Forces traduction Turc
8,088 traduction parallèle
Now the question here is with electrostatic forces of attraction and repulsion.
Buradaki soru ise bu çekim güçleri itme mi yoksa çekme mi yapıyor.
Elemental forces of the sea and of history are those without sense or pity.
Denizin ve tarihin doğal gücü mantığı veya merhameti olmamasıdır.
The home of the French national treasure, the Louvre, was probably the first to be visited by German forces.
Fransız ulusal hazinesinin kalbi, Louvre Müzesi muhtemelen Alman kuvvetlerinin ziyaret ettiği ilk yerdi.
They are to support the occupying forces, collect all taxes, and organize the French workforce to replenish Germany's resources.
Görevleri işgalci güçleri desteklemek tüm vergileri toplamak Fransız iş gücünü Alman kaynaklarının yenilenmesi amacıyla organize etmek.
Wars, wars... elemental forces... kings...
Savaşlar, savaşlar... Fırtınalar, krallar...
When legal forces have you cornered, better call Saul.
Yasalar seni sıkıştırdığında, iyisi mi Saul'u ara!
You have meddled with the primal forces of nature, Mr. Hamlin and I won't have it.
Doğanın başlıca güçleriyle oyun oynadınız Bay Hamlin! Ben bunu kabullenemem!
And Lashkar is part of those rebel forces too.
Lashkar da bu yasadışı güçlerin bir parçası.
Daniyal, government forces are advancing.
- Daniyal, hükümet güçleri geliyor.
The forces drove us together but we did not see it.
Güçler bizi bir araya getirdi ama ben göremedim.
You don't think that proves supernatural forces are at work here?
Sence de bu işyerinde doğaüstü güçler olduğunu kanıtlamaya yetmez mi?
I knew he had served with the French special forces but I don't know what he's done since then now.
Fransı Özel Kuvvetlerde hizmet verdiğini biliyorum... Ama daha sonra ne yaptığını bilmiyorum.
The Imperial Army of Japan crushed foreign forces in only a month.
Japon İmparatorluk Ordusu yalnızca bir ay içinde yabancı güçleri ezip geçti! - Sen de kimsin?
Please arrange the Self-Defense Forces transport or temporary JAL flight as soon as possible
Lütfen en kısa zamanda, Savunma Kuvvetlerini ya da Japonya Havayollarını tahliye için hazırlayın.
How about Self-Defense Forces?
Peki ya Savunma Kuvvetleri?
Just two hours ago, allied air forces began an attack on military targets in Iraq.
2 saat önce müttefik hava kuvvetleri Irak'taki askeri hedeflere saldırdı.
Former South African Special Forces.
Eski Güney Afrika Özel Kuvvetlerinden.
It is the blue force in the Special Forces of PLA.
Özgürlük Ordusu Özel Güçleri'nden mavi birlik.
Walf warrior detachment is formed by the elite of the PLA Special Forces.
Kurt Savaşçılar Müfrezesi, Özgürlük Ordusu Özel Güçleri'nin seçkinlerinden oluşmaktadır.
They are equipped with the best weapons, simulate tactics of foreign special forces and constantly challenge our elite troops.
En iyi silahlarla donatılmışlardır, yabancı kuvvetlerin taktiklerini taklit ederler ve bizim seçkin birliklerimizle genelde yarış halindedirler.
They are the special force in special forces.
Onlar, özel güçler içindeki özel güçtür.
Copy the operation mode of foreign special forces.
Yabancı özel kuvvetlerin işlem modunu kopyalayın.
I have been studying how to deal with foreign forces for the last twenty years.
Son yirmi yılımı yabancı kuvvetlerle nasıl başa çıkılabileceğine kafa patlatarak geçirdim.
All his members are also retired soldiers from special forces of different countries.
Tüm elemanları çeşitli ülkelerde özel birliklerde görev yapmış askerler.
In the early morning on April 9th, 1940 German forces invade Denmark.
9 Nisan 1940 sabahı, Alman kuvvetleri Danimarka'yı işgal etmiştir.
Australian Commonwealth Military Forces.
Avusturalya Devlet Ordu Kuvvetleri.
They now have double our forces.
- Şu an bizim iki katımız kadar güce sahipler.
They now have double our forces.
Şu an bizden iki kat güçlüler.
My fellow citizens, at this hour, American and Coalition forces are in the early stages of military operations to disarm Iraq, to free its people and to defend the world from grave danger.
Irak'ı silahtan arındırmak, halkını özgürleştirmek... ve dünyayı büyük bir tehlikeye karşı savunmak için askeri operasyona başladık.
We don't accept any forces, whether Arab or Western, to conquer or rebuild Iraq.
İster Arap, ister ecnebi hiçbir gücün... Irak'ı fethetmesini ya da yeniden inşa etmesini istemiyoruz.
This is the insurgents, the guerrillas who are fighting against the American forces and the interim Iraqi government.
Bunlar isyancılar. Amerikan güçlerine ve geçici Irak hükümetine karşı... savaşan gerillalar.
US forces say tonight they have taken the town of Fallujah.
ABD güçleri Felluce şehrini bu gece ele geçirdiğini bildirdi.
FEMALE REPORTER : US and Iraqi forces are now in control of 70 % of Fallujah.
Artık Felluce'nin % 70'i ABD ve Irak güçlerinin kontrolünde.
Unfortunately, the forces of my uncle and younger brother have prevailed.
Ne yazık ki, amcam ve kardeşimin orduları galip geldiler.
The forces on the right bank are much smaller than those on the left.
Sağ kıyıdaki kuvvet soldakine göre daha küçük.
So now we must join forces to protect the Golden Nectar.
Şimdi Altın Nektar'ı korumak için güçlerimizi birleştirmeliyiz.
Those whose sense of duty forces them to leave any sense of permanence or identity behind them and those for whom that is the attraction.
Görev gereği arkalarında kalıcı bir şey bırakamayanlar. Ve denizin albenisine kapılanlar.
And it forces...
Ve beni zorluyor...
So loudly it keeps me awake in the night, and it forces me out of bed.
Çok gürültülü atar ve beni uyutmaz... yataktan çıkmaya zorlar.
Can't tell if they're our enemies, hold your forces
Düşmanlarımız olduklarını söyleyemeyiz, güçlerini geri çek
Davis, there are a lot of forces at work here.
Davis, buradaki işte bir çok kişi çalışıyor.
Nucleus puts 4K UHD video in a lossless compression chokehold and forces the competition to tap out.
Nucleus kalite kaybı yaşamadan sıkıştırılmış, rekabeti sınırlara taşıyan 4K UHD görüntüyü sizlere sunuyor.
You don't know the forces that you are playing with.
nasıl bir güçle karşı karşıya olduğunu bilmiyorsun.
There are magical dark forces out there.
Dışarıda karanlık güçler var.
Did you boys serve in the Armed Forces?
Silahlı Kuvvetler'de hizmet verdiniz mi?
Councilor Park forces us to do dirty jobs and takes most of leftovers.
Belediye Meclisi Partisi kirli işler yapmamızı zorladı Ve artıkların çoğunu alır.
And first off, Cyberkinetic forces, if they exist at all have origins as definable as any other, unless they lay outside the realm of time and space, which is impossible.
Ilk cyberkinetic güçleri, kapalı, hepsi de varsa. Başka şekilde tanımlandığı gibi kökenleri var Zaman ve mekan alanı dışında yatıyordu sürece,
We will rise against the forces of darkness.
Kötülüğün güçlerine karşı yükseleceğiz.
Mess with the evil forces, you'll be out like Cedric Diggory.
Kötü güçlere bulaşırsan sonun Cedric Diggory gibi olur.
I mean, who knows what kind of forces are operating'out there in the universe?
Evrende nasıl güçlerin olduğunu kim bilir?
The emotional forces that keep a person obeying.
İnsanı itaat etmeye iten duygusal etkenler.