For justice traduction Turc
2,349 traduction parallèle
They ain't here for justice.
Adalet için burada değiller.
It is our duty to bring the Savages in for justice.
Barbarları adaleti sağlamaları için getirmek bizim görevimiz.
I'm looking for justice, not revenge.
Ben adalet arıyorum. İntikam değil.
Where Mother was when you asked for justice?
Sen adalet istediğinde Anne'nin nerede olduğunu?
Just call me a... Honest American looking for justice.
- Bana adaleti arayan Dürüst Amerikalı diyebilirsiniz.
Even if we are dealing with apparently - totally non-ideological brutality, - I just want to burn houses, to get objects. It is the result of a very specific social and ideological - constellation where big ideology, striving for justice - equality etc, disintegrates.
Görünürde "sadece evleri yakmak, eşyaları almak istiyorum" gibi tam manasıyla ideolojik olmayan bir barbarlık ile uğraşıyorsak da bu, büyük ideolojinin, adalet için gayret göstermenin, eşitliğin vesaire çözüldüğü son derece spesifik toplumsal ve ideolojik kümelenmenin sonucudur.
Hey, there's a time for errands and there's a time for justice.
Alış veriş yapmak için ve aynı zamanda adalet için zaman var.
I'm for justice, no matter who it's for or against. "
"Ben adaletten yanayım, kimin yanında... "... ya da karşısında olursa olsun. "
Every time Batman goes looking for justice, he kills hundreds of people.
Batman ne zaman adalet arasa,... yüzlerce insan öldürüyor.
Sure, I understand, but I want this to be presented to the Minister for Justice.
Elbette, anlıyorum ama Adalet Bakanı'na bir sunum yapmak istiyorum.
Even if there's no Divine Constabulary, we can still be good people who fight for justice.
Bizler iyi insanlar olarak mücadelemize devam edebiliriz.
One of the victims who was looking for justice.
Adalet isteyen, kurbanlardan biri belki?
She's championed women's health issues for 30 years, she rallied for Justice Nash's appointment to the Supreme Court, and she's been speaking out on domestic abuse since law school.
Kadınların sağlık sorunlarıyla 30 senedir ilgilenir. Yargıç Nash'in Yüce Mahkeme'ye atanmasını desteklemiştir. Ayrıca, üniversitede hukuk okuduğundan beri aile içi şiddete karşı konuşur.
Bonus points for poetic justice.
Şiirsel adalet için bonus puan.
Now, it won't get you justice for your poor murdered brother.
Zavallı kardeşinin cinayetinde adalet sağlanamaz.
I guess I've always felt a little bit guilty that justice wasn't done for Stephanie.
Stephanie için adil olmadığından kendimi biraz suçlu hissettim sanırım.
That justice is served quickly and fairly for every person in this city, is always my first priority.
Adaletin, bu şehirde her kes için çabuk ve adil kararlar vermesi benim her zaman önceliğim olmuştur.
We bonded over your monster feet and justice for women.
Korkunç ayağın ve kadınlara adalet için ittifak kurduk.
And if you don't tell me what you know, I'll have to arrest you for obstruction of justice.
Bana bildiklerini anlatmazsan seni adalete engel olmaktan tutuklarım.
We thank our lantern friends for bringing him to justice.
Fener dostlarımıza, onu adalete teslim ettikleri için teşekkür ediyoruz.
That's justice for you.
Senin için adalet bu.
- You cannot- - you can't go to your congressman to be- - to obtain justice for being raped.
Tecavüze uğradığınızda adaleti sağlaması için meclis üyenize gidemezsiniz.
You can spend thousands of taxpayer kroner servicing justice for the creep that killed your friend, or you can enjoy May 17th hot dogs and cakes, and be thankful somebody took care of what you should have took care of when you had the chance.
İster arkadaşınızın kanı yerde kalmasın diye binlerce kron harcarsınız, ister 17 Mayıs bayramınızı sosisli ve pasta yiyip, sizin şansınız varken icabına bakmanız gereken işi, bir başkası yaptı diye şükredersiniz.
Justice for 34 deaths outweighs anything the Army can do to me.
Ölen 34 insan için adaletin sağlanması başıma gelecek her şeyden daha önemli.
With the brutal death two nights ago of Sam Bertram, a successful jeweler and business owner here in our city for over 35 years, that line has been crossed, and I for one will not rest until we bring justice to every last citizen
Kendisi 35 yıldan uzun süredir burada, şehrimizde başarılı bir kuyumcuydu. Sınır çoktan aşıldı. Kendi adıma konuşmam gerekirse sokaklarında, işlerinde ve evlerinde korkutulma talihsizliğini yaşayan tüm vatandaşlarımız için adaleti sağlamadan dinlenmeyeceğim.
It will be a good distraction for the people... While my men Spartacus bring to justice.
Adamlarım Spartacus'ü adalete teslim ederken halkı oyalamak için hoş bir yöntem olmalı.
I wanted justice for my mother's death.
Annemin ölümü için adalet istedim.
Justice for Father Julián!
Peder Julian için adalet!
- Justice for Father Julián!
- Çok yaşa Peder Julian!
Oh, I'm just looking for a little lobster justice.
- Istakoz konusunda adaleti yerine getiriyorum. - Olay çıkarıyorsunuz.
Please know that I care about justice for Hillary just as much as she did.
Bilin ki Hillary için onun istediği kadar ben de adalet istiyorum.
Now I know I'm not supposed to let my personal feelings seep in, but... it took a year for them to try to get justice for Simon, and then it didn't happen.
Biliyorum kendi duygularımı karıştırmamam gerekiyor ama Simon için adalet aramak bir yıl sürdü ama bulunamadı.
Mother, you of all people should understand that I want justice for Hillary.
Anne, hepiniz Hillary için adalet istediğimi anlamalısınız.
Not today, I have to finish, my report for the Peace and Justice committee.
Bugün olmaz. Barış ve Adalet komitesi için hazırladığım raporumu tamamlamalıyım.
And bring him to justice for the crimes he has committed in the name of the people.
Ve insanlar adına işlediği suçlar nedeniyle adalet önüne getirmeyi.
Well, they're gonna be fighting for the side of justice, naturally.
Adalet için savaşacaklardır, doğal olarak.
If you are not going to chase that immediately I will arrest you for obstruction of justice.
O aracı hemen takip etmezseniz sizi adalete engel olmaktan tutuklarım!
In the name of the one true vampire Authority in whose wisdom and justice all is made manifest by Lilith I arrest you for the murder of Sheriff Elijah Stormer.
Bilgeligi ve adaleti Lilith tarafindan tescillenmis tek gerçek Vampir Otoritesi adina seni serif Elijah Stormer'i öldürmekten tutukluyorum.
Which is why I'd like you to pry open the eyes of justice for me.
Bu yüzden benim için adaleti aydınlatmanı istiyorum.
Do you swear fealty and service to Kingsbridge, remembering courtesy and kindness, and prizing justice above personal gain, and do you labour for the common good?
Nezaket ve saygı çerçevesinde ve adaleti şahsi çıkarlarının üzerinde tutarak tüm insanların yararına Kingsbridge'e hizmet etmeye yemin eder misin?
Go. The wheels of justice will keep turning, at least for one weekend.
- Adalet iki gün daha devam eder, korkma.
And justice for all.
Ve herkes için adalet.
If the people I've come to bring justice to cannot be bound by the quest for absolution... then neither will I.
Eğer adalete teslim etmeye geldiğim kişiler af arayışına bağlanamazsa ben de öyle olurum.
Yeah, well, nothing but the best for the Justice League.
Adaleti sağlamak için hiç yoktan iyidir.
I've assured Ms. Mathis that my entire administration is committed to finding justice for Jerome.
Bayan Mathis'e tüm benliğimle Jerome için adalet sağlanacağına söz verdim.
I may have been looking for some passion in my life, but I care about Chris, and I want whoever did this brought to justice.
- Hayatımda bazı tutkular arıyor olabilirim, ama Chris'i umursarım, ama kim bunu yaptıysa adaletin yerine gelmesini isterim.
But Bobby Newport is super handsome and charming, so that means people will probably vote for him because there's no justice in the world.
Ama Bobby Newport, çok yakışıklı ve büyüleyici yani insanlar muhtemelen ona oy verecek çünkü dünyada adalet diye bir şey yok.
Make way for the ten toes of justice.
Adaletin on tekmesine yol aç.
For the obstruction of justice charge, or for the impounding?
Adaletin engellenmesi suçu için mi, yoksa el koyma için mi?
I can get a justice of the peace for... 7 : 00, and we can meet in the hospital garden.
Hakimin karşısına çıkabiliriz. 19 : 00'da hastane bahçesinde buluşalım.
You want payback for what was done to you- - justice- - and I can get it.
Sana yapılanlar için öç almak istiyorsun. Adalet istiyorsun ve seni anlıyorum.