English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ G ] / Glory days

Glory days traduction Turc

200 traduction parallèle
It was his pride and joy - rescued from the glory days of Terra.
Bunu Terra'nın görkemli zamanlarından kurtarabilmiş olmakla gurur duyardı.
The point I'm labouring to make here is that when I see an old athlete reliving his glory days on TV, I can't help but feel sorry for him.
İzah etmeye çalıştığım nokta şu ki ne zaman eski bir sporcu TV'de ihtişamlı günlerini tekrar yaşasa ona acımadan yapamıyorum.
They sit around all their lives talking about the glory days when they were 17.
Bir köşede oturarak, 17 yaşındaki şöhretleri için konuşurlar.
I have to lose a night of my glory days for a couple of complete orthos.
Birkaç zavallı için hayatımın en parlak günlerinden bir tanesini feda mı edeceğim?
Those were the glory days.
Zafer dolu günlerdi o günler.
The glory days.
Zafer dolu günler.
Oh, Al, must the fact that your glory days are over drag us all down?
Al, altın günlerin sona erdi diye hepimizin üzülmesi şart mı?
So much for your old man's glory days.
Senin yaşlı adamın zafer günleri bu kadar.
I knew her in Nome back in the glory days.
Onu Nome'dan tanıyorum, şanlı geçmiş günlerinden.
Well, since you asked, I think that there's nothing more pathetic than trying to relive your glory days through your feet.
Şey, madem sordunuz bence mutlu günlerinizi ayaklarınız yoluyla tekrar yaşamak istemek kadar hazin bir şey yok.
I'II lead you all the way into the glory days
Sizi zafer günlerine götüreceğim
So how far back it goes- - glory days of Spain.
Çok gerilere gittiğimizde İspanya'nın zafer günleri...
- She wanted to relive her glory days.
- Eski güzel günlerini yeniden yaşamak istedi.
This recalls the glory days... when I was dizzy with privilege.
Burası, ayrıcalıktan başımı döndüren... ihtişamlı günlerimi anımsatıyor.
Angel's in front of the TV with a big blood belly, dreaming'of the glory days..... when Buffy thought this creature - of-the-night routine was a turn-on.
Angel ise koca kan göbegiyle sürekli televizyonun karşısında oturacaktı. Angel eski güzel günlerini hayal ederken Buffy "gecelerin yaratığı" numarasının hâlâ çekici olduğunu düşünüyor olacaktı.
Or what if I become pathetic, hanging out at the old slayers'home, talking about my glory days, showing them the stake I had bronzed?
Ya zavallı biri olursam? "YaşIı Avcı'nın Evi" nde oturup gelene geçene eski güzel günlerimi anlatırsam? Bronz kaplattığım Bay Kazık'ı herkese gösterirsem?
- We thought that was a big deal. - The glory days.
Güzel günlerdi.
He used to talk all the time about the glory days of football.
Sürekli olarak futbolun ihtişamlı günlerinden söz ederdi.
The'80s were our glory days.
80'ler övüne bileceğimiz günlerdi.
Relive my glory days as a field reporter?
Bir muhabir olarak görkemli günlerime mi döneyim?
Played baseball so well that some were able to give up the dirt and the despair and went on to play major-league ball in the glory days of Ruth and Gehrig.
Bazıları o kadar güzel oynadı ki çamur ve umutsuzluğu terk edip 1 Lig'de oynamaya devam ettiler. Ruth and Gehrig gibi ünlü oyuncularla beraber.
HEAR HER SOUND AS EXCITED AS SHE DID, RELIVING THE GLORY DAYS WITH YOU.
Eski görkemli günlerin heyecanını yaşadığını görmeyeli çok oldu.
Germany had suffered nearly a million casualties since the glory days of March.
Almanya Mart'ın parlak günlerinden beri 1 milyon kaybın acısını yaşıyordu.
But the old man would take what he could get and do the old bits from his glory days.
Ama yaşlı adam buna da razıydı ve eski numaraları yeniden yapıyordu.
So what does the Johnnies trying to bring back the glory days... have to do with some dad getting shot in his car?
Johnnyler bir babayı arabasında vurarak ne kazanacaklar ki?
All the glory days with the boys.
Çocuklarla kazandığımız tüm zafer günlerini.
Uprooting our family again, so you can relive the glory days is a bad thing.
Eski muhteşem günleri anımsaman için bizi yerimizden etmen kötü!
My glory days have been erased.
İhtişamlı günlerim silindi.
Glory days, huh?
Şanlı günler, he?
Maybe it was some of your old playmates trying to relive their glory days.
Belki eski zafer günlerine dönmek isteyen arkadaşlarından biridir.
And deprive you of your glory days?
Seni zafer günlerinden mahrum mu bırakayım?
I miss my glory days of being an orphan.
Şahşalı yetim günlerimi özledim.
As the plant recovers, so does competition, and the brief glory days of Lystrosaurus will soon be gone.
Bitkiler kendilerine gelirken, Lystrosaurus'ların kısa zafer günleri yakında sona ermiş olacak.
Arthropod enemies still exist, but they've shrunk since their Brontoscorpio glory days.
Eklembacaklı düşmanları hala var, fakat Brontoscorpio'ların görkemli günlerinden bu yana büzüşmüşlerdir.
Terry here was my righthand man back in the glory days.
Terry görkemli günlerimizde benim sağ kolumdu.
and the brief glory days of Lystrosaurus will soon be gone.
Bitkiler kendilerine gelirken, Lystrosaurus'ların kısa zafer günleri yakında sona ermiş olacak.
So last week, one of his regulars gets too sauced, runs his mouth off about his glory days as a grifter.
Geçen hafta, devamlı müşterilerinden biri sarhoş olup, görkemli dolandırıcılık günlerini anlatmış.
Want me to cue Springsteen's glory days?
Springsteen'in şampiyonluk günlerine gitmemi istermisin?
"Smallville's glory days."
"Smallville'in Görkemli Günleri."
Yes, she was a glory girl in those days.
Evet birkaç gün için şöhretli bir kızdı.
"O Athenians, when will you see your days of glory again?"
"Ey Atinalılar, ihtişamlı günlerinizi yeniden ne zaman göreceksiniz?"
A few days, at the height of your glory, you were the most powerful man of the world!
Birkaç günlüğüne, kendi görkeminin seviyesinde dünyanın en güçlü adamıydın!
Today, Alexandria shows few traces of its ancient glory of the days when Eratosthenes walked its broad avenues.
Bugünkü Iskenderiye Eratosthenes zamanlarindaki, eski gözkamastirici günlerinden kalma izleri hâlâ tasimaktadir.
All these men were honoured in their generations and were a glory in their days.
Bu adamlar, o dönemlerde şan ve şerefle yaşadılar.
You may find this hard to believe, but in my salad days my glory was a bright shock of strawberry blond curls.
Buna inanmakta zorluk çekebilirsin, ama gençlik günlerimde kafam kızıl ve sarışın kıvırcıklarla kaplıydı.
Those glory boys will have to wait a few days on this one.
Kahramanlarımız bunun sebebini öğrenmek için biraz bekleyecekler.
Your glory days are over.
Şaşaalı günlerin sona erdi.
Only fair, considering how DNA gets most of the glory these days.
Doğrsu, bu günlerde şu DNA şeyinin ne kadar mübarek bir şey olduğunu unutmamalıyız.
Our old uniforms, from our days of glory.
Eski üniformamız. Zafer günlerimizden kalma.
The days it doesn't rain are God's glory.
Yağmur yağmadığı zamanlar, Tanrı'nın kutsal günleri.
[Sniffs] ( Father mcandrew ) May Doug and Carrie see long and happy days and be united forever in the kingdom of your glory.
Doug'la Carrie'nin uzun ve mutlu günler görmesi ve Senin krallığında sonsuza dek birlikte olabilmelerini diliyoruz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]