Free will traduction Turc
3,295 traduction parallèle
Not by force, but by her own free will.
Değil zorla, ancak kendi özgür iradesiyle.
Have you come here of your own free will?
Buraya kendi özgür iradenlemi geldin?
♫ We're boys of free will. ♪
"Biz özgür çocuklarız."
Free will.
Özgür irade.
I will never surrender of my own free will.
Kendi isteğimle asla teslim olmayacağım.
And, he thinks that free will is a delusion.
Özgür iradenin hayali olduğunu düşünüyor.
You've proven that democracy doesn't work, and I'm here, in my sixth self-proclaimed term, to ensure that all free will is expunged, never to rear its ugly head again.
Demokrasinin burada işlemediğini kanıtladınız, ve ben, 60. dönemimi ilan ederken, tüm özgür iradeleri yasaklayarak, bir daha başkaldırmamanızı sağlıyorum.
I took over the family business on my own free will.
Kendi hür irademle aile işlerini üstlendim.
If what you're saying is right, then it assumes that we are simply complex machines, that we may not have a soul, certainly not any free will.
Söylediğin doğruysa hepimiz karmaşık makineler oluyoruz. Ruhumuz ve özgür irademiz olmuyor demek.
We still have free will.
Hayır. Hâlâ özgür irademiz var.
If this is real, then it assumes that we are simply complex machines, that we may not have a soul, certainly not any free will.
Söylediğin doğruysa hepimiz karmaşık makineler oluyoruz. Ruhumuz ve özgür irademiz olmuyor demek.
You're going to tell me that you don't think I'll ever perfect the equation, that free will is not an illusion, that creativity and improvisation do exist.
Denklemi asla mükemmelleştiremeyeceğimi düşündüğünü söyleyeceksin. Özgür iradenin yalan olmadığını yaratıcılık ve doğaçlamanın gerçekten var olduğunu.
I signed of my own free will.
Kendi irademle imzaladım.
For the record, Mr. Laszlo, you're here of your own free will?
Kayıtlara geçmesi için Bay Laszlo, buraya kendi isteğinizle mi geldiniz?
Once you become free, find out who you are, then you will start saying.
Bir kez özgürleştin mi, kim olduğunu anladın mı... "En büyük benim." demeye başlarsın.
If we do what you're suggesting, then a man who refuses to fight for his country on dubious grounds will still go free.
Önerdiğin şeyi yaparsak... ülkesi için savaşmayı kuşkulu nedenlerle reddeden biri... özgür kalacak.
Fix her onto your well... and your irrigation problems will be solved, for free.
Kuyun için onu kendine çek. Sulama problemin bedavaya çözülmüş olur.
When I'm free, will I be free to go? - Crow!
Özgür olduğumda, gitme özgürlüğüm de olacak mı?
And if you have got a problem with that, feel free to contact Washington, and I will be happy to give them my reasons.
Eğer bununla ilgili bir problemin olursa, Washington'u aramaktan çekinmem, ve onlara gerekçelerimi sunmaktan dolayı mutluluk duyacağım.
You will be free to work on your movie.
Filmine odaklanmada özgür olursun.
I will see if he's free.
Bir bakayım müsait mi?
♪ then my soul will not be free ♪
* Özgür olamayacak ruhum *
It will set you free.
Seni özgür bırakacağım.
Defeat these dogs and you will go free.
Bu köpekleri alt et ve özgürlüğüne kavuş.
But sooner or later we will find a free landing track.
- Ama eninde sonunda serbest bir pist bulacağız.
Humans can now physically enter the spirit world and spirits will be free to roam our world.
İnsanlar artık fiziksel olarak Ruhlar Dünyası'na girebilir ve ruhlar da Dünyamızda özgürce dolaşabilirler.
"During the harmonic convergence, " this energy will be great enough " to allow Vaatu to break free from his bonds,
Ahenk Birleşmesi süresince bu enerji, Vaatu'ya bağlarından kurtulma olanağı sağlayacak ve maddesel dünya bir kez daha karanlıkla kaplanma tehlikesiyle karşı karşıya kalacak. "
With your power, I will set my people free.
Senin gücünle, Halkımı özgürlüğüne kavuşturacağım.
He will force Pharaoh to free us...
Eğer gerekirse bizi özgür kılmak için
And you will set my people free.
Ve halkımı salıvereceksin.
Cyrus will set us free if the prophecy is right.
Eger peygamber yazilari dogruysa bu adam bizi serbest birakacak
Cyrus will set us free if the prophecy is right.
Peygamberlik doğru ise Koreş bizi özgürleştirecek.
Cyrus will set us free, if the prophecy's right.
Eğer kehanet doğru ise, bizi özgür kılacak kişi Kiros'tur.
It will be rough on the kids, but now that you're free, I thought...
Çocuklar için zor olacak. Ama artık özgürsün, ben düşün...
Draw a circle in the snow. It will free up my strength.
Güçlerimi serbest bırakmak için karda bir daire çiz.
And I will set you free so that Manya can kill you.
Ve ayrıca seni bırakmamın nedeni, Manya'nın kolaylıkla seni bulmasını istiyorum.
"I cannot and will not give any undertaking at a time when I and you, the people, are not free."
"Ben ve siz yani halk özgür olmadıkça, hiçbir şekilde söz veremem ve vermeyeceğim."
We know that one day we will be free, and we will be the rulers of our country, but do we want to live in the same hell as you do now?
Biliyoruz ki bir gün bizler özgür olacağız ve ülkemizi yöneteceğiz ama sizin şu an istediğiniz gibi aynı cehennemde yaşamak ister miyiz?
Tell him Colonel Weaver and I will come see him tonight when I get free here. Fine.
Tamam.
The time is now near at hand, which must probably determine whether Americans will be free men or slaves.
Zaman şimdi Amerikalılar'ın özgür insanlar ya da köle olacaklarına karar verecekleri zamandır.
The time is now near at hand... That must probably determine whether Americans will be free men or slaves.
Zaman şimdi Amerikalılar'ın özgür insanlar ya da köle olacaklarına karar verecekleri zamandır.
If you marry me, your life will be risk free.
Benimle evlenirsen, hayatın risksiz olacak.
I'm still alive and free and I promise I will keep killing.
Hala yaşıyorum ve özgürüm Söz veriyorum ki öldürmeye devam edicem
And those that don't come back, those that have the honor and the privilege to shed their blood for our cause, they will at least have the blessing to be buried in a land that is free.
Onlara onur ve ayrıcalık var bizim için kanlarını dökenlere en azından şükran olacak özgür bir ülkede gömülmek.
I would like to remind the vice-president that this congress convened to represent the will of all free men.
Hatırlatmak isterim Başkan Yardımcısı bu kongrede toplanan tüm özgür insanların iradesini temsil eder.
Hopefully this will free you up to look for the real culprits.
Umarım bu hareketim, gerçek suçluları bulmanıza olanak sağlar.
Cause if we stand out, that school will take us for every free moment we have.
Çünkü farkedilirsek, o okul boş anımızda ensemize yapışır. İyi dersti.
Yes, if yöu are free tonight at 9, I will give yöu a tour of both my factories.
Evet, eğer akşam saat 9'da boşsan sana iki fabrikamı da gösteririm.
And I will give it to yöu for free.
Ve, sana bedava olur.
If you choose to waive that right, further fucking will be provided for you free of charge.
Bu haktan vazgeçersen, daha beter sikilmeni ücretsiz sağlayacağız.
Before we go on the record, let me say if at anytime you do not understand my question, Dr. park, please feel absolutely free to say so, and I will restate it.
Kayda geçmeden önce sorumu anlamadığınız herhangi bir anda, Dr. Park dile getirmekten sakın çekinmeyin memnuniyetle tekrar söyleyebilirim.
will 4406
william 1771
will you 5002
willy 296
willie 478
williams 400
willow 183
willis 102
willkommen 17
willing 37
william 1771
will you 5002
willy 296
willie 478
williams 400
willow 183
willis 102
willkommen 17
willing 37
willi 47
willard 96
williamson 37
willpower 20
willa 165
will you marry me 800
willem 32
willows 29
william shakespeare 26
william blake 30
willard 96
williamson 37
willpower 20
willa 165
will you marry me 800
willem 32
willows 29
william shakespeare 26
william blake 30