He knows it traduction Turc
2,524 traduction parallèle
But he knows it doesn't work that way ;
Ama doğru yolun bu olmadığını biliyor.
He knows it was Daisy and he wants to bring her to justice, just like we do.
Daisy'nin yaptığını biliyor ve aynı biz gibi o da onu adalete teslim etmek istiyor.
There's no way we can catch him, and he knows it.
Onu yakalamamıza imkân yok ve o da bunun farkında. Bir şeylerin yanlış olduğunu biliyordum.
The only thing he has is the waterfront, and he knows it.
Elindeki tek şey yenileme projesi, o da farkında.
That's what will keep the assassin going after the target, even if he knows it's risky.
Bu tetikçinin riskli olduğunu bilmesine rağmen hedefin arkasından gitmesini sağlayacak.
But I think he knows it now.
Ama şimdi anladığını biliyorum.
We can't and he knows it.
Kaşıyamayız ve bunu o da biliyor.
He knows it was you.
Senin olduğunu biliyormuş.
He knows it.
Bunu biliyor.
He knows it's supposed to be with other people, right?
Başka insanlarla yapması gerektiğini biliyor dimi?
It's one of the best points about Jorge that he's not a big technician, but he knows exactly what he needs to be fast.
Jorge'nin en güzel özelliklerinden biri, teknik konuda muhteşem olmasa da, hızlı olmak için neye ihtiyacı olduğunu çok iyi bilmesi.
He knows these people. - I'll have it checked out.
Orada çalıştığı dönemdeki iş arkadaşlarının listesi.
It seems like Sang Yeol knows something, and is acting like he doesn't...
Sang Yeol bir şey biliyormuş da ama bilmiyormuş gibi davranıyor sanki.
I imagine it'd be embarrassing for the Bureau to find out a witness wasn't where he was supposed to be, living unprotected, or worse, involved in a crime the NYPD knows more about than the FBI.
Hayal edelim, utanç verici bir hal alır değil mi birim için... tanık umduğu biryerde olamaz... korunmasız bir şekilde yaşar... ya da daha kötüsü, bir şuça karışır. ve polis depertmanımız FBI'dan daha fazla... bilgiye sahiptir.
God knows what he puts in it.
Kim bilir, ne koyuyor içine.
Rech knows someone broke into his office, but he doesn't know it's me.
Rech, birinin ofisine girdiğini biliyor ama benim olduğumu bilmiyor.
This man thinks he's found the human soul and knows what happens to it when we die.
Bu bey insan ruhunu bulduğunu ve öldüğünde ona ne olacağını bildiğini düşünüyor.
This doctor, he knows who she is, whether he realizes it or not.
Onu tanıyor ama henüz farkında değil.
Because he knows he can get it back at any of our many future outings.
Çünkü istediği zaman geri alabileceğini biliyor.
Whatever he knows, he ain't never gonna give it up.
Her ne biliyorsa, asla söylemeyecektir.
He knows we can trace it.
Yer tespiti yapacağımızı biliyordu.
He's not the guy that did it, but he knows who did.
Bunu yapan adam o değildi, ama kimin yaptığını biliyordu.
How's it going in there? Well, he definitely knows how cops work.
Kesinlikle işlerin nasıl yürüdüğünü biliyor.
It - It happens whenever he's on camera... whenever he knows the world is watching. It's the same sequence over and over again.
Ne zaman kamera karşısında olsa ve izlendiğini bilse aynı şeyi yapıp duruyor.
Plus, he has an axe and he knows how to use it.
Ayrıca baltası vardır... Üstelik onu nasıl kullanacağını bilir.
- Of course, now that he knows that it's bothering you.
- Tabiki. Artık bunun seni rahatsız ettiğini biliyor.
He knows who's used it.
Kimin kullandigini biliyor.
Or since it looks like the blade didn't hit any major arteries or veins, he knows that a controlled extraction would be both safer and less invasive than a - complete craniotomy. - Is that true, Avery?
Ya da bıçak önemli atardamar veya toplardamarlardan birine zarar vermediği için kontrollü bir çıkarmanın, kafatasını açmaya kıyasla hem daha güvenli hem de daha az girişimsel olduğunu bildiği içindir.
So who knows if it's a miracle or he's Harry Houdini?
Bunun bir mucize mi yoksa Harry Houdini mi olduğunu kim bilebilir?
And-and if Stan has anything to do with it, I am going to encourage him to tell me what he knows.
Stan'in bu işle bir ilgisi varsa onu bana bildiklerini anlatmaya teşvik edeceğim.
Joseph knows, the longer he spends at these depths, the more dangerous it becomes.
Joseph bu derinlikte ne kadar oyalanırsa tehlikenin o kadar büyüyeceğini biliyor.
"He knows." It's you, isn't it?
"Biliyor." O sizsiniz değil mi?
- Only the Lord, blessed be he - knows it. You can be proud, to your father.
.. Sonsuz olana dua edermiş Babanla gurur duymalısın
He knows what happened to me, and yet he still likes me... maybe even more because of it.
Bana ne olduğunu bilmesine rağmen hala benden hoşlanıyor... Belkide ondan dolayı daha fazlasını hissediyor.
Leave it in so he knows where the hole is.
Yerinde bırak ki deliğin nerde olduğunu görsün.
If it's him, he knows we don't have DNA or fingerprints.
Eğer oysa, elimizde bir DNA veya parmak izi örneği olmadığını biliyor.
It's a line he can't uncross and he knows that... He's just gonna get more desperate.
Ama bu gidişle öyle bir sıkışacak ki öyle bir çaresiz kalacak ki...
He knows France has claims upon it ;
Fransa'nın bunun üzerinde talepleri olduğunu biliyor.
He knows Spain has claims upon it.
İspanyanın da talepleri olduğunu biliyor.
Listen, DS Ripley knows that and he wouldn't have it any other way, so, if you respect him at all just get back to work.
Dinleyin. DS Ripley bunun farkında ve yaptığınızı yanlış anlamayacak. Eğer sizde birazcık hatırı varsa işinizin başına dönün.
As far as he knows, it was an accident.
Onun bildiği kadarıyla bu bir kazaydı.
He's walking around with a chip on his shoulder, and only he knows what it's about.
Şu anda büyük bir öfkeyle etrafta dolaşıyor ve bunun sebebini sadece kendisi biliyor.
Well, General, we think Volkoff knows where the killing agent is, but he's being very uncool about it.
General, Volkoff'un varlığın yerini bildiğini düşünüyoruz ama bu konuda pek dostane davranmıyor.
Whatever it is, if it fails with Percy's fingerprints on it, then he burns, and he knows that.
Hayır. Ama her neyse ve bunu yapanın Percy olduğu bilinerek başarısız olursa işi biter.
That's not to say he's not a fucking great musician, because, of course, everybody knows he is, but when we worked together as four people... it just didn't gel, you know?
Kendisi inanılmaz bir müzisyen olmadığından değil çünkü herkes öyle olduğunu biliyor ama dördümüz bir araya gelip çalıştığımızda parçalar oturmadı, anlatabiliyor muyum?
It looks like he's taking his anger out on women who represent someone he knows.
Tanıdığı birini simgeleyen kadınlardan hıncını alıyor gibi.
Whether you said it or not, I'm sure he knows.
Söylesen de söylemesen de eminim biliyor.
He knows something's missing from Matan's interview with Blake, and I know Andrew Wiley. He's not gonna stop until he finds out what it is.
Matan'nın Blake'le olan görüşmesinden bazı şeylerin eksik olduğunu biliyor ve Andrew Wiley'ı tanırım ne olduğunu bulana kadar vazgeçmeyecektir.
He knows who this guy is even if he's not aware of it.
Farkında olsa da olmasa da bu adamı tanıyor.
Pffft, yeah, with a different subject and all new words and on a Saturday in front of Mr. McKay so he knows no one's putting it on the tee for me.
Başka bir konuda yeni sözcüklerle ve cumartesi günü Bay McKay'in karşısında ki böylelikle kimsenin bana dirsek vermediğini bilecek.
It's imperative that the public knows that this government can run while he's down.
Başkan kötü durumdayken bile hükümetin çalışmaya devam ettiğini halkın bilmesi şart.
he knows me 67
he knows everything 100
he knows who i am 27
he knows something 60
he knows too much 20
he knows what he's doing 82
he knows 635
he knows i'm here 16
he knows my name 30
he knows you 50
he knows everything 100
he knows who i am 27
he knows something 60
he knows too much 20
he knows what he's doing 82
he knows 635
he knows i'm here 16
he knows my name 30
he knows you 50
he knows who you are 17
he knows that 97
he knows nothing 39
he knows we're here 21
it's fine 7136
it is 11007
it's not fair 795
it's friday 105
it's done 1271
item 93
he knows that 97
he knows nothing 39
he knows we're here 21
it's fine 7136
it is 11007
it's not fair 795
it's friday 105
it's done 1271
item 93
it's been so long 173
it is good 116
it's cold 680
it's warm 139
it's over 4654
it's okay 22028
it's ok 4874
itchy 49
itis 22
italy 247
it is good 116
it's cold 680
it's warm 139
it's over 4654
it's okay 22028
it's ok 4874
itchy 49
itis 22
italy 247
it's me 10254
italian 217
it was 5878
itch 25
it's all right 8832
it's not 5855
itself 24
it's about damn time 34
items 25
it's a boy 347
italian 217
it was 5878
itch 25
it's all right 8832
it's not 5855
itself 24
it's about damn time 34
items 25
it's a boy 347