He's right outside traduction Turc
131 traduction parallèle
He's right outside.
Dışarıda bekliyor.
And it winds up right here. with Reardan waitin'outside to see if I go with you or he shoots me in the back.
Kris Barden'ın oğlu öldü ve Rearden dışarıda bekliyor ya seninle birlikte gelirim ya da sırtımdan vurulurum.
He's right outside the booth.
Kulübenin hemen dışında.
He's right outside.
Kapının önünde bekliyor.
He's right outside. - Easy.
Kapının önünde bekliyor.
He's the one that's on the poster outside, ain't that right?
Dışarıdaki posterdeki adam bu, öyle değil mi?
He's convinced that what he used to get outside the house, he had right here!
Alışmış olduğu bir şey yüzünden dışarıda gezdiğine beni ikna etti, bunda haklıydı!
He's got somebody on the outside who can sell you a boat if the price is right.
Sana tekne satabilecek birilerini tanıyormuş tabi parada anlaşabilirseniz.
He helped her to sit on the gig and whipped the horse, but the horse, instead of going to his village, turned down the road leading to the cemetery and stopped there right outside of the gates.
Ona eğere oturması için yardım etti ve atını kamçıladı ; fakat at, adamın köyüne gideceği yerde mezarlığa giden yola döndü ve parmaklıkların dışında durdu.
I've got him. He's right outside Bay 17.
- Onu buldum. 17. bölümde duruyor.
He's probably waiting outside for me right now.
- Herhalde dışarıda beni bekliyor.
He's right outside the door.
O dışarıda bekliyor.
- He's parked right outside City Hall.
- Belediye Binasının önüne park etmiş.
I thought the "yourself" reference was too hokey for Lecter, so I figured he's from Baltimore and I looked in the phone book and there's a "Your Self" storage facility right outside of downtown Baltimore, sir.
Düşündüm ki "kendi kendin" bahsi Lecter için çok hokeydi, Bu yüzden onun Baltimore'dan olduğunu düşündüm ve telefon defterine baktım ve Baltimore şehir merkezinin dışında bir "kendi kendin" adlı depolama yeri var
Just a few seconds ago, right outside in the hallway this nut, some sick nut comes up to me and says he was supposed to watch this girl's cat while she was away out of town.
Bir kaç dakika önce, hemen kapının önünde.. .. bir ruh hastası bana gelip.. .. kız arkadaşının şehir dışındayken onun kedisine bakmak zorunda..
He's right outside here, sir.
Şurada efendim.
Santa's right outside. He's right above our head.
Noel Baba dışarıda.
No, he was right outside the door.
Hayır, o hemen kapının dışındaydı.
He's waiting outside right now.
Şu an dışarıda bekliyor.
For all we know he could be right outside the door.
Belki de kapının hemen dışındadır.
He`s right outside.
Hemen dışarıda.
He's standing right outside the door.
Kapının dışında duruyor.
He's right outside.
Hemen dışarıda.
He's right outside!
- Kapıda!
I'm sure he's right outside.
Eminim kapının önündedir.
He's practically right outside the door.
Neredeyse kapının önünde.
I think he's right outside there,
Sanırım o dışarıda bir yerlerde.
He's marching marionettes right outside that door.
Kuklaları şu kapının hemen dışındaki gösteriyi düzenliyor.
Right outside the gate, a man was run over by a bus... and he was squashed to death.
Kapının hemen dışında, bir adama otobüs çarptı... ve ölümüne sebep oldu.
By 1954 he's got a little hotdog cart on Hollywood Boulevard, right outside the Seven Seas restaurant.
1954'te Hollywood Bulvarı'nda küçük bir sosisçi arabası varmış. Seven Seas Lokantası'nın tam önünde.
and he found a ticket on the street right outside and won $ 10,000.
... sokakta bulduğu bilete 10 bin dolar çıkmış.
HE GOES TO THE BATHROOM, AND THEN HE'S RIGHT BACK OUTSIDE, OK?
Banyoya girip, sonra hemen çıkacak.
He's right outside.
Burada, dışarıda.
Right. And suppose he finds the bodies of these men just outside EI Paso... with lots of money on them?
Diyelim ki bu adamların cesetlerini El Paso dışında üzerilerinde bir sürü parayla buldu?
He's gotta have places outside the States, too, right?
Birleşik Devletler dışında da var, değil mi?
And right outside the house, Tobias was working with the man he thought was a talent agent.
Evin hemen dışında Tobias, yetenek ajansından olduğunu sandığı adamla çalışıyordu.
He was assaulted right outside his home, and there were no leads.
Evinin önünde saldırıya uğramış. İpucu bulunamamış.
- He's right outside.
- Dışarıda.
He's outside right now with his bat.
Elinde sopası var.
He's at the Cranston Motel in Triangle, Virginia, right outside the main gate of Quantico.
Virginia'daki Cranston Motel'de, Quantico ana girişinin alt tarafında.
He re-created it... right outside Fresno.
O bunu tekrar yarattı... Fresno'nun hemen dışında.
He caught a bus right outside your club.
Kulübünüzün hemen dışından bir otobüse bindi.
He was shot outside of a party two years ago. All right.
Bir partinin dışında, iki yıl önce öldürülmüş.
He's right, papi.You're the only one with a toilet open to the outside world.
Hayır, hayır. Doğru söylüyor, papi. Buradaki dışarıya açılan bir tuvalete sahip olan tek kişi sensin.
He's standing outside right now.
Şu an dışarıda duruyor.
He's right outside.
Şu anda dışarıda.
That's right. Glen. And he was found dead the night of the 24th outside il primo, a restaurant downtown.
Glen, 24'ü akşamı II Primo adlı restoranda ölü olarak buldum.
He's right outside!
- Şuan tam kapının dışında!
- He's standing right outside.
- Dışarıda duruyor.
- He's outside right now waiting for me.
- O dışarıda şimdi beni bekliyor. - Gerçekten mi?
He's right. We got to get this man outside.
Adamı buradan çıkarmalıyız.
he's right 2452
he's right behind me 20
he's right over there 72
he's right about that 26
he's right there 145
he's right behind you 25
he's right here 197
right outside 19
outside 883
outsiders 26
he's right behind me 20
he's right over there 72
he's right about that 26
he's right there 145
he's right behind you 25
he's right here 197
right outside 19
outside 883
outsiders 26
outside of work 17
outside now 21
outside the government 18
he's so cute 178
he's my uncle 44
he's mine 293
he's my husband 167
he's so handsome 49
he's dead 3015
he's got a gun 260
outside now 21
outside the government 18
he's so cute 178
he's my uncle 44
he's mine 293
he's my husband 167
he's so handsome 49
he's dead 3015
he's got a gun 260
he's doing okay 17
he's my baby 20
he's my brother 335
he's gone 2224
he's my best friend 106
he's an idiot 170
he's a doctor 159
he's my dad 94
he's back 468
he's my cousin 54
he's my baby 20
he's my brother 335
he's gone 2224
he's my best friend 106
he's an idiot 170
he's a doctor 159
he's my dad 94
he's back 468
he's my cousin 54