Doorbell rings traduction Turc
594 traduction parallèle
I like to break out in a sweat every time the doorbell rings.
Her zilde soğuk ter dökmeye bayılıyorum.
If the doorbell rings, don't answer it.
Kapı zili çalarsa, cevap verme.
I know you, don't miss them both. [doorbell rings ] [ door opens]
Sizi tanırım, ikisini de kaçırmazsınız.
Don't talk, Lizzie. [doorbell rings]
Konuşma, Lizzie.
I'm getting mighty tired of hiding every time that doorbell rings.
Her kapı zili çaldığında saklanmaktan çok yoruldum.
WE'VE BEEN ABLE TO DECIPHER A LOT OF IT. [doorbell rings]
Hatta dillerinin bazı parçaları bizimkilere benzemiyor da değil.
( doorbell rings )
( kapı çalınır )
( Doorbell rings ) ( Ahme ) Don't answer it!
Açmayın!
If the doorbell rings, don't answer.
Kapı çalarsa açmayın.
- If the doorbell rings?
- Eğer kapı zili çalarsa ne yapıyorsunuz?
What tapes? [DOORBELL RINGS]
- Emlakçı geldi, kapatıyorum.
[Doorbell Rings ] [ Tapping On Glass ] [ Bryce] Beth.
- Beth.
[Doorbell Rings ] [ Doorbell Rings ] [ Tires Screech]
- Beth.
So, I'm at home... The doorbell rings. Drrring!
Ben evdeyken, kapı çalar.
That went through you like a bloody Ferrari! [doorbell rings]
İnsanın içine Ferrari gibi işlerdi.
[Doorbell rings]
Dinle, saç kurutucuya ihtiyacım var. Tabii. Benimkini al.
( SIGHING ) Timing is everything. ( DOORBELL RINGS )
Zamanlama her şeydir.
I'm watching T.V. And the doorbell rings... it's a man... he's big... dark... he says his car broke down and he needs to use the phone...
Ben televizyon seyrediyorum ve kapı çalıyor. Bir adam geliyor. Oldukça iri, esmer.
[Doorbell Rings] Don't tell me.
Dur söyleme.
[Beeping Resumes ] [ Doorbell Rings] All right. That must be the sitter.
Bakıcı olmalı!
[Door Opens ] [ Woody Laughing On TV ] [ Doorbell Rings] You guys remember our bargain.
Çocuklar, anlaşmamızı biliyorsunuz.
[Doorbell Rings] Would one of you answer the door?
Biriniz kapıya bakacak mı?
Yes, the airline ticket, my suntan lotion, the... [doorbell rings] Come in!
Uçak bileti, bronzlaşma losyonum - Girin.
[Doorbell rings] Now who could that be?
Bu kim olabilir?
[Doorbell rings] Not more!
- Artık kimse gelmesin.
♪ [Singing continues ] Now, where did my little chickiepoo Camilla get to? [ Doorbell rings]
Peki benim küçük pilicim Camilla nerede?
[doorbell rings] that bookie.
İşte bahisçi.
somewhere out there is a meat hook with my name on it. [doorbell rings] oh, my gosh, he's back!
Dışarda biryerlerde ismim kancalanmış durumda.
[doorbell rings again] let's all slip out the side door.
Hadi hepimiz arka kapıdan kaçalım.
[DOORBELL RINGS]
Hamileymiş.
What's she going to say when I don't show up for dinner for the next 20 years to life? [DOORBELL RINGS] There's the long arm of the law!
Oh, sanırım dışarı çıkıp eski günlerin hatırına birkaç popo koklayacağım.
[DOORBELL RINGS] Sorry, Al. I had a huge load of laundry.
Kusura bakma Al, koca bir yığın çamaşır vardı.
[DOORBELL RINGS] Ah! The door!
Kapı çalıyor.
[DOORBELL RINGS] Oh, great.
Ne güzel!
[DOORBELL RINGS] You want to get that, Al?
Kapıya bakar mısın, Al?
[DOORBELL RINGS] Al, would you get the door for once in your life?
Al, hayatında bir kez olsun şu kapıya bakar mısın?
[DOORBELL RINGS] I'll get that, dear.
Canım, ben açarım.
[rings DOORBELL] am I glad to see you.
( KAPI ZİLİ ÇALIYOR ) Selam, Chuck. Seni gördüğüme sevindim.
[rings DOORBELL]
( KAPI ZİLİ ÇALIYOR )
Well, that the doorbell is ringing before it actually rings or seeing numbers on dice before they stop rolling, or seeing letters or pictures on various objects.
Kapı çalmadan çaldığını duymak zarlar durmadan ne geleceğini bilmek ya da çeşitli harf ve resimler görmek.
[doorbell rings] Postman.
Postacı.
[Doorbell rings]
Gerçekten gerek yok.
But one thing about being a pastor is that no one ever stops by and rings your doorbell to tell you everything is just swell.
Eğer rahip isen, hiç kimse her şeyin yolunda olduğunu anlatmak için sana uğramaz.
[doorbell rings] oh, no!
Oh, hayır!
[doorbell rings] i'll get that.
Ben bakarım.
[doorbell rings] you want to get that?
Bunu sen istemedin mi?
[doorbell rings] mr. william tanner? yes.
Mr. William tanner?
Money talks, Kel. [DOORBELL RINGS]
Oh, evet!
[DOORBELL RINGS] Gee, I wonder who that could be.
Acaba kim geldi?
( doorbell rings ) oh, it's you.
Oh, sensin.
[DOORBELL RINGS] Hey, Al.
Hey, Al.