Her lover traduction Turc
999 traduction parallèle
She has leukemia and, later, dies in front of her lover.
Kan kanseri oluyor ve ölüyor, onun aşık rolünü seyrediyordum.
Oh, right. Why don't you become her lover?
Aslında neden onun aşığı olmayasın?
"If you hurry you can catch her lover before he slips out of her room."
"Acele edersen aşığını, odadan savuşmadan önce yakalayabilirsin."
- Mr. Kent means her lover.
- bay Kent aşığı demek istedi
Who crossed o'er the mountain with her lover Ike
Sevgilisi Ike ile dağları aşmıştı.
And if one of these women were to fall in love... and if her lover were to kiss her, take her into his embrace... she would be driven by her own evil to kill him.
Ve eğer bu kadınlardan biri aşka düşer,... sevgilisi de onu öpecek olur ve kucaklarsa, bu kadın, içindeki şeytanın adamı öldürmesi yönündeki telkinlerine boyun eğebilir.
You were her lover.
Sen onun sevgilisiydin.
But one maiden was untrue to her lover.
Sadece bir bakire, sevgilisine karşı dürüst değildi.
After a year and a day, when her husband was away ravaging the mainland, she escaped from Kiloran... and took refuge in Moy Castle with her lover.
Bir yıl ve bir gün sonra kocası anakarayı yakıp yıkarken Kiloran'dan kaçmış ve Moy Kalesi'ndeki sevdiği insanın yanına sığınmış.
And nearby, the maiden awaits the arrival of her lover.
Yanında da sevgilisini bekleyen genç bir kız var.
In my job, I find a woman goes to almost any length to protect her lover.
Sevgilisini korumak için her şeyi yapan kadınları iyi bilirim.
Did you not know that your wife was seeing her lover on the sly?
Karınızın, aşığıyla gizli gizli görüştüğünü bilmiyor muydunuz?
She ran away with her lover.
Aşığıyla beraber kaçmıştır.
Harlequin, her lover, enters in the moonlight.
Aşığı Arlequin, ay ışığında yalnızdır.
When Cleopatra found out what happened, she quickly followed her lover.
Cleopatra ne olduğunu anladığında, çabucak sevgilisini izledi.
You can hardly expect the jury to believe that a woman in love doesn't attempt to meet her lover.
Aşık bir kadının aşığını görmeye kalkışmayacağına..... jürinin inanmasını bekleyemezsiniz.
Why? Her lover's going away.
- Sevgilisi gidiyor.
- Her lover's going away.
- Sevgilisi gidiyor!
My sister has decided to leave her husband and elope with her lover.
Kız kardeşim kocasını bırakıp aşığıyla kaçtı.
One can't spy on one's wife through a friend, and that friend pretend to be her lover.
Bir insan arkadaşına karısını gözetletmez. O arkadaş da sevgili rolü oynamaz.
This king has sold her lover... to far away province of Ohio.
Kral, sevgilisini çok uzaktaki Ohio eyaletine satmıştır.
Her lover has not been caught.
Sevgilisi yakalanmadı. Henüz.
Just look at Maryutka taming her lover boy.
Maryutka'ya bak, aşk kelebeğini evcilleştiriyor.
She stabbed her lover because she hated him.
Sevgilisinden nefret ettiği için bıçaklamış onu.
What woman could ask for more than to die together with her lover?
Bir kadın aşkıyla ölmekten başka ne isteyebilir ki?
He wanted to kill her lover.
Onun aşığını öldürmek istedi.
We can set him up so people think he's her lover.
Ona tezgah kurarız, herkes sevgilisi olduğunu sanır.
You poison your pretty wife, set a masseur up as her lover kill him and dump them in a ditch at Potter's Field.
Güzel karını zehirledin, bir masöre de sevgilisiymiş gibi tezgah kurdun adamı öldürüp, ikisini de kimsesizler kabristanında bir hendeğe attın.
And her lover.
Ve de sevgilisi.
Who mother dies... Her father has an affair and flees with his lover...
Annesi ölmüş, babası başka bir kadınla kaçmış...
Compromised by her accomplice and lover Gurn in assassination of her husband lord Beltham, lady Beltham was discharged for lack of proof. She had found shelter in a convent near Paris.
Kocası Lord Beltham'ın öldürülmesi hususunda sevgilisi Gurn nam-ı diğer Fantomas ile uzlaşan ve kanıt yetersizliğinden dolayı serbestçe dolaşan Leydi Beltham, Paris yakınlarında bir manastıra sığınmıştı.
Paulet is lover of Rosa, the maid, and entrusted the bundle of the stolen money to her.
Paulet, çalıntı para bohçasını emanet ettiği hizmetçi Rosa'nın sevgilisidir. Bölüm Bir :
Do you think she will forget her lover in a month?
Bana bir ay verin.
Her Exalted Majesty can't possibly have a lover.
Yüce Majestelerinin sevgilisi olmasının mümkünatı yok.
A creature half child, half woman. Half angel, half lover brushed against him. All of a sudden he knew that when... one woman gives herself to you... you possess all women.
Yarı çocuk, yarı kadın, yarı melek yarı sevgili bir yaratık ona dokunmuş o anda anlamış ki bir kadına sahip olan, bütün kadınlara sahip olur her yaştan, her ırktan ve her türden kadına.
Although usually it is not the brother for whose life the heroine comes to plead, it is the lover.
Her ne kadar genelde kahraman kızın istediği kardeşi değil de sevgilisi olsa da.
Take care of her, lover boy.
Onunla ilgilen, aşık çocuk.
Now, from this point on, the dance just continues until the lover takes the maiden in his arms and carries her away, but I don't think there's any point in demonstrating that.
Bu noktadan sonra, adam genç kızı kollarına alıp götürene kadar dans devam ediyor ama bunu yapmamıza gerek yok bence.
She wore it for her lover Who was far, far away. Blasphemy...
Evet, onu oyalayın, madam.
A poet while he writes is like a lover in his lady's arms, believing his imagination, everything seems real.
Şair, sanki sevdiğinin kollarında imişçesine yazarken her şey gerçeğe bürünüyor, kapılıyor insan kendi hayaline.
We go there every three weeks just like it was lover's lane.
Her üç haftada bir oradayız, sanki aşıklar tepesi.
As a lover of democracy and the people, I can assure you... both will survive your puny efforts.
Bir demokrasi ve halk aşığı olarak, sizi temin edebilirim ki, her ikisi de sizin cıIız çabalarınızdan sağ çıkacaklardır.
Now, if she had a lover, that's the man that killed her.
Bak, eğer bir aşığı var idiyse kızı o adam öldürmüştür.
At lunch i'll offer flowers on my knees and every evening i'll collect myself to play the passionate lover.
Öğle yemeklerinde diz çöküp sana çiçekler uzatacağım. Ve her akşam tutkulu bir âşık rolüne bürüneceğim.
If I'd committed suicide every time a lover has left me however many lives I had, it wouldn't be enough
Eğer her sevgilimden ayrıldığımda intihara kalkışsaydım kedi gibi dokuz canlı olsam bile yetmezdi.
Wherever my lover may be
# Sevgilim her neredeyse
Is it true that it always follows you when you travel with a lover?
Sevgililerinden biriyle seyahat ettiğinde bunun da seni her zaman takip ettiği doğru mu?
A former lover with whom one is on friendly terms can be useful.
Artık dost olduğun eski bir sevgili her zaman işe yarar.
And there's nothing illegal in killing a woman who's taken a lover behind her husband's back.
Sonra da, kocasından habersiz sevgilisini içeri alan bir kadını öldürmek, en doğal kanuni hakkın olur.
By morning it'll be all over town that he wrote your part, directed you personally... and was your lover before you met me.
Sabahleyin makale yazısı şehrin her yerinde seni ünlendirecek ve insanlar beni bile tanımadan sana aşık olacak.
Her name was Io and she was Zeus'lover.
Onun adı Io'ydu, Ve Zeus'a aşıktı.