English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ G ] / Got a pen

Got a pen traduction Turc

351 traduction parallèle
You got a pen?
Kalemin var mı?
- Emil, you got a pen handy?
- Emil, elinin altında kalem var mı?
How do you expect a man to write if you ain't got a pen?
Tatlım, kalem yoksa nasıl imza atabilir?
You got a pen?
Hadi gidelim.
- Cumberly, you got a pen?
- Cumberly kalem var mi?
- I haven't got a pen.
- Kalemim yok.
Someone got a pen?
Kalemin var mı?
You got a pen, Larry?
Kalemin var mı Larry?
Got a pen?
Kalemin var mı?
- Got a pen?
- Bir kalem var mı?
Got a pen?
- Bir kalem verin.
You haven't got a pen, have you, Your Honour?
Kaleminiz var mı Sayın Hâkim?
All right, anybody got a pen?
Tamam, kalemi olan var mı?
- You got a pen?
- Kalemin var mı?
- Got a pen?
- Kalemin var mı?
- I have got a pen, but it's blue.
- kalemim var, ama mavi.
I got a pen.
Bende kalem var.
Have you got a pen?
Kaleminiz var mı?
- Sorry. - I got a pen.
- Bende var.
- Got a pen?
- Kaleminiz var mı?
Peterson, you got a pen?
Peterson, kalemin var mı?
Yeah, just hold on. I got a pen right here.
Bir dakika, kalem kağıt alıyorum.
Ya got a pen?
Kalem var mı?
- Got a pen?
- Bir kalem al?
- Who's got a pen?
- Kimin kalemi var?
Anybody got a pen?
kalemi olan var mı?
Who's got a pen?
Kimde kalem var?
I got a pen in my car.
Arabamda kalem var.
You got a pen?
Kaleminiz var mı? - Evet.
- Got a pen?
- bir kalem al?
"Have you got a pen?"
"Kalemin var mı?"
Pal, you got a pen?
Dostum, kalemin var mı?
- You got a pen?
- Yanında kalem var mı?
Take that pen while you still got a chance.
Hâlâ şansın varken al şu kalemi eline.
We got no place to pen up a wild thing like that.
Bunun gibi yabani bir hayvan için ağılda yerimiz yok.
Who's got a fountain pen?
Kimin dolma kalemi var?
At first I thought of a fountain pen... ... but you've already got one.
Önce aklıma bir dolmakalem geldi ama senin zaten var.
- I've got some loose change and a pen.
- Biraz bozuk param ve bir kalemim var.
I got something for your mother and for Sonny and a tie for Freddy, and Tom Hagen got the Reynolds pen.
Annen ve Sonny için bir şeyler aldım. Freddy'ye bir kravat ve Tom Hagen'a da bir Reynolds kalem.
- Wanda, wander's got me bad - I don't have a pen.
* Wanda, geziniyor... * * Kalemim yok.
Boy, that sure is a fancy-lookin'pen you got there.
Evlât, bu kesinlikle güzel görünümlü bir kalem.
Well, who's got a pen?
Şey, kimde kalem var?
You got a ball-point pen?
- Tükenmez kalemin var mı?
Take the inside out of a pen, you know what you got?
Kalemin iç kısmını çıkarırsan eline ne geçer?
you've got a poison pen, is what you've got.
Yazıların zehir gibi, Bakalım ne yazacaksın.
- Uncle, have you got a black pen?
- amca, siyah kalemin var mı?
You know, Jack, you got a hell of a nerve taking that kid's pen.
Jack, çocuğun kalemini almak için oldukça sağlam sinirlerin olmalı.
What, you got a problem with the pen, now?
- Şimdi de kalemi mi beğenmedin?
You move like a cat, you handle a gun like a pro, and you've got a poison cartridge pen in your purse.
Kedi gibi hareket ediyor, profesyonelce silah tutuyor ve çantanızda zehir kartuşlu kalem bulunduruyorsunuz.
" You got a pen?
" Kalemin var mı?
You've got to lift up that plastic thing with a pen.
O plastik şeyi kalemle kaldırman gerekir.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]