Embargo traduction Turc
147 traduction parallèle
Like an embargo.
Bir tür ambargo belki.
Now we are threatened with an embargo of the raw materials we need.
Şimdi de ihtiyaç duyduğumuz hammaddelerin ambargosuyla tehdit ediliyoruz.
" Therefore, we will impose a full embargo on all trade with Japan.
" Bu nedenle, Japonya ile tüm ticari ilişkilerde tam amborga uygulayacağız.
The embargo approached still more the Japan of the Axle.
Bu durum Japonları, Mihver devletler safına, iyiden iyiye yaklaştırdı.
It increased the stated period of the diplomats plus one month, up to 25 of November, ordering sent Washington to finish with the embargo.
Bu nedenle diplomasiye tanınan süreyi, 25 kasıma kadar uzattı. Washington'a özel elçiler göndererek, sorunun barışçıl yollardan çözümü aradı.
Not surprising after the oil embargo.
Petrol ambargosundan sonra beklenirdi.
Embargo, on!
Ambargo, haydi!
Embargo on!
Ambargo başlamak!
Lift embargo.
Ambargoyu kaldır.
" Britain imposed an oil embargo on Rhodesia today after that country's unilateral declaration of independence.
İngiltere, Rodezya'nın bağımsızlık ilanından... sonra petrol ambargosu başlattı.
We demand an embargo and trade sanctions against Rutia.
Rutia'ya ambargo konulmasını ve tüm ticaretin askıya alınmasını talep ediyoruz.
So as long as this embargo holds -
Ambargo devam ettiği sürece...
Earth Central has implemented an embargo on arms shipments to Mars.
İdarî Merkez, Mars'tan yapılan silah sevkıyatlarına ambargo koydu.
The whole penis embargo?
Penis ambargosuna falan.
Damn trade embargo.
Kahrolsun ekonomik ambargo!
What does Steve Allen got to do with trade embargo?
Steve Allen'ın ekonomik ambargoyla ne alakası var?
You must know there's a trade embargo between the U.S. And Kaznia.
Biliyor olmalısınız, Amerika ve Kaznia arasında ticari ambargo var.
With this embargo against the station, we need every supply ship we can get.
Üs ambargo altındayken her ikmal gemisine ihtiyacımız var.
We're aware of the embargo, but IPX is a special case.
Ambargodan haberimiz var ama GK'nın ayrıcalıkları da var.
Why aren't you or your people afraid of retribution... for breaking the embargo?
Ambargoyu deldiğiniz için misillemeden korkmuyor musunuz?
An irate President Eisenhower declared a complete trade embargo and ordered the CIA to recruit Cuban exiles.
Başkan Eisenhower öfkeyle top yekûn ticari ambargo ilan etti ve CIA'ye Kübalı sürgünleri eğitime alma emri verdi.
- Oh no, I don't think so,'cause that would fall under the fun category, and aren't we still in the midst of a fun embargo?
- Hayır, sanırım olmaz. Bu eğlenme kategorisine girebilir. Hala eğlence ambargosunun içinde değil miyiz?
Embargo lifted.
Ambargo kalktı.
The trade embargo against Cuba.
Küba ile olan ticaret ambargosundan.
Kennedy put a trade embargo on Cuba, ostensibly halting the shipment of Cuban manufactured Sansabelt Slacks, very popular at the time.
Kennedy Küba'ya ticari ambargo koyarak zamanında hayli popüler olan Küba üretimi Sansabelt Pantalonların nakliyesini büyük ölçüde engelledi.
Today the Bosnians are still denied the right to defend themselves... by an imposed UN weapon embargo, although at this very moment... war continues without any signs of pacification.
Savaş halen barışçı bir tutum olmamasına rağmen sürüyor ve BM'nin silah ambargosu yüzünden Boşnakların kendilerini koruma şansı ellerinden alınıyor.
Consider yourself cut off. Full love embargo, baby.
Bütün bir asktan men ettigini bir düsün, bebegim.
Few men have the guts to trade conflict diamonds... since the UN's embargo.
Bazı insanlar elmas ticareti yapabilmek için çatışmayı bile göze alıyorlar. Birleşmi Milletlerin ambargosundan beri.
To prevent the embargo from destroying your country... will you withdraw from Kuwait?
Ülkenizi mahveden ambargoya engel olmak için... Kuveyt'ten çekilecek misiniz?
If an embargo could force the Americans to withdraw from one of their own states... say Hawaii... then, maybe, the Iraqis would consider withdrawing from Kuwait.
Eğer bir ambargo Amerikalıların kendi eyaletlerinden birinden... mesela Hawaii'den... çekilmesine neden olursa, o zaman belki Iraklılar da çekilmeyi düşünür.
Think they'll erect a tariff embargo within the next year...
Bence gelecek sene içinde bir gümrük kısıtlaması getirecektir.
With Wilson's goddamn embargo... you gotta go the black-market route to get guns.
Wilson'ın ambargosu yüzünden... silahları karaborsadan almak zorunda.
Your President Wilson has lifted the arms embargo.
Başkanınız Wilson silah ambargosunu kaldırdı.
1960 - USA introduces an embargo that still today is enforced.
1960 - abd bugün hala uyguladığı ambargoları ilan etti.
President Kennedy defends himself with an embargo and stops all transports of weapons from Soviet.
başkan keneddy kendisini bir ambargoyla savunuyordu. ve sovyetler birliği'nden yapılan tüm silah nakliyatını durduruyordu.
The embargo on Cuban cigars is ridiculous.
Küba purolarındaki ambargo çok saçma. Kanun kanundur.
And Dana, I want a 48-hour embargo on this story.
Dana, bu olaya 48 saat ambargo koyuyorum.
Good cover to circumvent the weapons embargo they're supposed to be under.
Silah ambargosunu kaldırmak için iyi bir örtbas.
WONDER WOMAN : Good cover to circumvent the embargo they're under.
Halen uygulanan silah ambargosunu kaldırmak için iyi bir örtbas.
- Set up an embargo.
- Ambargo uygula.
Hey, haven't you heard? Nixon says we're in a recession. Inflation, oil embargo, Yankees in the cellar...
Hey, Nixonın söylediklerini duymadın mı, ekonomik durgunluk, enflasyon, petrol ambargosu, mahzenlerde Yankiler.
Arab oil embargo...
Arap petrol ambargosu...
The point is, if I've done my job right an arms embargo should be practically impossible to enforce.
Demek istediğim şu ki, işimi doğru yapmışsam,... silah ambargosunu uygulamak neredeyse imkansız hale gelir.
You have broken every arms embargo written.
Sen yazılmış her silah ambargosunu ihlal ettin.
Britain, the US and Holland impose sanctions and an oil embargo.
İngiltere, A.B.D. ve Hollanda.... bazı yaptırımlar ve petrol ambargosu uygulamaya başladılar.
The Tellarites are pushing for an embargo against the Orions.
Tellaritler, Orionlara ambargo uygulanması için bastırıyorlar.
We must always remember the sacrifices made today... by the brave Cuban soldiers... whose deaths will not be known outside of Cuba... thanks to the American embargo.
Mert Küba askerlerinin yaptığı Küba dışında bilinmeyecek özverileri unutmayalım. Amerikan ambargosu sağolsun.
Kylie and i still hadn't slept together, but I had a feeling her 4-week booty embargo was about to end.
Kylie ile hâlâ birlikte olmamıştık ama dört haftalık ambargonun bittiğini hissediyordum.
Because of the embargo against Cuba, I fly them in by private jet.
Küba'daki ambargo yüzünden bunları özel jetle getiriyorum.
Because of the embargo?
Ambargo mu?
You risk the threat of war, or at least a vicious trade embargo.
Ama bu duyduklarımın hepsi Kral Iphicles için.