End quote traduction Turc
79 traduction parallèle
"We don't know what kind of murder-happy characters we have here." End quote. That's chief Dunmore of Camden, North Carolina.
Psikologlar, katillerin hipnoz etkisi altında bu şekilde davrandıklarını öne sürerken, bazı kişiler de, onların uzaydan gelmiş olabileceklerini bile iddia etti.
Some on support of Sonny and hos actoons, others condemnong the present events and callong the marroage a farce, and, quote, "A case of sheer exhobotoonosm." End quote.
Bir kısmı Sonny'yi ve eylemini destekliyor, diğerleriyse... gelişmeleri kınıyor ve evliliği maskaralık olarak nitelendiriyor. Ve tırnak içinde "Tamamıyle Gösteriş" olduğunu söylüyorlar.
"Jonathon, you are a credit to us all", end quote.
"Jonathon, sen hepimizin başarısısın".
The case was appealed by his lawyer... on the grounds that the warrant that had been obtained... stated that the police were searching for... quote, "stolen jewelry," end quote... and that the warrant should have been more specific.
Dava temyize gitti. Avukat, arama izninin'çalıntı mücevher'arandığı için çıkartıldığını, ancak daha detaylı bilgi olması gerektiğini söyledi.
"The city of New York will not let property " be destroyed by anyone, " end quote.
"New York şehir yönetimi kimsenin malına zarar gelmesine izin vermez."
End quote.
Alıntının sonu.
End quote.
Nokta.
End quote. End story.
Hikâyenin sonu.
- End quote.
- Ve son.
"I've carved out a piece of turf for myself I took it" end quote. That must have taken a lot of hitting, didn't it?
Bu birçok insana vurmanızı gerektirmiştir, değil mi?
Hey, nice, quote, uniforms, end quote.
Hey, güzel "üniformalar".
- End quote. Gale, what are you doing here?
- Gale, burada ne arıyorsun?
You told me that after McManus fell to the ground, you, quote, "l cradled him in my arms," end quote.
Bana söylediğin, McManus yere düştükten sonra "Onu kollarımın arasına aldım." demişsin.
On my God! - Quote : "Out." End quote.
Aç tırnak, dışarıdaydım, kapa tırnak.
And even your mama knows it, which is why she is ashamed at having fucked you. But she needed the money. End quote.
Annen bile bildiği için seni doğurduğuna pişman hatta düzdürdüğüne bile ama paraya ihtiyacı vardı.
"you need to get people to like you to be successful to get things done in this world." End quote.
Alıntı, "Başarılı olmak için insanların seni sevmesi gerekir böylece bu dünyada bir şeyler yapabilirsin."
She said you're "a small-minded fashion victim," end quote.
Dedi ki, "O, dar görüşlü bir moda kurbanı.", tırnak arası.
"I've had lint at the top of my ass crack " with more personality than that Daddy's boy. " End quote.
"Kıçımın çatalında biriken pamukta bile o ne idüğü belirsiz oğlandan daha fazla şahsiyet vardır." Tırnak kapa.
He says, quote, "Make sure no one trashes the Supreme Court," end quote.
Şöyle diyor : "Kimsenin Yargıtay'la uğraşmayacağından emin ol!"
"I want the beard situation resolved before the fucking lunch." End quote.
"Kahrolası sakal konusunun öğleden önce hallolmuş olmasını istiyorum." Bu kadar.
- He knocked on the door this morning for, quote, "one big-ass fight," end quote, and Buck answered, apologised, gave him a 50 to forget about it.
"Sağlam bir kavga" yüzüden sabah kapıyı çalmış. Buck kapıyı açıp özür dilemiş olayı unutsun diye de Elli dolar vermiş.
End quote.
- Tekrarın sonu.
End quote. Jeez! Talk much?
- Durma, daha da konuş!
I like our chances with the new kid on the block. " End quote.
Yeni çocukla şansımız olacaktır. " Alıntının sonu.
According to sources, Langley Falls resident Stan Smith, quote, "Got his ass down here," end quote, to meet his son on a school day.
Kaynaklara göre Langley Falls sakini Stan Smith, "kıçını kaldırıp buraya geldi" ve okul vakti oğluyla buluştu.
end quote.
... demiş.
You said in an interview in Chicago magazine, quote, "What I love about Will Gardner is he is as sneaky as I am," end quote.
Bir Chicago magazininde demişsiniz ki ; "Will Gardner'da sevdiğim şey, o da benim kadar sinsidir."
End quote.
- Ve tırnak içinde.
But it grieves us no end and shoots pain into our hearts is that the, quote, biggest upset is over the kids who got killed at Kent State, unquote!
"Ama bizi nasıl son bulacağı değil, kalplerimizdeki acı vuruyor." "Bizi altüst eden en büyük üzüntüyse," "Kent Devlet Üniversitesinde öldürülen çocuklar."
The wife says this attempt was related to depression over the death of their daughter and also by reverses in, quote, "his career," end of quote.
Karısı, bu girişimin, kızlarını kaybetmeleri sebebiyle girdiği depresyona bağlı olduğunu söylüyor. Ayrıca kariyerindeki terslikleri belirtiyor. Kayıt sonu.
The wife says this was related to depression over their daughter's death and also by reverses in, quote, "his career" end of quote.
Karısı, bu girişimin, kızlarını kaybetmeleri sebebiyle girdiği depresyona bağlı olduğunu söylüyor. Ayrıca kariyerindeki terslikleri belirtiyor. Kayıt sonu.
While it is clearly stipulated in Article 9 that, and I quote, seized ships and cargo are to be returned entirely to their proprietary, the end of quote, it has not been shown to the court's satisfaction
Maddesi'nde açıkça belirtildiği gibi - okuyorum - "Ele geçirilen gemiler ve yük " tümüyle hak sahiplerine iade edilecektir. "
Derek says it's always good to end a paper with a quote.
Derek bir yaziyi alintiyla bitirmek iyidir der.
- End quote.
- Son.
End quote.
Bu kadar.
"And tyrants." That's the end of the quote.
Hah, bu da ne demek?
Anti-Treatyite irregulars have, and I quote, "Wrecked Ireland from end to end."
Anlaşma karşıtı milis güçleri, aynen okuyorum İrlanda'yı bir uçtan diğer uca yıkmaya başlamışlardır.
There has to be a consensus behind the painting... by quote, unquote, "experts" or else... you could end up in a pile of problem.
"Eksper" lerin belli noktalarda mutabık olması gerekir. Yoksa ciddi sorunlarla karşı karşıya kalabilirsiniz.
End of quote.
Bu kadar. - Gerçekten mi?
End of quote.
Alıntının sonu.
Not yet. So far, tracing the source has been a dead end, but they seem to say that they know he was juicing, and it could, quote / unquote, "ruin your career."
Kaynağı tespit etmek güç ama görünüşe göre, ilaç kullandığını biliyorlar, ve tırnak içinde "kariyerini mahvedebilir" diyorlar.
And she said, and I quote, " Let's see what's left over at the end of the day,
" Bakalım bugünden neler artacak.
She did not... and I quote... "Want to end up the ass-licker."
Alıntı yapıyorum "göt yalayan" birine dönmek istemiyordu.
To this end, we have developed, quote,
Bu yüzden biz bir
And I quote, "All good things must come to an end", "preferably in a humongous explosion."
Demiştim ki, "Her güzel şeyin bir sonu vardır ve devasa bir patlamayla yok olmayı tercih eder."
Quote : "I don't want to end up like Sanchez."
Alıntı : "Sonum Sanchez'inkine benzesin istemiyorum."
To quote Winston Churchill himself, this isn't the end.
Bizzat Winston Churchill'den alıntı yapayım ; " Bu bir son değil.
End quote.
Böylece ikinci kız bu konuda hassas olup birinci kızı zorlamasın ve onu bu konuda kötü hissettirmesin diye vermiştir. " Parantez kapandı.
"This poor girl was brutally murdered " at a high-end, private school and, quote, "'this doesn't sound like the work
"Bu zavallı kız yüksek düzeydeki özel bir okulda vahşice öldürüldü alıntı : bu bana göre kesinlikle squash takımı kaptanının işiymiş gibi gelmiyor."
I'm gonna start with a quote against Social Darwinism discuss the Gilded Age, the robber barons, the Great Society how we ended up with a huge wealth disparity in this country then I end with a bluegrass version of Public Enemy's "Fight the Power."
Pekâlâ, Sosyal Darvinizm konusu ile giriş yapacağım ardından da Yıldız Çağı adı altında Büyük Toplumlardan, hırsız baronlardan ve bu ülkedeki servet eşitsizlik konusunda bir tartışmaya gireceğim. Peşinen de Public Enemy'nin "Güçle savaş" şarkısının bluegrass getirip bitireceğim.
"if he didn't come with a blank check." End quote. I didn't quote you.
Senden değil, bir Beyaz Saray yetkilisinden alıntı yaptım.