Her majesty traduction Turc
1,377 traduction parallèle
Her Majesty wishes to offer you her sincerest appreciation for a job well done.
Majesteleri size iyi yapılmış bu işten dolayı en içten takdirlerini sunuyor.
I don't approve of Her Majesty's Government's cynical little bit of twaddle that smoking can seriously damage your health as any kind of acceptable alternative.
Majestelerinin sinik politikasını, sigaranın sağlığa tamamen zararlı olduğu fikrini, onaylamıyorum.
Warning by Her Majesty's Government.
Kraliçe'nin Hükümetinden Uyarı :
- This private vendetta of yours could easily compromise Her Majesty's Government.
- Bu kişisel kan davan.. .. Majestelerinin Hükümetine zarar verebilir.
This is Her Majesty's Governmen s.
Bu Majestelerinin Hükümetine ait.
Her Majesty Mary Fisher.
Görkemli Mary Fisher.
Major effort now I am sure would be to the glory of the Society and Her Majesty the Queen.
Nil'in kaynağı ve Afrika'nın merkezi hala keşfedilmesi gereken bir sır. Şu andaki en büyük çabamız topluluğa ve Kraliçe Hazretleri'ni onurlandırmak.
You are deserters from Her Majesty's armed forces.
Majestelerinin Ordusundan çöle kaçanlar.
Her Majesty's government allows the local settlers to deal with the matter their own way.
Majestelerinin Hükümeti toprak sahiplerinin kendi çözümlerini uygulamalarına izin verdi.
Or you can die right here, bearing arms against the army of Her Majesty the Queen.
Ya da burada, Majestelerinin Ordusuna ateş açıp öldürülebilirsin.
"Therefore I will today ask the permission of Her Majesty the Queen " to relinquish the office of Prime Minister as soon as a successor can be chosen. "
"Bu nedenle bugün Majesteleri Kraliçe'den bir halef seçilir seçilmez, Başbakanlığı bırakmak için izin isteyeceğim."
According to unconfirmed reports, he is about to tender his resignation to Her Majesty the Queen.
Güvenilir kaynaklardan alınan teyit edilmemiş bilgilere göre istifasını Kraliçe'ye sunmak üzere.
And that, Your Excellency, is the position of Her Majesty's Government.
Ve bu ekselansları, majestelerinin hükümetinin bulunduğu durum.
This is General Wickens of Her Majesty's Royal Armed Forces.
Bu majestelerinin kraliyet ordusundan General Wickens.
Her Majesty's decided to invest your husband K.C.V. O -
Majesteleri, kocanıza K.Ş.V.N'i layık gördü, -
Emissary from her majesty.
Majestelerinin özel temsilcisiyim.
I have come to inform you that your ten years here as ambassador have been well appreciated by her majesty.
Burada 10 yıldır elçi olarak bulunmanızın majestelerinin taktirini kazandığını bildirmeye geldim.
As a representative of her majesty Queen Anne. I am pleased and honoured to bestow the most noble Order of the Bath upon this loyal servant for ambassadorial services rendered to the Crown and for the glory of god.
Majesteleri Kraliçe Anne'in temsilcisi olarak memnuniyetle ve onur duyarak İngiliz Yüksek Şövalyeleri'nin en asil hediyesini sadık hizmetkarı olarak yaptığı büyükelçiliğin karşılığı olarak hükümdar ve Tanrı'nın zaferi adına...
General Pickett, Lieutenant Colonel Arthur Fremantle of Her Majesty's venerable and elite Cold Stream Guards Britain's military attaché to the Confederacy and, you might say, the eyes and ears of Queen Victoria.
General Pickett, Teğmen Albay Arthur Fremantle... majestenin değerli ve özel soğuk akıntı korumaları... Britanya'nın birliğe bağlı ordusu... ya da Kraliçe Viktorya'nın gözleri ve kulakları diyebilirsiniz.
Her majesty.
Her majesty.
I hope Her Majesty's emissary passed a comfortable night.
Umarım rahat bir gece geçirmişsinizdir.
In the matter of Her Majesty... versus Gerard Patrick Conlon... the case is hereby dismissed.
Majesteleri adina Gerard Patrick Conlon aleyhine... açilan kamu davasi, reddedilmistir,
In the matter of Her Majesty versus Paul Hill... the case is hereby dismissed.
Majesteleri adina Paul Hill aleyhine açilan kamu davasi, reddedilmistir,
In the matter of Her Majesty versus Patrick Armstrong... the case is hereby dismissed.
Majesteleri adina Patriçk Armstrong aleyhine açilan kamu davasi, reddedilmistir,
In the matter of Her Majesty versus Carole Richardson... the case is hereby dismissed.
Majesteleri adina Carole Riçhardson aleyhine açilan kamu davasi, reddedilmistir,
Greetings from Her Majesty.
Majestelerine iyi dileklerimizi sunuyoruz.
Her Majesty spoke favourably of you today, Mr Greville.
Majesteleri bugün hakkınızda oldukça hoş sözler sarf etti.
Her Majesty is waiting, sir.
Karınız Majesteleri bekliyorlar, efendim.
Her Majesty understands that you are dissatisfied with His Majesty's doctors.
Majesteleri'nin doktorlarından memnun değilseniz bunu anlayabilir.
Besides, if Her Majesty sees him, he-he-he-he still utters such improprieties.
Ayrıca, kraliçe onu görürse ona yanlış kelimeler sarf edebilir.
You and your parents are flying to London to take tea with Her Majesty.
Siz ve aileniz kraliçenin yanında çay içmeye davetlisiniz.
[man] Excitement is high as the crowd awaits the arrival of the queen, and as Her Majesty gets out of the limousine, she begins to greet her admirers.
Kalabalığın heyecanlı bekleyişi sürüyor, Kraliçe ve Majesteleri limuzinden çıkıyorlar, hayranlarını selamlamaya başlıyor.
It took two days to load in her majesty's palace.
Majestelerinin sarayını yerleştirmek tam iki gün sürdü.
And if it said anything else, I suppose it would be Her Majesty's Mechanic.
Ve yazdığı kadarıyla, Majestelerinin tamircisiyim.
Your Imperial Highness, Her Majesty wishes to see you at once.
Yüce Majesteleri, İmparatoriçe hemen sizi görmek istiyor.
Her majesty.
Majestelerini.
But Her Majesty's Ordnance Survey of 1887 established their heights and the distance between them and the distance between them and Ffynnon Garw.
Fakat 1887 Kraliyet ordusu... kendi yüksekliklerini belirlediler ve aralarındaki mesafeyi... Ve onlarla Ffynnon Garw arasındaki mesafeyi.
James Bond, Her Majesty's loyal terrier, defender of the so-called faith.
James Bond, Majestelerinin köpeği, sözde inancın koruyucusu.
'TIS A GRANT OF HER MAJESTY'S LANDS
Bu Kraliçe'nin arazilerinden birinin tapusu.
Her Majesty the Queen!
Majesteleri buyuruyor!
Captain John Patrick Mason, General, sir, of Her Majesty's S.A.S. Retired, of course.
Yüzbaşı John Patrick Mason, Efendim, Kraliçe'nin S.A.S. timinden... Emekliyim tabii...
Now you listen to me. I'm a diplomat in her majesty's government.
Ben, Majestelerinin hükümetinin bir diplomatıyım.
Her majesty's government- - since I appear to be the only representative- - does not negotiate with terrorists.
Bu adamlar terörist. Majestelerinin hükümeti teröristlerle pazarlık etmez.
As Your Majesty is well aware, the University of Salamanca has always defended the theory of the existence of unknown territories to the west.
Majestelerinin de çok iyi bildiği üzere, Salamanca Üniversitesi batıdaki bilinmeyen toprakların aslında var olduğu teorisini her zaman desteklemiştir.
Her Imperial Majesty, the dowager empress.
Majesteleri. Dul İmparatoriçe.
Long life to Her Imperial Majesty!
Majestelerine uzun ömürler!
Her Imperial Majesty, the dowager empress approaches!
Majesteleri. Dul İmparatoriçe yaklaştı!
And may Her Majesty find much pleasure in him!
Majestelerinin hizmetine amade!
The matter before this house is a bill to provide for the care of His Majesty's person, and for the administration of the royal authority during the continuance of His Majesty's illness.
Her şeyden önce bu Meclis'in görevi Majesteleri'nin hastalığının devamı sırasında sağlığının yerinde olduğunu temin etmek ve kraliyet ailesine hizmet etmektir.
The cease of majesty dies not alone but like a gulf doth draw what's near it with it.
Bir kral ölürken tek başına ölmez. Bir girdap gibi çeker, götürür çevresindeki her şeyi.
Your Majesty's humor, as always, is quite exceptional.
Majestelerinin espri anlayışı her zamanki gibi harikulade.