English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ H ] / Hey mom

Hey mom traduction Turc

3,207 traduction parallèle
Hey, I agree with Mrs. Faith's mom on this one.
Bu konuda Bayan Faith'in annesine katılıyorum.
- Hey, Mom.
- Anne.
Oh, hey, Mom, what time's your flight tomorrow? I'll take you to the airport.
Hey, anne, yarın saat kaçta uçuyorsun?
Hey, mom.
Merhaba anne.
Please don't tell mom any of this yet.
Pekâlâ. - Hey.
Hey, mom, Mr. Ranger's here.
Anne, Bay Korucu burada.
Hey, your mom let me up.
Selam, beni annen içeri aldı.
Um... hey, Mom, that story you told yesterday at therapy about my first night at home?
Um... hey, anne, dün anlattığın hikaye, evdeki ilk gecemle lgili olan varya?
- Whoo. - Hey, Mom.
Merhaba anne.
Hey, mom.
- Selam anne.
Hey, Mom.
Merhaba anne.
Whoa, doll, why don't we not talk about your mom right now?
Hey, bebek, annen hakkında konuşmadan yapamazmıyız bu işi?
- Hey, mom.
- Selam anne.
Now there'­ s an idea. Hey, Mom!
O da bir fikir.
Hey, you know your mom.
Hey, anneni tanıyorsun.
Hey, mom, they are like the ones in Africa, right?
Hey, anne, onlar Afrika'dakilere benziyorlar değil mi?
Hey, Mom?
Hey, anne?
Hey, Mom.
Selam, anne.
Hey, mom, I'm borrowing your kindle.
Anne, tabletini ödünç almalıyım.
Oh, hey, mom. This is bliss.
Selam anne, bu Bliss.
Hey, mom,
Anne!
Hey, mom?
- Anne?
Hey. Where is your mom?
Annen nerede?
Hey, you're a lawyer, can a sperm-Mom make me pay child support?
Sen avukatsın, sperm-annesi bana... nafaka cezası çıkartabilir mi?
Hey, whoa, your mom's just looking out for you.
Annen sadece seni düşünüyor.
Hey! And now Anastasia's teachers are going to think that she can't be a great teen mom.
Şimdi de Anastasia'nın öğretmenleri onun iyi bir ergen anne olamayacağını düşünecekler.
- Hey, mom.
- Hey. - Hey, anne.
Hey! How was the visit with your mom?
Annenin ziyareti nasıl geçti?
Hey, mom, give me a call.
Anne, Beni arasana.
Hey, mom.
Merhaba, anne.
Hey, Mom.
Selam anne.
Hey, mom.
Selam anne.
Hey, mom, uh, didn't you... didn't you need me to go to the grocery store?
Anne, sen bana bakkala gitmemi söylememiş miydin?
Hey. Is your mom home?
Annen evde mi?
Your mom told me the bail hearing happened.
Hey. Yeni geldim.
Mom, hey.
Anne.
Hey, if your mom's been telling me to rub cocoa butter on my tutu, what the fuck does she mean?
Annen tutuma kakao yağı sürmemi söylüyor. Ne demek istiyor?
Hey, mom, dad, remember, be the heat.
Anne, baba, ısı olmayacak, hatırlıyorum.
Hey, Kiera, I'm sorry but my mom's due in court in a few minutes, I said I'd be there for her.
Hey, aa, Kiera, üzgünüm ama annemin mahkemesi bir kaç dakika içinde başlayacak, ona orada onunla olacağımı söylemiştim.
I hate you! Hey, don't talk to your mom like that.
Hey, annenle böyle konuşma.
Hey, I'm-I'm thinking maybe I should go bring AnnaBeth some of my mom's chicken soup, see if I can't rally her back to health.
Belki AnnaBeth'e gidip annemin tavuk çorbasından içirmeli kendine gelip gelmiyor mu diye bir bakmalıyım.
- Hey, Mom.
- Hey, anne.
Hey, mom.
- Merhaba anne. - Merhaba.
Hey, mom.
Merhaba anne. Ben de programıma güreş-amigoluğunu ekliyordum.
Hey mom.
Merhaba, anne.
- He really said that? - Hey, mom,
- Gerçekten bunu mu söyledi?
She's my mom.
Hey, hey, o benim annem.
Hey, boss, Polly Datch, victim's foster mom- - wants to talk to you.
Patron, kurbanın üvey annesi Polly Datch seninle konuşmak istiyor.
Good times. Hey, mom?
Anne?
Hey. How'd it go last night with my mom?
Selam, annemle iyi geçti mi?
Hey Kim Min Ki, the person in our class who drove her away... was your mom.
Hey Kim Min Ki, Öğretmen Jung'u bizim sınıftan uzaklaştıran... senin annendi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]