store.

Babam olmaya en yakın şey, dükkandaki Obi-Wan oyuncağı.

She's a fuck doll, Stu.

Bu bir oyuncak Stu.

She's an expensive fuck doll... 15 large.

Çok pahalı bir oyuncak. Onbeş büyüklükte.

And things got so weird because I found that fucking sex-doll thing over there... me.

Her şey sarpa sardı çünkü şu bana benzeyen garip seks oyuncağını buldum.

They left a doll with a knife stuck in it for my sister.

Kardeşimin dolabına, bıçaklanmış bir bebek bırakmışlardı.

Crotchless panties for everyone. And as for you, Ken doll... well, putting you together was fun... but taking you apart's gonna be even more fun.

Sana gelirsek erkek güzeli seni birleştirmek eğlenceliydi ama paramparça etmek daha eğlenceli olacak.

Grown man, taking pleasure in a doll baby.

Koskoca adamsın, oyuncak bebeklerden hoşlanıyorsun.

I love you more than jazz, baby doll.

Seni cazdan bile çok seviyorum, güzelim.

A living doll.

Canlı bir bebek.

That's okay, doll.

Dert etme tatlım.

You're a doll.

Çok düşüncelisin.

It's the doll!

Bebek aradı!

What a doll!

- Ne kadar da güzelmiş benim kızım.