First of all traduction Turc
6,964 traduction parallèle
Okay, first of all, I'm not, but thank you for saying so.
Öncelikle, prenses değilim. - Ama öyle dediğin için teşekkürler.
Right, first of all, Wind is what you retained from Jennifer Grey's career?
İlk olarak Jennifer Grey'in o kadar filmi içinden aklına Wind mi geldi?
Okay, first of all, if he is wearing a mask, that probably means he doesn't want people to know who he is.
Peki, öncelikle maske takıyorsa kim olduğunun bilinmesini istemiyordur.
- Why am I here? - First of all, Governor, we're so sorry this is happening to you.
- Öncelikle vali bey, başınıza böyle bir şey geldiği için çok üzgünüz.
Okay, first of all, my name is James St. James, guy-yelling-at-me dude.
Pekâlâ, ilk olarak, benim adım James St. James bana bağıran adam.
First of all, if I had a mommy fetish, I'd be hooking up with some psycho dominatrix.
Öncelikle anne fetişim olsaydı, baskın, psikopat bir kadınla takılırdım.
- Well, first of all, it's not your painting anymore.
- İlk olarak o senin tablon değil artık.
Okay, first of all, Alicia should run.
- Pekâlâ, -... her şeyden önce Alicia aday olmalı.
First of all, thank you for calling us and respecting Beñat's wishes.
Önce bizi aradığınız ve Beñat'ın isteklerine saygı duyduğunuz için teşekkürler.
Okay, first of all, I don't love Leo.
Tamam. Öncelikle, ben Leo'yu sevmiyorum.
First of all, I'm not having you followed by a P.I.
İlk olarak, senin peşine dedektif takmadım.
First of all, I can't just ask for the fall off in July.
Öncelikle, daha Temmuz ayında izin isteyemem.
First of all, we're not roommates. You are my houseguest.
Öncelikle ev arkadaşı değiliz, sen misafirsin.
Okay, well, whew, first of all, how hashtag blessed are we to have you, our dearest friends, gathered with us tonight?
Tamam, pekala. Öncelikle, siz değerli ve sevgili arkadaşlarımızı buraya getiren davetin başlığı neydi?
First of all, my name's not Bruce Wayne.
Herşeyden önce, İsmim Bruce Wayne değil.
First of all, my mom drools over everybody.
İlk olarak, benim annem salyalarını herkesin üzerine akıtıyor.
First of all, nd maybe you picked I'm not afraid to have sex.chael
İlk olarak, ben seks yapmaktan korkmuyorum.
- Okay, first of all, thanks.
- Pekala, ilk olarak. Teşekkürler.
First of all, your mom doesn't want you to see her, okay?
Öncelikle, annen onunla görüşmeni istemiyor. Tamam mı?
First of all, football doesn't have foul balls.
Her şeyden önce, futbolda faullü top yok.
I mean, first of all, why would Mr. Peanutbutter wear a crew neck T-shirt?
Birincisi, Mr. Peanutbutter neden sıfır yaka tişört giyiyor ki?
Well, first of all, we are going to dinner at Marcienne's.
Öncelikle yemek için Marcienne'ye gidiyoruz.
First of all, why do you know that?
Her şeyden önce, neden biliyorsun?
First of all, I want you to know that I see your progress.
Hepsinden önce katettiğin ilerlemenin farkında olduğumu bilmeni istiyorum.
Well, first of all, I'm gonna need you to be totally straight with me.
Öncelikle bana karşı dürüst olmanı istiyorum.
Okay, first of all, back there, I was wrong to butt in.
Tamam öncelikle orada olaya girmekle hata yaptım.
First of all, he loves people.
Öncelikle insanları sever.
First of all, you exclude us from your party, and then you include us in your party, and then you exclude us from your life.
İlk önce, bizi partinizden dışladınız, sonra partiye dahil ettiniz, sonra hayatınızdan dışladınız.
Well, first of all, you don't need to gild the Lily.
Her şeyden önce, Lily'i süslemene gerek yok.
Okay, first of all, I love the guy as much as you do.
Tamam, öncelikle en az sizin kadar ben de onu seviyorum.
First of all... don't nickname.
Öncelikle... Lakap kullanma.
First of all, I want to thank the one and only Seth Rogen.
Öncelikle eşi benzeri bulunmayan Seth Rogen'a teşekkür ederim.
First of all, what makes you think that I'm dumb enough to go where you would pull a gun on me?
İlk olarak ; sana, bana silah doğrultabileceğin bir yere gelecek kadar aptal olduğumu düşündüren nedir?
First of all, if we were competing for anything, I would win.
Öncelikle, herhangi bir şey için yarışıyor olsaydık, ben kazanırdım.
First of all, Americans'justification for everything since the September 11 attacks is terrorism.
Öncelikle, Amerikalılar 11 Eylül saldırısından bu yana terörizmi her şey için bir mazeret görüyor.
Okay, first of all, it sounds like fart-isan, as in, "a fart is in this room right now."
Tamam. Öncelikle o kulağa "osur-sal" mış gibi geliyor yani "biri şu anda osurdu" der gibi.
Okay, first of all, this is not Sergeant Kent's dog tag.
İlk olarak, bu Çavuş Kent'in künyesi değil.
First of all, all kids go through this.
Öncelikle, her çocuğun başına gelen bir şeydir bu.
First of all, he's a street artist ; Second of all...
İlk olarak, o bir sokak sanatçısı, ve ikincisi...
First of all, I would like to congratulate you on topping all the charts.
- Öncelikle ilk sırada olmanı tebrik ederim.
'cause this is kind of nuts. First of all, aren't you immune to the troubles?
İlk olarak, senin sorunlara karşı bağışıklığın yok mu?
We're handing over all of the files in the Gillis Industries takeover, but I want the court to catalog every piece of paper in there so Sean doesn't "find one" that was never there in the first place.
Gillis Endüstri'nin devralınmasıyla ilgili tüm dosyaları vereceğiz ama mahkemenin tüm belgeleri kayıt altına almasını istiyorum ki Sean, ilk etapta orada olmayan "bir şeyi" bulamasın.
At first, I thought the way to do that was to cleanse the planet of all the humans that have repeatedly let him down.
Başta bunu yapmanın tek yolunun, onu sürekli yüzüstü bırakan insanları gezegenden kazımak olduğunu düşünüyordum.
I mean, the good thing about it, once you get over the initial unfairness of being here in the first place, is that, uh, it all becomes routine.
Bir kere burada olmanın yarattığı adaletsizlik hissini atlattın mı her şey rutin hâle geliyor.
When a second baseman all of a sudden can't throw to first or a golfer tries to putt and they get all embarrassed and upset, and then that makes the yips worse, and it's a hot mess,
Pas çıkaramayan orta saha, yakından sokamayan golfçü gibi. Utanırlar, üzülürler. Kopukluk iyice ilerler.
After all, the use of first names is a sign of familiarity, and we're a far cry from when the surname was an indication of a man's trade, so...
Neticede ; isim ile hitap etmek samimiyet göstergesi, ve bizler, soyadının kişinin zanaatını gösterdiği yıllardan çok uzağız... -... dolayısıyla...
Well, the first images on some of the rolls all look the same.
İlk görüntülerde hepsi aynı görünüyor.
All right, well, the lay of the land is... For the first time in basically forever.
Hayatım ilk defa bu kadar durağan bir hal aldı.
All right, all of you, turn to page 57 and look at the very first word.
Hepiniz 57. sayfayı açın ve ilk kelimeye bakın.
On my first date with my wife, all we did was talk about our mutual love of meat loaf.
Eşimle ilk buluşmamızda tek konuştuğumuz Köftenin karşılıklı aşkıydı.
I missed the first two days of culinary camp, So I was hopelessly behind on all reductions and meringues.
Aşçılık kampının ilk iki gününü kaçırınca koyulaştırma ve mereng eğitimlerinden geri kaldım maalesef.
first off 500
first officer's log 18
of all people 402
of all 19
of all days 33
of all things 75
of all places 76
of all the 23
all right 154529
alla 16
first officer's log 18
of all people 402
of all 19
of all days 33
of all things 75
of all places 76
of all the 23
all right 154529
alla 16
allow 21
allowed 24
allan 201
alligator 57
ally mcbeal 31
all you need is love 37
all the world's a stage 17
allahu akbar 114
allanon 32
all alone 307
allowed 24
allan 201
alligator 57
ally mcbeal 31
all you need is love 37
all the world's a stage 17
allahu akbar 114
allanon 32
all alone 307
all done 358
all rise 341
all right then 461
allergic 17
all day 380
all the way up 39
all this time 373
allah akbar 21
all of them 1505
all rise 341
all right then 461
allergic 17
all day 380
all the way up 39
all this time 373
allah akbar 21
all of them 1505