Here with me traduction Turc
7,361 traduction parallèle
I like to think she's here with me every day.
Onun her gün burada benimle birlikte olduğunu düşünmek hoşuma gidiyor.
You aren't scared to be in here with me?
Burada olmaktan korkmuyor musun?
♪ If you're not here with me?
♪ If you're not here with me?
♪ ♪ What is love ♪ ♪ If you're not here with me?
â ™ ª â ™ ª What is love â ™ ª â ™ ª If you're not here with me?
♪ ♪ What is love if you're not here with me?
â ™ ª â ™ ª What is love if you're not here with me?
You think you just ended up in here with me.
Buraya benimle birlikte düştüğünü sanıyorsun.
Well, I wanna thank you all for being here with me today.
Hepinize, bugün benimle burada olduğunuz için teşekkür ederim.
He's here with me now.
Şu an benimle birlikte.
There's no reason for you to be in here with me.
Burada benimle olmanız için bir neden yok.
They've been in here with me, they've been in the fields with my workers.
Burada benim yanımda tarlada işçilerimin yanındaydılar.
Well, if you're honest with me, If you tell me the absolute truth, Then I'm the only one out here who can help you.
Bana karşı dürüst olursan ve mutlak doğruyu söylersen o zaman burada sana yardım edecek tek kişi benim.
I could use a little heavenly help over here with this hand, maybe you could put in a word with the big guy for me upstairs regarding this hand?
Tanrı biraz yardım etse fena olmaz. Belki yukarıda ona hakkımda güzel şeyler söylersin.
Why don't you sit with me here?
Şöyle geçelim.
You think you can come in here when I'm all disoriented and say the things I wanted you to say to me two years ago and make me run away with you?
Aklım tamamen karışmışken buraya gelip bana 2 yıl önce söylemeni istediğim şeyleri şimdi söylüyor ve seninle kaçmamı istiyorsun?
You are not gonna believe... Gabriel August will be here any minute to chat with me.
Gabriel August benimle konuşmak için her an burada olabilir.
I'm really glad you were here to help me with all this today.
Her zaman bana destek oldun. Kısacası şunu söylemeye çalışıyorum.
Here, just come with me.
Hadi, gelin benimle.
Now, I can stand here and explain to you the specifics, or you can show a little trust and come with me.
Şimdi ya sana durup olayı detayıyla anlatırım ya da azıcık güvenip benimle gelirsin.
You're gonna leave me here with these clowns?
- Beni bu palyaçolarla mı bırakacaksın?
I crossed a line with you, yes, but we are both professionals here, and you need to grow up and start respecting me
Birlikte olduğumuzda çizgiyi geçtim, biliyorum ama ikimiz de profesyoneliz ve eğer birlikte çalışacaksa artık biraz büyüyüp...
I just found out that my husband was sleeping with a young woman who was killed, and you have the audacity to come in here and mock me?
Kocamın, öldürülen kızla yattığını daha yeni öğreniyorum ve sen de utanmadan buraya gelip alay mı ediyorsun?
Huh? With all the murderers and criminals y'all got around here, it seems to me you could be a little more careful.
Burada onca katil ve suçlu varken bence biraz daha dikkatli olmalısınız.
And you mean to tell me that he's been out here cheating on me with fish?
Ve ben burada yokken beni vajinalı bir karıyla mı aldattığını söylüyorsun bana?
Alright, alright, alright! Twenty eight motherfucking days and you're out here cheating on me with fish?
Anasını siktiğimin 28 günüdür ortada yokum ve beni bir vajinalıyla mı aldatıyorsun?
I was already a seasoned officer when General Braddock dragged me here along with 4,000 of his troops.
General Braddock beni, 4,000 kişilik birliğiyle buraya sürüklediğinde, ben halihazırda deneyimli bir subaydım.
Either you come back with me or you stay here and you die with your friends. Those are your choices.
Ya benimle gelirsin ya da kalıp arkadaşlarınla ölürsün.
- Would you work with me here? - [Sighs]
- İki sakal yapacan mı bana artık?
I lie here, feeling I will die without your touch, but when you do touch me, I want to vomit with shame.
Burada yatıp dokunuşun olmadan öleceğimi hissediyorum ama bana dokuduğunda utanç içinde kusmak istiyorum.
But if you take away the one, last thing that makes sense to me, and I will die. With you, right here, now.
Ancak bunu yok edersen bana mantıklı tek bir şey kalıyor ve o benim de öleceğim.
You were friends with me when I first came here.
ilk geldigimde sen de benim arkadasimdin.
We're going to walk out of here together. Stay with me.
Birlikte buradan yürüyüp gidiyoruz.
We got the Barretts over here with zero. Give me Bobby, give me Dennis!
Bu taraftaki Barretts ailesi de sıfır puanda.
Hmm. I knew ye belonged here, with me, almost since the first time I laid eyes on ye.
Hemen hemen seni gördüğüm ilk andan beri senin de benimle birlikte buraya ait olduğunu biliyorum.
Not with you here to protect me.
Lütfen, sen yanımda beni korurken korkar mıyım hiç?
I went to the doc to tell you that. But Being back here with you made me realize I'm not in love with you.
Ama burada tekrar seninle birlikte olmak sana aşık olmadığımı anlamamı sağladı.
So work with me here, for the both of us.
O yüzden ikimizin iyiliği için biraz suyuma git artık.
Um, do you want me to hang out out here, or should I wait inside with you, or...
Burada beklememi mi istersiniz yoksa yanınıza geleyim mi?
I'm here because you have a quarrel with me, not my mother... and not a child.
Buradayım çünkü kavgan benimle. Annemle veya o çocukla değil.
What happened here with Jenny never will again. But no man can stand up to that monster Randall alone, not you, not me.
Jenny'ye burada olanlar bir daha asla olmayacak ama ne sen ne de ben, hiç kimse şu canavar Randall'ın karşısında tek başına dayanamaz.
Hand here, on my shoulder, stay with me.
Eller buraya, omuzuma. Yanımda kal.
The fact that Chuck doesn't want me here has something to do with it.
Chuck'ın beni burada istememesinin büyük ilgisi var.
She says she's in love with me and she wants to live with me here forever.
Bana aşık olduğunu söyledi, sonsuza kadar benimle yaşamak istiyormuş.
Remember when you left me here alone with all of these people?
Burayı ve buradaki insanları terk edip, gittiğin zamanı hatırlıyor musun?
Regardless of what she's done with me, she's no less pure than she was the day she got here.
Benimle ilişkisi ne olursa olsun en az buraya geldiği günkü kadar saf ve temiz.
They have with me, too, or else I wouldn't be here.
Bende de değişti. Değişmese, burada olmazdım.
Well, you've let me stay here with you.
Burada sizinle kalmama izin verdiniz.
Don't fuck with me, I know he's here!
Benimle uğraşma, burada olduğunu biliyorum!
The man came in here, asking me for help because he wants to go away with you, and I said yes because I'm not gonna be the reason he can't.
Adam buraya gelip benden yardım istedi çünkü seninle tatile çıkmak istiyor, ben de evet dedim çünkü bunu yapamamasının sebebi olmak istemedim.
Would you... Would you stay on the line with me until somebody gets here?
Biri gelene kadar benimle telefondan konuşur musunuz?
It's just the kids who come here, they treat me like some outcast, and I don't belong with them.
Ama buraya gelen çocuklar bana... sanki serseriymişim ve onlara yakışmıyormuşum gibi davranıyorlar.
Here, let me go in on that with you.
Gel ortak olalım.