He misses me traduction Turc
59 traduction parallèle
He misses me.
Beni özlüyor.
He wrote that he misses me.
Beni çok özlediğini yazmış.
If he misses me, he should look at this and then he'll be looking at Cuiqiao.
Eğer beni özlerse, buna daha sonra da Cuiqiao'ya bakması gerekir.
When we're apart, he misses me.
Ve uzak kaldığımızda, beni özlüyor.
He misses me.
Ve kaçırdı beni.
Do you think he misses me?
Sence beni özlüyor mudur?
Did he say that he misses me?
Beni özlediğini mi söyledi?
that he misses me if that is love Yes, I am
Eğer bu aşksa evet, aşığım.
It shows he misses me, and this is the third thing.
Beni özlediğini gösteriyor, bu da yaptığı üçüncü şey.
He says he misses me and he's working a lot.
Beni özlediğini ve çok çalıştığını yazmış.
That he misses me. That he wants me to join him in America.
Beni özlediğini, Amerika'ya yanına gelmemi istediğini yazmış.
He says he misses me very much.
Seni çok özledim diyor.
He misses me.
Beni özlüyordu.
He says he misses me... and he thinks he made a mistake.
Beni özlediğini ve bir hata yaptığını düşündüğünü söyledi.
Maybe one day he will find it, and realize how much he misses me.
Belki birgün bulacaktır ve beni ne kadar özlediğini anlayacaktır.
I think he misses me a lot.
Sanırım beni çok özlüyor.
Going on and on about how much he misses me, How we'll be together Once I see how powerful he's become.
Beni ne kadar özlediğini, birlikte nasıl iyi olacağımızı onun ne kadar güçlü bir adam olduğunu bir görmemi istedi.
He misses me already.
Beni şimdiden özledi.
Well, I best be getting back to my master before he misses me.
Beni özlemeden önce Üstadıma geri dönsem iyi olur. Kesinlikle.
Because he misses me even when we're side by side.
Yanındayken bile özlediği için seviyorum. Öyle demişti.
And he misses me.
Ve beni özlemiş.
I like to see Seung-Jo's face if he misses me so much and he's worried sick! I bet he's dying of loneliness without me... come on!
Özlemimle kendini nasıl harap ettiğini görmek istiyorum.
"I'm traveling a lot and Carl's probably just acting out because he misses me."
Çok seyahat ediyorum, Carl beni özlediği için böyle yapıyor herhâlde vesaire.
I miss Derek just as much as he misses me.
Ben Derek'i en az onun beni özlediği kadar özlüyorum.
He misses me.
Beni özlemiş.
Mark said that, uh... that he misses me.
Mark beni özlediğini söyledi.
I wonder if he misses me. Misses the boys.
O da beni ve çocukları özlüyor mu, merak ediyorum.
If he misses me so much, he shouldn't have left.
- Eğer beni çok özlüyorsa, gitmeyecekti.
But he misses me... because I've weakened his dominant hand.
Ama ıskalıyor. Çünkü baskın elini yaraladım.
He is on Spencer's couch right now crying about how much he misses me, hoping I'll let his ass come home.
Şu an Spencer'ın kanepesinde uzanmış beni ne kadar özlediğini söyleyip ağlıyor ve onu tekrar kabul etmemi diliyordur.
No, I mean, he really misses me.
Hayır, yani, beni "bir hayli" özlüyor.
My son sometimes tells me he misses his dad.
Oğlumun, "Babamı özledim" dediği zamanlar.
He really misses me.
Beni çok özlemiş.
- l'll get it. He misses me.
Beni özlüyor.
Really heavy. If you ask me, he really misses him.
Çok üzücü çünkü bana sorarsanız onu çok özlüyor gibi.
He just misses me, that's all.
Sadece beni biraz özlemiş, hepsi bu.
You give me one and if he misses it tell him it flew away.
Birini bana ver ve eğer sorarsa uçup gittiğini söylersin.
Oh, not as much as he misses the courtroom, believe me.
Onun, mahkeme salonunu özlediği kadar değil, inan bana.
He's not here right now, but he wants me to tell you that he misses you.
o şu anda burda değil, fakat seni özlediğini söylememi istedi.
He came by here today and he wanted me to tell you that he loves you and he misses you, and he'll wait for you.
Bugün buraya uğradı ve seni sevdiğini söylememi istedi... Ve seni özlediğini Ve seni bekleyeceğini söyledi.
Because he misses you or because he doesn't trust me?
Seni özlediği için mi, yoksa bana güvenmediği için mi?
I think he just misses me.
Sanırım merak ediyor.
My response is that he misses using me for his political intrigues.
Beni politik entrikaları için özlediğini söyle ona.
I think he kind of misses you. [Sighs] Well you got me tonight.
Bence o seni özlüyor.
It hurts me to see him so down. He misses you.
Onu mutsuz görmek beni yaralıyor.
No. He misses you a lot. Trust me.
Hayır, seni çok özlüyor.
If he misses the draft, he'll get me shot.
Birliğini kaçırırsa, beni kurşuna dizdirirsin.
He really misses me.
Beni gerçekten özlüyor.
He wanted me to say that he misses...
Seni çok özlediğini ve...
He really misses me?
Beni gerçekten özledi mi?
He misses a cozy home, not me.
Beni değil, sıcak ev ortamını özlemiş.