Get back out there traduction Turc
642 traduction parallèle
- Get back out there.
- Yarışa geri dön.
Well, let's get back out there.
Hadi geri dönelim.
Get back out there!
Çabuk oraya geri dön!
I've got to get back out there.
İşime geri dönmek zorundayım.
Go on, get back out there.
Hadi tekrar çıkın.
Get back out there.
Yeniden çıkın.
Get back out there!
Savaşa geri dön!
One day, back in 1896, I was crossing over to Jersey on the ferry and as we pulled out, there was another ferry pulling in and on it there was a girl waiting to get off.
1896'da birgün feribotla, Jersey'e geçiyordum. Biz tam açılırken ederken başka bir feribot yanaştı. İçinde inmek için bekleyen bir kız vardı.
Let's swim out there, way, way out until we're so tired that we'll just barely be able to get back.
Uzaklara dek yüzelim, öyle uzağa ki geriye ucu ucuna dönebilecek kadar yorulacağımız yer olsun.
The first sound of fire out there, you'll get a bullet in your back.
sırtında mermi bulacaksın.
- Why don't you get back there and you tell them they're not gonna have a chance to run out on me this time.
Git ve ona söyle bu sefer kaçamayacak.
Sheriff, I'd sure appreciate it if you'd get my money out of there, wipe it off and put it back on the bar.
Şerif, paramı o tükrük hokkasından çıkarıp barmene uzatsaydınız size çok müteşekkir kalacaktım.
What are you doing out there? Get back into formation.
Orada ne yapıyorsun?
You aren't seriously suggesting that if I get through the wire and case everything out there and don't get picked up, to turn myself in and get thrown back in the cooler so you can get the information you need?
Tellerden çıkıp her yeri incelememi ve eğer yakalanmazsam, sadece siz gereken bilgileri alın diye paşa paşa dönüp yeniden teldolaba tıkılmamı önerirken şaka yapıyordun, değil mi?
Take them back. I'll get Tyler out of there.
Yerimi al, ben Tyler'ın yanına gidiyorum.
Get out of there and make it back to the assembly area.
Oradan çekil ve toplanma alanına dön.
There'll be no evacuation, Jim. But perhaps we should go back and get you straightened out.
Boşaltma olmayacak, ama belki dönüp senin durumunu düzeltebiliriz.
I mean, if they did get in, there'd be no back exit. We'd be done for. We can get out of here if we have to.
Yani eğer oraya girerlerse, hiçbir yere kaçamayız, işimiz biter.
When you say that, when you get me out there all by myself... on what you say, you better be right there in back of me... because when you say it happens, it's gonna fuckin'happen.
Böyle konuşup, beni söylediklerine inandırarak adamların önüne sürdüğünde arkamda olsan iyi edersin. Çünkü yaparım diyorsan yapacaksın.
I was gonna go back out there and get you myself tonight.
Az daha oraya geri dönüp seni bu gece ben kendim getirecektim.
Give them a chance to get out back there.
İnsanlara kaçma şansı verelim!
ANNOUNCER : All right, out there, it's time to get back in the music groove. But first...
Şimdi müziğe dönme zamanı.
Then you get him out, wrap him up and put him on a chaise lounge... and he's gotta stay there for at least 20 minutes before he can go back in.
Sonra onu sudan çıkarır, kurular, şezlonga oturtursun... içeri geri gitmeden önce en az yirmi dakika dinlenmeli.
So if our friend does come back, he'll never get out of there.
Böylece eğer arkadaşımız geri gelirse oradan asla çıkamayacak.
Let's get out of here or there won't be enough left of me to put back together.
Çıkalım buradan yoksa beni toplamak için benden geriye pek bir şey kalmayacak.
Let's get this back out there. I'll blast them again.
Onları gene bombalayacağım!
We had to get out of there before the younger men came back from their fishing.
Genç yerliler balıktan dönmeden gitmemiz gerekiyordu.
"Jo Bob, you get back on out there and get me that Gulfstream you was telling me about."
"Jo Bob, oraya git ve bana bahsettiğin o Gulfstream'i al."
Smokey, the other night when we were out at the lake and those chicks were there... Did you plan for it to get back to Patty?
Smokey, biz geçenlerde göl kenarındaki evdeyken, kızlarla... niyetin Patty'nin bunu duyması mı idi?
Look, I'm sorry if I embarrassed you back at the dance. It was the only way to get you out of there.
Bak, seni dansta utandırdıysam gerçekten çok üzgünüm ama seni oradan çıkarmanın başka yolunu bırakmadın bana.
Get the furniture back up there and get out of the area!
O mobilyaları yukarıya, yerine koyun ve burayı boşaltın!
All you have to do is walk back in there with me, and we'll get you out of here.
Yapman gereken tek şey benimle oraya geri girmek, ve biz seni buradan çıkarırız.
Get your thumb on back out there and get us another ride.
Haydi bir araba daha durdur.
Because they go out there, they see what's available, you know, those fat, bald-headed little twerps that have no idea how lucky they are that they can't get a woman, and they come crawling back to you, thankful, knowing that there's no way they can do better than us.
Çünkü dışarı çıkarlar boşta olanları görürler şişman, kel kısa herifler bir kadını elde edemedikleri için ne kadar şanslı olduklarını bilmezler ve sürünerek minnetle sana geri gelirler o heriflerin bizden asla daha iyi olmayacaklarını bilerek.
You just go back over there and do whatever it was you were doing, and I will get out of your life forever.
Sen her ne yapıyorduysan ona dön. Ben hayatından temelli çıkacağım.
Get up! Get out of there! Back off!
Hadi çekil oradan!
I leaned against the car and we talked to him for a few minutes... and I told him that since he was looking for a job... and there hadn't been anybody at work... that if he wanted to stop back Monday morning... that sure, he could ride out and follow me to work... and he could talk to the boss. And he would probably get a job.
Arabaya yaslandım ve birkaç dakika sohbet ettik iş aradığını bildiğimden ve işe hiç kimsenin gelmemiş olmamasından eğer pazartesi sabahı yanıma gelirse birlikte iş yerime gidebileceğimizi ve patronla konuşabileceğini, muhtemelen de bir iş sahibi olabileceğini söyledim.
We'll arrive shortly thereafter, get her out of there and go back to 1985.
Onlardan hemen sonra oraya varır, onu alır ve 1985'e geri döneriz.
[Bean] When you're out there in this little command module, you see the risk you're taking because you realize... that, if the glass breaks or the computers quit working... or the electrical system quits working, you're not gonna get back.
O küçük modülün içindeyken,... aldığınız riski görüyorsunuz çünkü eğer cam kırılır, bilgisayar çalışmayı bırakır ya da elektrik sisteminde sorun olursa geri dönemeyeceğinizin farkındasınız.
Did I come back here and get my brains beat out for these guys to say "There goes Balboa, just another bum in the neighbourhood"?
Buraya bu çocuklar için beynimi dağıttırıp "İşte Balboa, civarda dolanan başka bir serseri" demeleri için mi geldim?
Look for them and get ourselves back out there.
Hem onlari arar hem de kendimizi disari çikarmis olurduk.
Two black point German Shepherds that'll eat the stuffing out of the couch... if I don't get back there and put out some kibble.
Gidip önlerine kuru mama koymazsam kanepenin kauçuklarını yiyecek olan iki Alman çoban köpeği.
You're gonna go back out there, apologize, and get to work.
Oraya döneceğiz, özür dileyeceğiz ve sen çalışmaya başlayacaksın.
We got a lot of fans out there who don't trust us anymore and tonight I'd like to get that trust back.
Dışarıda bir sürü hayranımız var ve bize eskisi gibi güvenmiyorlar ve bu gece bu güveni geri kazanmak isterim.
If you find out they're alive and you come back to where there are printing presses, we may get them out.
Hayatta olup olmadıklarını öğren ve hemen trene dön. Döndüğümüzde onların partizanlarla bağlantı kurmalarını sağlarım. Dışarı çıkarmak için elimden geleni yaparım.
You ever been out rocking back and forth for three or four hours trying to keep your balance, rough seas, little boat... Then you get back into the shore and you're standing on the dock and you could swear there was something inside of you that was still out there, rocking.
Üç veya dört saat boyunca fırtınalı denizde küçük bir bottayken dengenizi sağlamak için sallanıp dururken sahile çıktıktan ve iskelede olduktan sonra kendinizi halâ sallanıyor hissettiğinize dair kendinize yemin edebildiğiniz oldu mu?
If you can get Xiaolou out of there in one piece... I'll go back to the House of Blossoms.
Xiaolou'yu oradan tek parça olarak çıkarırsan...
You know, there's this tradition when you first get to Nashville... where you have to go to the tallest mountain... or the top of a building, and throw your head back... and yell as loud as you can, " Look out, Music City...
Bir âdetimiz vardır. Nashville'e ilk geldiğinde en yüksek dağa ya da binaya tırmanırsın, basını hafifçe geriye doğru atarsın ve avazın çıktığı kadar "Savul, müzik kenti ben geliyorum ve gitmeye de hiç niyetim yok" diye bağırırsın.
If we can get him to a place where there's a minimum of traffic... on a back road or something... we can attempt to shoot out the tires.
Eğer onu trafiğin az olduğu bir yere yönlendirebilirsek... tâli yol olabilir... o zaman lastiklere ateş edebiliriz.
- Get your team back out there!
- Adamlarını oraya gönder!
We get there, get out, walk around, drive back.
Oraya gideriz, dışarı çıkar. Başkanlar Vadisi'ni gezer ve geri geliriz.
get back over here 18
get back 2016
get back to work 326
get back here 635
get back to me 37
get back there 58
get back here now 21
get back up 17
get back in your car 38
get back in here 39
get back 2016
get back to work 326
get back here 635
get back to me 37
get back there 58
get back here now 21
get back up 17
get back in your car 38
get back in here 39