English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ F ] / For god's sakes

For god's sakes traduction Turc

971 traduction parallèle
Stop, for God's sakes!
Bunu bilemezsin!
- Pay the help, for God's sakes.
- Şu yardımları öde.
For god's sakes, play something!
Tanrı aşkına bir şey çalın.
For God's sakes!
Tanrı aşkına!
For God's sakes!
Yüce Tanrım!
Stop it, for God's sakes.
Kesin artık Tanrı aşkına.
For God's sakes, take it easy!
Tanrı aşkına sakinleş!
For God's sakes, padre, stop that damn noise.
Tanrı aşkına peder, şu gürültüyü kes.
Oh, for God's sakes, Ned, can't you simply do as you're told?
Tanrı aşkına, Ned, basitçe sana söyleneni yapamaz mısın?
For God's sakes, Marnie!
Tanrı aşkına, Marnie!
- Ben, for God's sakes, let me be.
- Ben, Tanrι aşkιna bιrak beni.
For God's sakes, David, leave it alone!
Ne olur, David, üzerine gitme!
For God's sakes, stop it!
Tanri askina, kes sunu!
For God's sakes... you wouldn't shoot an old man.
Tanrı aşkına... yaşlı bir adamı vuramazsın.
Please, for God's sakes hurry up!
Lütfen, Tanrı aşkına acele edin!
For God's sakes, Leonora, why don't you go upstairs and put your shoes on?
Tanrı aşkına Leonora, yukarı çıkıp ayakkabılarını giy artık.
- For God's sakes, Alison, my party.
- Unuttun mu Alison? Parti veriyorum.
For God's sakes, be careful.
Tanrı aşkına, çok dikkatli ol.
- For God's sakes, will you stop this?
Tanrı aşkına, uzatma artık.
For God's sakes, Oscar, say something.
Tanrı aşkına Oscar bir şeyler söyle.
- For God's sakes!
- Tanrı aşkına!
Tommy. Tommy, for God's sakes, come on.
Tommy, Tanrı aşkına, hadi yürü.
For God's sakes, I'm not about to go through this again.
Tanrı aşkına, yine bunları çekemem.
For God's sakes, you know what's happened?
Tanrı aşkına, neler olduğunun farkındamısın?
For God's sakes, Mayfield, do not let this happen.
Tanrı aşkına Mayfield, bunun olmasına izin verme.
For God's sakes, Janet.
Tanrı aşkına, Janet.
For God's sakes, Ray, give this woman back her checks.
Tanrı aşkına, Ray, bu kadına çeklerini geri ver.
Oh, for God's sakes, Dudley.
Oh, tanrı aşkına, Dudley.
Oh, for God's sakes, leave them on, Paris!
Oh, tanrı aşkına, onları açık bırak, Paris!
For God's sakes, that's more than the number existing in the States.
Tanrı aşkına, Birleşik Devletler'de mevcut olandan da fazla, bu rakam.
For God's sakes, Jeremy!
Allah aşkına, Jeremy!
And, Franks, for God's sakes, come up with something original.
Ve Franks, ne olursun, farklı bir fikirle gel.
For God's sakes...
Tanrı aşkına...
For God's sakes, let somebody else handle the entertainment.
Eğlence kısmıyla başkası uğraşsın.
Lower your voice, for God's sakes.
Tanrı aşkına sesini alçalt biraz.
For God's sakes, lady!
Tanrı aşkına, Bayan!
For God's sakes.
Tanrı aşkına.
We'll talk, for God's sakes.
Allah aşkına konuşun.
For God's sakes, put yourself in my position.
Tanrı aşkına, kendini benim yerime koy.
For God's sakes, get a grip on yourself.
Tanrı aşkına, kendine gel.
For God's sakes, Carlos, don't tie yourself up to a lot of glass!
Allah aşkına, Carlos, kendini bir alay camın üstüne bağlama.
For God's sakes, enough!
Tanrı aşkına, yeter.
- Harry, for God's sakes.
- Harry, Tanrı aşkına.
- For God's sakes.
- Tanrı aşkına.
For God's sakes, Florence, what are you trying to do?
Tanrı aşkına, Florence, ne yapmaya çalışıyorsun?
For God's sakes. Are you suggesting that we put that lunatic back on the air yelling "bullshit"?
Daha neler, o sersemi tekrar yayına çıkartıp küfür ettirmemizi mi öneriyorsun?
Now for God's sakes, will you help me out one time?
Tanrı aşkına, bir seferlik yardım edecek misin?
You know I can't keep anything down, for God's sakes.
Tanrı aşkına kustuğumu biliyorsun.
And for God's sakes, don't breathe on him.
Ve sakın yüzüne karşı soluma.
PX for god's sakes...
Tanrı aşkına...
I'm beginning to feel guilty for asking, for God's sakes.
Bunu sorduğum için suçlu hissetmeye başladım, yemin ederim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]