Dus traduction Turc
7,358 traduction parallèle
I found everything you asked for- - Can opener, shower drain, grinding wheel, jam, Pocket knife, volume "o" of the encyclopedia,
Konserve açacağı, duş gideri, zımpara taşı, reçel çakı, ansiklopedinin O harfi ile ilgili bölümü, çivi ve siyah keçeli kalem.
I was up the whole night, crawling between hot showers to stop the chills and hugging the toilet and puking my guts out.
Ben, bütün gece ayaktaydım. Titremeleri durdurmak için sıcak duş yaptım. Ve kusmak için tuvalete gidip geldim.
I'm gonna take a bath.
Duş yapmaya gidiyorum.
Tub takes 45 minutes, at the most, an hour.
Duş 45 dakika sürer, en fazla bir saat.
I need to shower... alone... and focus!
Yalnız başıma duş alıp konuşmama odaklanmam gerekiyor!
He's in the shower, and she's in the bathroom with him while he's in the shower.
Alex duşta. Meredith de duş alırken onunla beraber banyoda.
"When I get done, my exercise and all, we take a shower, we head down to the hospital."
"Antrenmanımı bitirip bir duş alacağım." "Ve hastaneye gideceğiz."
We are doing the Asian street food because I got six skinned rabbits hanging in our shower.
Asya sokak yemekleri tarzında yapacağız çünkü şu an duş kabinimizde asılı altı tane derisi yüzülmüş tavşan duruyor.
That shower has 4 heads.
Banyoda 4 duş başlığı var.
Think you want to shower first?
Önce duş almak ister misin Mickey?
Go get a shower.
Git bir duş al.
I'm gonna go take a shower.
Gidip duş alacağım.
Then I grabbed a nap, hopped in the shower, and went to Toys "R" Us.
Sonra biraz uyudum, duş aldım, ve Toys "R" Us'a gittim.
Three months ago, she was in the shower, noticed this... Lump.
3 ay önce, duş alıyordu yumruları fark etti.
The woman grading the written tests needs to shower.
Testleri değerlendiren kadının bir duş almaya ihtiyacı var.
Take a cold shower, horn-dog, we're at work.
Soğuk bir duş al azgın şey, işteyiz.
I sometimes go home to take a shower.
Ara sıra eve duş almaya gidiyorum.
Remember how we used to shower together?
Eskiden nasıl beraber duş aldığımızı hatırlıyor musun?
I'm tired. I really just want to go home and take a shower.
Eve gidip duş almak istiyorum.
I don't know whether to give you a hug or take a shower.
Sarılsam mı duş mu alsam bilemedim.
You do not put drugs down the shower drain.
Uyuşturucuyu duş giderinden gönderemezsin.
Everyone in their 30s waits in line for the shower.
Otuzlarındaki herkes duş için sıra bekler.
Winston's taking a long-ass shower.
- Winston uzun bir duş alıyor.
1,000 showers.
Bin tane duş.
And if you think I've showered 1,000 times in the past three years, then you're out of your mind.
- Eğer son üç yılda bin kere duş aldığımı düşünüyorsan aklını kaçırmışsın demektir.
- Mm. - And the city had shut the water off by then, so I couldn't take a shower.
- O zamanlar şehrin, suları hep kesikti, bu yüzden duş alamamıştım.
How'd you get the shiner?
Nasıl duş aldın?
Whose job was it to shower with the big cereal bowl this morning?
Sabah kaseyle duş almak kimin göreviydi?
Well that sounds great to me cuz I ain't had a decent shower since, let's see, New York.
Bana uyar çünkü New York'tan beri doğru dürüst duş alamamıştım.
Well it's not exactly a shower.
Aslında tam olarak duş sayılmaz.
Ugh, now I got to shower.
Şimdi duş almam gerekecek.
Did you shower?
Duş aldın mı?
Took a bath on the shipping.
Git bi duş al geminde.
I'm gonna go and shower now.
Ben gidip bir duş alayım.
Hmm. - Kalinda? - Hmm?
Kalinda, duş almam lazım.
I'm in the shower.
- Buhardır o. Duş alıyorum.
- What I'm saying is that there is an imposter in our bathroom taking a shower for some reason.
- Diyorum ki banyomuzdaki herif düzenbazın biri ve nedense duş alıyor.
Skaar : Skaar not shower ever.
Skaar asla duş almaz.
She needs to shower, get some sleep.
Duş alıp uyuması lazım.
I was just, uh... Yhinking about if I wanted to take a shower.
Sadece... duş alsam mı diye düşünüyordum.
I don't mean to pry, I just... seeing you sitting in that shower stall, knowing that you're upset... it's hard, you know, not being able to talk to each other, like we used to.
Burnumu sokmak gibi olmasın da duş teknesinde seni öyle görünce bir şeylerin ters gittiğini anladım. Eskiden yaptığımız gibi, başka birine anlatmak kolay değil tabi.
So, nice bath?
Duş iyi geldi mi?
The last seven years have been about sticky countertops and horsy shower curtains and childproof locks.
Son yedi senedir yapış yapış tezgâhlardan biçimsiz duş perdelerinden ve çocuk kilitlerinden başka şey görmedik.
I'm gonna go take a bath.
Gidip bir duş alacağım.
Well, I've largely been having hot and cold baths to ease my aching bones.
Ağrıyan kemiklerimi rahatlatmak için sıcak ve soğuk duş alıyordum.
I should shower.
Duş almam lazım.
The bathing thing with her was never about bathing.
Duş almak onun için hiçbir zaman duş almak değildir.
I'm not bathing or anything.
Duş falan almıyorum, oturuyorum sadece.
I'm gonna go take a shower, okay?
- Ben bir duş alacağım, olur mu?
I want to grab a quick shower.
Ben hızlı bir duş kapmak istiyorum.
Why don't you go back in and take that shower, so you can get a shirt on?
Hayır ben iyiyim. Neden gitmiyorsun geri ve o duş almak, böylece bir gömlek alabilirim?