English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ G ] / Good seeing you

Good seeing you traduction Turc

640 traduction parallèle
Dick, it's so good seeing you. But where's Danny?
Dick, seni gördüğüme çok sevindim ama Danny nerede?
- Alida! - How have ya been? it's so good seeing you.
- Sizi görmek ne güzel.
It's been good seeing you, Ken.
- Seni gördüğüme sevindim, Ken.
It was good seeing you.
Sizi görmek güzel.
Well... it's been good seeing you.
Seni görmek güzeldi.
Good seeing you again.
Seni tekrar görmek güzeldi.
It was good seeing you again, John.
- Seni görmek güzeldi John. - Evet.
- Good to see you. - Good seeing you.
- Seni görmek çok güzel.
Trung, good seeing you.
Trung, seni görmek güzel.
- Good seeing you, Chick.
- Seni görmek güzel Chick.
- Good seeing you gentlemen.
- Sizi görmek güzel beyler.
- We better- - Good seeing you.
- Sizi gördüğüme sevindim.
Good seeing you. I got something for you, man.
- Seni görmek güzel.
Good seeing you.
Seni görmek güzel.
Jerry, good seeing you.
Jerola. Seni görmek de güzel.
Right. It is good seeing you, Moonglow.
- Seni görmek güzel, Ay Parıltısı.
- Good seeing you.
- Seni görmek çok güzel.
- It's good seeing you.
- Seni görmek de güzel.
Pete, it was good seeing you.
Pete, seni görmek güzeldi.
- Good seeing you.
- Seni görmek ne güzel.
- Good seeing you.
- Seni görmek de güzeldi.
Well, good seeing you again.
Peki, sizi yeniden görmek güzel.
Good seeing you again.
Sizi tekrar görmek güzeldi.
Good seeing you, dr. Napier.
Sizi görmek güzeldi Doktor Napier.
- It's good seeing you again.
- Seni tekrar gördüğüme sevindim.
Good seeing you too.
Ben de seni gördüğüme sevindim.
good seeing you, Kate.
seni iyi gördüm, Kate.
Good seeing you, David.
Seni gördüğüme sevindim David.
- It's been good seeing you.
- Shorty, seni görmek güzeldi.
It's good seeing you, Benjamin.
Seni görmek güzel, Benjamin.
I must therefore request, for the good of the patient, that you refrain from seeing him now.
Bu nedenle, hastanın iyiliği için onu şimdi görmekten vazgeçmenizi istemek zorundayım.
Seeing you ill doesn't do me any good.
Seni hasta görmek beni çok kötü yapıyor.
Seeing as how Sam was snatched from his loved ones'arms... before they even had time to get a good grip on him... I'm counting on you to give him a better break up yonder.
Sevdiği kadından kopartılan Sam Pierce'a bakıyorum üstelik henüz daha birlikte mutluluğu hiç tadamamışlar Onun için, mekanında yer aç, sana yalvarıyorum.
Good seeing you.
Seni gördüğüme sevindim.
Seeing you in such a good mood makes me so happy.
Seni böyle iyi bir ruh halinde görmek beni mutlu ediyor.
I won't be seeing you before you leave, so good luck in Italy.
İtalya'ya gitmeden önce görüşemessek sana iyi şanslar diliyorum.
I'd be happier seeing you marry a good man.
İyi bir erkekle evlensen, daha mutlu olurum.
I got you someaught good, seeing as it's Friday night.
Cuma akşamı diye sana güzel şeyler hazırladım.
Now if I were you, Miss Simpson, I would stop going to those sinful art theatres, and start seeing more good, wholesome American family-type pictures.
Sizin yerinizde olsam, Bayan Simpson, o kötü niyetli sanat filmlerine gitmeyi bırakır, ve temiz Amerikan aile filmleri görmeye başlardım.
We was running together, you know... going down to the scene in New York... jamming and, you know, seeing everybody... and just having a good time.
New York'ta müzik çevrelerine takılıyorduk. Milletle görüşüyor, insanlarla çalıp eğleniyorduk.
Are you seeing a good many of David's interviews?
David'in röportajlarını izliyor musun?
But seeing you now makes me feel good.
Ama şimdi, seni görünce mutlu oldum.
Seeing you to say hello and good-bye.
Merhaba ve hoşçakal demek üzere...
Seeing as how you're in such good shape you want to put some real money down?
Madem ki durumun çok iyi biraz gerçek para koymak ister misin?
Good luck. lf you win, we'll be seeing you on AM Boston.
Kazanırsan seni A.M. Boston'da dinleriz artık.
Anyway, as I say, I discussed the matter with the good lady, and we decided that I would bring both the goose and the hat to you, Mr. Holmes, seeing as how even the slightest of problems is of interest to you in your particular line of occupation.
Her neyse, söylediğim gibi, bu konuyu sevgili eşimle tartıştık ve sizin mesleğinizin bir özelliği olarak en önemsiz görünen problemlerin bile dikkatinizi çektiğini bildiğimizden bu kazı ve şapkayı size getirmeye karar verdik, Bay Holmes.
You know, there's only one thing I like better than seeing a good magic trick.
- İyi bir sihir numarası görmekten daha çok neyden hoşlanırım biliyor musunuz?
it's just about getting it out an - an seeing how its gonna how its gonna fly well I got some laughs you know I got the table read I did get some laughs I felt like y know good reception I was like wow that went really, really good actually
Çok iyi gittiğini düşündüm. Pilot bölümün yönetmeni Doug Liman'ın düşüncesi benim için çok önemliydi. Tam ben giderken, Doug "Gitmeden önce seninle hemen konuşmak istiyorum" dedi.
Market treating you good? Still seeing that sexy French chick?
- Şu seksi Fransız piliciyle hala görüşüyor musunuz?
Then I think maybe they should get used to seeing how good you look.
O zaman ne kadar iyi göründüğüne alışmaya başlarlar.
You ain't thinking good, and you're seeing worse.
Normal düşünemiyor, gittikçe daha kötü görüyorsun.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]