English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ D ] / Don't go home

Don't go home traduction Turc

2,069 traduction parallèle
Listen, my mom still thinks I'm studying at Gabe's house, so I don't think I should go home at this time.
Baksana, annem Gabe'in evinde ders çalıştığımı sanıyor, bu satte eve gitmesem iyi olur.
Why don't you go home and finish now?
Eve gidip bitir o zaman.
Don't we all want to go home?
Eve gitmek istemediğimizi mi sanıyorsun?
- Why don't you two go home?
Siz neden eve gitmiyor sunuz?
Well, I thought we could go out for dessert, take a walk... or we could do whatever you want to do,'cause I don't have to be home anytime soon.
Çıkıp tatlı bir şeyler yiyebiliriz, yürüyebiliriz veya ne istersek onu yaparız diye düşündüm, çünkü hemen eve dönmem gerekmiyor.
I don't go back home.
Eve geri dönmem.
I don't even have a bus fare to go home.
Eve dönmek için otobüs param bile yok.
I'm really sorry, but I don't have a bus fare to go home, so...
Afedersin ama bende eve dönmek için otobüs param bile yok, şey...
So, do yourjob, go home, don't give anybody a hard time, you know?
Yani işini yap, evine git, kimseye zor anlar yaşatma, bilirsin işte.
I mean even if I don't fuck her... I'm gonna go home and fuck the shit out of Audrey. That's for sure!
Eğer o kızı sikemezsem eve gidip Audrey'yi evire çevire sikeceğim, bu kesin!
I don't know, I gotta go home.
Bilmiyorum.
I don't want to go home.
Eve gitmek istemiyorum.
and then go back to the home I don't even want to go back to. { S1 ep1 } doing this? { S1 ep1 }
Her gün okula git, arkadaşlarınla muhabbet et, ve dönmek bile istemediğin evine dön.
Why don't you go home and calm down a bit.
Şimdi evine git, biraz sakinleş.
I don't want to go home, I want a girlfriend like Mr. Nello.
Eve dönmek istemiyorum, Bay Nello'nunki gibi bir kız arkadaş istiyorum.
But I don't want to go home!
Ama eve gitmek istemiyorum ki!
- Don't go home tonight.
- Bu akşam eve gitme.
I don't really want to go home.
Açıkçası eve hiç gitmek istemiyorum.
Hey, little girl, why don't you go home?
Ufaklık niye eve gitmiyorsun?
Please don't go, my brother said that he will bring home some cakes.
Lütfen gitme, abim kek getireceğini söyledi.
Why don't you guys go home and cook something?
Neden eve gidip yemek yapmıyorsunuz?
Why don't you just go to her home?
Neden kızın evine gitmiyorsun?
Anyway since we don't have any money. It's better of you to come out so we can go home earlier.
Hiç paramız olmadığına göre bir an önce çıksa da eve erken dönsek.
Now go home and don't move until the guerrillas arrive, or they'll suspect something.
Şimdi evine dön ve gerillalar gelene kadar ya da onlar bir şeyden şüphelenene kadar bir yere gitme.
Don't you tell me to go home!
Bana eve git deme!
So why don't you two guys go home, put down some lines of selfishness, which is your blow, close the shades, take the phone off the hook, grab a straw and snort?
Siz ikiniz eve gidip sizin için kokain gibi olan birkaç sıra bencillik hazırlayıp perdeleri kapatın, telefonun fişini çıkarın, bir kamış bulup içinize çekin.
I don't know. I guess we pack our camp. Fuck off and go home.
Bilmiyorum, toparlanıp eve dönebiliriz.
Count to five so I know you don't have brain damage, you can go home.
Beşe kadar say ki beyninde hasar olmadığını anlayıp seni bırakayım.
So I want you to pick up the ticket and go home, because if you don't, you know exactly what I'm capable of doing, don't you?
Şimdi biletini alıp git. Çünkü gitmezsen neler yapabileceğimi çok iyi biliyorsun, değil mi?
Why don't somebody tell them where the money is so we can go home?
Neden paranın yerini söylemiyorsunuz ki eve gidelim?
Don't y'all wanna go home?
Eve gitmek istemiyor musunuz?
Why don't you go home?
Neden eve gitmiyorsun?
I don't know if that would happen. I want to go home.
Öyle olsaydı ne olurdu bilmiyorum ama... ben eve gitmek istiyorum!
Why don't you both put your guns down and go home?
Neden silahlarınızı bırakıp evinize gitmiyorsunuz?
And I have less than 24 hours now. And I really don't wanna go home.
Ailem bilet gönderdi ve yirmi dört saatten az vaktim var ama eve dönmek istemiyorum.
No, I don't wanna go home.
Hayır, eve gitmek istemiyorum.
Why don't you stay home and I'll go to work while he grows out of it.
Neden sen evde kalmıyorsun ve ben o gazını çıkartırken işe gitmiyorum?
Then once they get us in here, we either shut up and we learn to behave, or we don't go home.
Bizi buraya soktular mı ya çenemizi kapayıp uslu durmayı öğreniriz ya da eve dönemeyiz.
So why don't you go home, get yourself some proper rest?
Öyleyse neden eve gidip, kendine düzgün bir uyku çekmiyorsun?
No, we don't. We need to go home.
Artık burada istenmediğimiz de açık.
- I don't want to go home. - Why?
- Eve gitmek istemiyorum.
But they're like me, they don't want to go home.
Benim gibi onlarda eve gitmek istemiyor.
I don't understand why you don't just dump the kid and go home.
Neden çocuğu bırakıp eve gitmediğini anlayamıyorum.
Well, now, one of us has got to go up there and tell her she don't suit and pay her fare back home.
Bakın. Şimdi birimizin oraya gitmesi ve ona uygun olmadığını söyleyip yol parasını da verdikten sonra göndermesi gerekir.
You can't go home if you don't talk.
Konuşmazsan, eve gidemezsin.
Listen, why don't you drive Milly home, then go home yourself.
Sen Milly'yi eve bırakıp sonra eve gitsene.
Don't go home without checking for updates before the e-dot and double-dot editions.
Son haber güncellemesinden önce kontrol etmeden eve gitme.
Don't you wanna go home?
Eve gitmek istemiyor musun?
Why don't you just go home, Agent Clayton.
Niçin evine gitmiyorsun, Ajan Clayton?
Don't know. Go home?
Bilmiyorum, eve mi gideceğiz?
I don't know, I guess we'll go home.
Bilemiyorum, eve gitmeliyiz herhalde.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]