Easy come traduction Turc
1,081 traduction parallèle
Easy come, easy go.
Haydan gelen huya gider.
Easy come, easy go.
Kolay kazanç çabuk gider.
Easy come. Easy go.
Haydan gelen, huya gider.
Easy come, easy go, huh?
Haydan gelen huya gidermiş, değil mi?
Easy come, easy go.
Haydan gelen, huya gider.
Well, easy come, easy go.
Eh, haydan gelen huya gider.
- Easy come, easy go?
- Haydan gelen huya gider, ha?
Take it easy! Come on!
Hadi biraz daha.
Before a number she'd come over... she'd lean down and she'd whisper to me, " Easy on the brushes, kid...
Bir şarkıya başlamadan önce... kulağıma eğilip " Fırçalara fazla yüklenme küçük...
What doesn't come easy now?
Kolay olmayan nedir?
Easy, come on.
Yavaş, hadi.
Come on, take it easy.
Hadi, rahatla.
Come on, it's easy.
Hadi, çok kolay.
Hey, come on, Mike, take it easy.
Hey, hadi, Mike. Rahat ol biraz.
Come on, easy, easy.
Hadi, yavaş yavaş.
- Take it easy. - Come on. Hello?
- Onu yüzbaşının odasına götürür müsün?
It come easy after a time.
Bir süre sonra öğreniyorsun.
Come on : Take it easy :
Boşver, gel hadi.
As you can see, strangers are easy to single out here. Come.
Gördüğün gibi, yabancıları bizden ayırmak çok kolaydır.
Easy come, easy go.
Haydan gelen huya gidermiş.
Easy. That's it, come on, up you come.
Haydi, kalk bakalım.
Easy, son. Come on.
Sakin ol, evlat.
Come on, now. Take it easy.
Tamam, sakin ol.
Every evening, when Frith has done his day's work and lies calm and easy in the red sky El-ahrairah and his children, and his children's children come out of their holes and feed and play in his sight.
her şey sakin ve gökyüzü kırmızı olduğunda... El-ahrairah ve çocukları ve çocuklarının çocukları deliklerinden çıkarak beslendiler ve onun göreceği yerlerde oynadılar.
Come on, take it easy.
Haydi, yavaş ol.
It wasn't easy to come by.
Bulması kolay olmadı.
Wasn't easy to come to a agreement.
Anlaşmak çok da kolay olmadı.
Here, we turn out the best-fed, best-trained soldiers, but it doesn't come easy.
Burada, en sağlıklı ve en iyi eğitim görmüş askerler yetiştiriyoruz, ama kolay değil.
Come on, Maggie. Take it easy.
Hadi Maggie.
It may come as a shock to you doctor, but a lot of us don't have it so easy in this world, and that unpleasant reality is expressed in art, real and horrible art like this.
Doktor olarak size şok edici gelebilir, ancak bir çoğumuz bu dünyada öyle kolay kazanamıyor, ayrıca nahoş gerçeklik ; sanatla, böylesine gerçek ve korkunç bir sanatla ifade edilir.
- Come on, take it easy.
- Hadi, merak etme.
You don't come across truth that easy.
Gerçeklere bu kadar kolay ulaşılmaz.
How come it's so easy?
Nasıl bu kadar kolay oluyor?
Why don't you just come out and make it easy?
Neden dışarı çıkıp her şeyi kolaylaştırmıyorsun?
That's very easy, come along!
O iş çok kolay, gel, gel.
Trust doesn't come too easy for you, does it?
Kimseye kolay kolay güvenemiyorsun, öyle değil mi?
It's easy to come home when I got you guys waiting.
Sizin beklediğinizi bildiğim sürece eve dönmek kolay.
And every tide carries them within an easy step of the land, but they dare not come out of the water!
Her gel-git onları karaya bir adım mesafesine getirir ama sudan çıkmaya cesaret edemezler!
Come on, easy.
Tamam, hadi.
"Lies come easy from afar"
"Yalanlar, uzaklardan kolay gelir"
Women have always come easy to you.
Kadınlar her zaman, sana oldukça kolay gelir.
Look, John it wasn't easy for me to come here today, but I think it's very important that there'll be no misunderstanding between the two of us.
Bak John, bugün buraya gelmek benim için kolay olmadı ama ikimizin arasında bir anlaşmazlık olmaması gerektiğini düşünüyorum.
Come on, Mom. It'd be real easy for Cousin Normie to find her.
Kuzen Normie'nin onu bulması çok kolay olurdu.
Come on. Take it easy.
Hadi, takma kafaya.
Hey, come on, man, take it easy.
Hey, haydi adamım, sakin ol.
All right, come out slow and easy.
Tamam yavaşça dışarı çık.
I know that trust doesn't come easy with what's going on.
Bütün bu koşullar altında güvenmek kolay değil biliyorum.
Desire isn't easy to come by, and it doesn't come cheap nowadays.
Arzu kolay elde edilmiyor, bugünlerde bulması çok zor.
On Day of the Dead, when their spirits come back to us... the road from heaven must be made - made easy... and not slippery with tears.
Ölüler Günü'nde, ölmüşlerimizin ruhları cennetin yollarından - bize geri döndüğünde, neşeli görünmeli ve gözyaşı dökmemeliyiz.
# # It's the lure of easy money # # [Chuckles] Come on, partner.
Haydi, ortak.
My name is David "Boom-Boom" Addison from the Easy Credit Assurance Company and I'm not leaving until you come out here and sign us a cheque.
Benim adım David. Bombacı Addison kolay kredi sigorta şirketindenim ve sen bana bir çek yazmadan kapından asla ayrılmayacağım.
come on 167938
come 10626
come here 17944
come in 9605
comes 19
comer 25
comedy 55
comet 47
come on baby 22
come and find me 23
come 10626
come here 17944
come in 9605
comes 19
comer 25
comedy 55
comet 47
come on baby 22
come and find me 23
come on everybody 23
come downstairs 38
come to me 469
come on let's go 25
come back 2373
come with me 3958
come on man 75
come on guys 95
come with me if you want to live 21
come on in 3933
come downstairs 38
come to me 469
come on let's go 25
come back 2373
come with me 3958
come on man 75
come on guys 95
come with me if you want to live 21
come on in 3933
come on over 148
come back soon 95
come one 123
come on now 949
come over here 869
come to daddy 102
come on boy 27
come to my room 21
come on home 31
come on down 295
come back soon 95
come one 123
come on now 949
come over here 869
come to daddy 102
come on boy 27
come to my room 21
come on home 31
come on down 295