Half an hour ago traduction Turc
677 traduction parallèle
The Baron left about half an hour ago.
Baron von Geigern yarım saat önce çıktı.
The note arrived a half an hour ago, Concha.
Bu not yarım saat önce geldi Concha.
- Half an hour ago, madame.
- Yarım saat önce, madam.
Half an hour ago?
Yarım saat önce mi?
A couple of the boys from headquarters were up here half an hour ago.
Merkezden birkaç çocuk yarım saat önce buradaydı.
Yes, we had to sell you out about half an hour ago.
Yarım saat önce satmamız gerekti.
As a matter of fact, old boy... I suggested it to her on the phone about half an hour ago.
İşin doğrusu, eski dost onu bunu yarım saat önce telefonda önerdim.
Not since about half an hour ago.
Yaklaşık yarım saattir yok.
- Yeah, half an hour ago.
- Evet, yarım saat önce.
About half an hour ago, Johnny was picked up outside our apartment by a couple of plainclothesmen.
Yarım saat önce, sivil giyimli dedektifler Johnny'i evimizin önünde yakaladılar.
That's what we thought half an hour ago.
Yarım saat önce bizde öyle düşünüyorduk.
It was due half an hour ago.
1,5 saat önce burada olmalıydı.
- Went in about a half an hour ago.
- Yaklaşık bir buçuk saat önce geldi.
- He telephoned half an hour ago.
- Bir buçuk saat önce aradı.
Half an hour ago.
Yarım saat önce.
- Half an hour ago.
- Yarım saat önce.
He was run over by a car at the airport about half an hour ago.
Yarım saat önce havaalanında bir araba çarptı.
We were served with the papers half an hour ago.
Bir saat önce mahkeme celbi geldi.
He arrived about half an hour ago.
Yaklaşık yarım saat önce geldi.
The upstate police found a duplicate florist truck half an hour ago.
Polis sahte çiçekçi arabasını yarım saat önce bulmuş.
I sent him to order it half an hour ago.
Yarım saat önce sipariş vermiştim.
Half an hour ago, this one from the Caronia was delivered.
Bu, yarım saat önce Caronia gemisinden gönderilmiş.
We got it half an hour ago and sent it straight to the bridge.
Biz yarım saat önce aldık ve doğrudan köprüye gönderdik.
Hyde Park Corner, about half an hour ago.
Yarım saat kadar önce Hyde Park Corner'da.
- Half an hour ago.
- Yarım sat önce.
Dumped out of a car on Third and Wilmer, about a half an hour ago.
Yarım saat önce Third ve Wilmer'de terkedilmiş bir araçtaymış.
He had breakfast half an hour ago.
Yarım saat önce kahvaltı etti.
He came home half an hour ago.
Yarım saat önce geldi.
- The last ship arrived half an hour ago.
- Son gemi yarım saat önce geldi.
About half an hour ago.
Yaklaşık yarım saat önce.
About half an hour ago, in the shower room at the club.
Yaklaşık yarım saat önce, kulüpte duş odasında.
I think she only came in half an hour ago.
Sanırım yarım saat önce gelmiş olmalı.
I killed my husband Andre Delambre about half an hour ago in the hydraulic press shed.
Yarım saat kadar önce kocam Andre Delambre'yi hidrolik pres makinesinde öldürdüm.
The Riverton Agency just telephoned me that she and her oily acrobat arrived a half an hour ago in a cozy little inn at Honfleur.
Riverton Ajansı az önce arayıp, o yağcı akrobatla yarım saat önce Honfleur'de şirin bir otelde buluştuğunu söyledi.
Yes, I could let you dictate something to her, but I tried to get through to Brisbane myself half an hour ago.
Evet, ona bir şey yazdırmana izin verebilirim. Ancak yarım saat kadar önce Brisbane'e bizzat ulaşmaya çalıştım.
Farnum got the message half an hour ago.
Farnum yarım saat kadar önce bize bu mesajı geçti.
I was supposed to be at 21 half an hour ago.
Yarım saat geç kaldım.
She was here half an hour ago.
Yarım saat önce buradaydı.
The gas men arrived half an hour ago.
Havagazı memurları bir buçuk saat önce teşrif ettiler.
No more than half an hour ago.
Yarım saat bile olmadı.
Hotel clerk said he checked out half an hour ago.
Otel resepsiyonisti yarım saat önce ayrıldığını söyledi.
That was a half an hour ago. I was beginning to wonder... if you'd disappeared off the face of the earth too.
Yarım saat önceydi.Senin de yeryüzünden kaybolup kaybolmadığını merak etmeye başladım.
We had a man half an hour ago who offered to find our daughter with a divining rod.
Yarım saat önce burada çatal değnekle * kızımı bulmak isteyen bir adam vardı.
The train left over half an hour ago, and is now on its way to Germany.
Tren yola çıkalı 1,5 saat oldu. Şu anda Almanya yolunda.
Lookout spotted that stuff only about a half an hour ago.
Gözlem ekibi bunları yarım saat önce buldu.
They left each other just over half an hour ago. "
Henüz yarım saat önce ayrıldılar. "
About a half hour ago, he came out of an alley and pulled a knife on me.
Yarım saat kadar önce ara sokakta karşıma çıkıp bana bıçak çekti.
The first break in the fabulous gold robbery occurred about an hour and... a half ago, when a part of the $ 10 million...
İnanılmaz tren soyguna dair ilk yakalanma takriben 1,5 saat önce gerçekleşti. 10 milyon dolarlık soygunun bir parçası olan...
- That train left an hour and a half ago.
- O tren bir buçuk saat önce kalktı.
This was sent an hour and a half ago, sir.
1,5 saattir.
I told you an hour and a half ago.
Bir buçuk saat önce söylemiştim.
half an hour 183
half and half 23
half an hour later 22
an hour ago 223
hour ago 73
half past 23
half human 17
half of it 18
half a million 39
half man 32
half and half 23
half an hour later 22
an hour ago 223
hour ago 73
half past 23
half human 17
half of it 18
half a million 39
half man 32
half hour 41
half the time 61
half a dozen 19
half price 22
half now 31
half a mile 17
half a day 18
half brother 16
half a million dollars 40
half the time 61
half a dozen 19
half price 22
half now 31
half a mile 17
half a day 18
half brother 16
half a million dollars 40