For hundreds of years traduction Turc
339 traduction parallèle
Paris as it has been for hundreds of years
Paris yüz yıllarca olduğu gibi,
A thing that has been believed in for hundreds of years? Read.
Yüzlerce yıldır inanılan bir şeye mi?
It's a problem they've been trying to settle for hundreds of years... and they haven't settled it yet.
Bu sorunu yüzyıllardır çözmeye çalışıyorlar... ve hala çözemediler.
After all, we Swiss have been in the middle for hundreds of years.
Ne de olsa, İsviçre yüzlerce yıldan beri hep arada.
A rocket, known for hundreds of years!
Bir roket, yüzlece yıldır biliniyor!
Maybe not for hundreds of years but someday.
Belki yüzlerce yıl içinde değil ama bir gün.
Kachins got by for hundreds of years before you and they'll get by long after I spit on your grave.
Kachinler senden önce yüzlerce yıl yaşadı ve ben senin mezarına tükürdükten sonra bile yaşayacaklar.
For hundreds of years, foul thoughts and foul deeds have been committed within its walls.
Yüzlerce yıldır, kirli düşünceler ve kirli işler bu duvarların içinde işlendi.
For hundreds of years, there've been new colonies, a great new world to build.
Yüzlerce yıldır yeni büyük bir dünyada... yeni yerleşimler kuruldu.
We see the culture that goes back for hundreds of years.
Yüzlerce yıl öncesine dayanan bir kültür gördük.
That won't be invented for hundreds of years.
Keşfedilmesi yüzyıllar alacak.
I was just always impressed by people who could... be remembered for hundreds of years.
Yüzyıllarca hatırlanan insanlar beni hep etkilemiştir.
It's been going on for hundreds of years, apparently.
Görünüşe göre yüz yıllardır sürdüğü anlaşılıyor.
Muktok live for hundreds of years.
Muktoklar yüzlerce yıl yaşarlar.
They could survive inside a rock for hundreds of years... until someone comes along and sets them free.
Biri gelip onları çıkarana kadar kayanın içinde yüzyıllarca yaşayabilirler.
Yea, the cult - Well, descendants of the cult. - Lived peacefully in England for hundreds of years.
Kült, ya da kültün sonraki nesilleri, yüzyillarca Ingiltere'de yasadilar.
... where civilization has flourished for hundreds of years.
Yüzlerce yıldır medeniyetin geliştiği yerler.
Could they have been living in that tree for hundreds of years?
O ağacın içinde yüzlerce yıldır yaşıyor olabilirler mi?
Maybe they been lying there dormant for hundreds of years.
Belki de yüzyıllardır hareketsiz bir şekilde yaşıyorlardı.
That's been a mystery for hundreds of years
Bu yüzyıllarca yıldır süre gelen bir sır aslında.
This place has been undisturbed for hundreds of years.
Buraya yüzlerce yıldır hiç ayak basılmamış.
We haven't been in contact with the Ocampa homeworld for hundreds of years.
Yüzyıllardır, Okampa anavatanından uzağız.
This has been in my family for hundreds of years.
Bu yüzyıllardır ailemde.
Please understand, this disease has been killing my people for hundreds of years.
Lütfen anlayın, bu hastalık yüzyıllardır, halkımı öldürüyor.
Certain tribes in Africa, for hundreds of years, thousands, perhaps, have owned slaves.
Afrika'da bazı kabileler, yüzlerce - belki binlerce - yıldır köle sahibi oldular.
For Hundreds of years in Japan there has lived a clan who have dedicated themselves to to a secret art of self-defence... and survival.
... gizli bir savunma ve hayatta Kalma sanatına adayan bir Klan yaşamaKtadır.
Nazis never gave the reason why Jews were concentrated in some walks of life - that the Jews had been banned from other careers for hundreds of years.
Naziler, Yahudilerin yüzlerce yıldır, neden bu tip mesleklerde yoğunlaştığını diğer alanlarda faaliyet gösteremediğini açıklamaya bile yanaşmadı.
There have been cases for hundreds of years.
Ama yüzyıllardır görülmektedir.
It started in about 1480 and went on for hundreds of years.
- Ne olmuş yani? Tom Brokaw, partilerine Janet Maslin'i mi davet eder sanıyorsunuz? Ya da Gene Siskel'ı?
One that's preserved this nebula for hundreds of years.
O yüzden bu nebula, yüzlerce yıldır korunmuş bir şekilde duruyor.
For hundreds of years it was lost.
Yüzyıllardır kayıptı.
So he would have been down there for hundreds of years.
O halde orada yüzlerce yıIdır yaşıyor olabilir.
'For hundreds of years, people have been asking the question,'since planets were first discovered,'
Yüzyıllar boyunca, gezegenler keşfedildiklerinden beridir insanlar aynı soruyu sordular :
There's been a trade in bird's nests for hundreds of years they're so valuable that people even try to sell fake bird's nests counterfeits, woven from noodles
Kuş yuvalarının ticareti yıllardır süregelen bir olay. O kadar değerlidirler ki insanlar taklitleri, erişteyle örülmüş sahte kuş yuvaları bile satmaya kalkar.
The Exhausted Ruler said that if you took an oath, it would have to be broken for generations of centuries of hundreds of years.
Tükenmiş kurallar der ki ; bir yemin ettiysen,.. .. yeminin yüzlerce asırlık nesil boyunca, bozulmuş olarak kalmalıdır.
There are thousands of papers stretching back over hundreds of years... affecting Belle Reve... as piece by piece, our improvident grandfathers... exchanged the land for their epic debauches... to put it mildly.
Belle Reve'ye ait binlerce belge var, yüzyıllardan bu yana gelen! Tedbirsiz büyükbabalarımız, destansı sefahatları için parça parça elden çıkarmışlar, yumuşak bir ifade ile söylemek gerekirse!
We haven't had occasion to be thankful to anyone, except possibly God, for several hundreds of years.
Herhâlde Tanrı dışında müteşekkir olacak kimsemiz olmayalı yüzlerce yıl geçmiştir.
Not in some big old house built hundreds of years ago... and getting dressed for a lonely dinner.
Yüz yıllar önce inşa edilmiş eski bir evde ve akşam yemeği için giyinerek değil.
Suppose you have two storms hundreds of years apart, springing up from the same quarter and they catch two ships, making for the same shelter.
Farzet, birkaç yüzyıl arayla iki fırtına çıkıyor bunlar aynı yerden doğuyorlar aynı yere sığınmak isteyen iki gemiyi yakalıyorlar.
It took hundreds of millions of years for tiny plants to evolve giving off oxygen.
Küçük bitkilerin evrimleşerek, oksijen verir duruma gelmeleri ise milyonlarca yıl sürdü.
You must have been asleep for hundreds of thousands of our years.
Onbinlerce yıl uyumuş olmalısınız.
For hundreds, maybe thousands of years Africans fished this lake.
- Yüzlerce belki de binlerce yıl
"For the past 70 years, the Granny Wendy we honor tonight has given hope and care and life to hundreds of orphans."
"Bugün onurlandırdığımız büyükanne Wendy, pek çok öksüze umut vermiştir."
For something that happened hundreds of years ago?
Yüzlerce yıl önce olmuş bir olay için mi?
5 years before the year 2000, hundreds of Spanish boys are imprisoned for refusing military service.
2000 yılından 5 yıl önce, yüzlerce İspanyol, orduyu reddettikleri için hapse girdiler.
There's hundreds of years of coal down there... but it doesn't matterto them bastards. We're making money for'em... hand over fist, we are.
Aşağıda yüzyıllarca yetecek kadar kömür var fakat bu piçlere bir anlam ifade etmiyor.
Mr Shannon, over the past ten years, this committee has approved hundreds of millions of dollars for your research projects without having one good, goddamn idea about where the hell all the money was going.
Mr Shannon, On yılı aşkın bir süredir, bu komite yüz milyonlarca doları, hepsinin nereye gittiğini gösteren kahrolası bir işareti olmayan araştırmalarınıza vermeyi onyladı.
For hundreds of millions of years the force of gravities slowly drew matter together into a gigantic web.
milyonlarca yıl sonra çekim gücü maddeyi yavaşça çekerek formlar oluşturmya başladı.
intact, deserted for 10,000 years... probably contains hundreds of patents that I can exploit... and I'm gonna die.
Sonunda böyle bir şehir buldum : Sapasağlam, 10.000 yıldır çöl altında... belkide açığa çıkaracağım yüzlerce örnek varken... ölmek üzereyim.
A series of paintings portraying a long line of despotic kings, rumoured to be vampire living in Slovakia for hundreds for years.
Öğrenci olduğum yıllarda... vampirlere düşkün olduğum için onlarla ilgili... her kitabı, her resmi incelerdim.
You might say... Jaspers is a threat for an important ceremony... that a select group planning takes hundreds of years.
Ona Jaspers'ın bir grup seçilmiş insanın yüzlerce yıl boyunca hazırladığı bir seremoni için tehdit oluşturduğunu söyleyebilirim!
for her 243
for he's a jolly good fellow 82
for him 328
for her sake 60
for himself 17
for how long 637
for helping me 16
for help 25
for heaven's sake 399
for hours 48
for he's a jolly good fellow 82
for him 328
for her sake 60
for himself 17
for how long 637
for helping me 16
for help 25
for heaven's sake 399
for hours 48