English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ H ] / Hurt your feelings

Hurt your feelings traduction Turc

642 traduction parallèle
Did I hurt your feelings? I haven't got any anymore.
Duygu mu kalmış bende?
My sweet, I'd rather fall from the trapeze and break my neck... than hurt your feelings.
Tatlım, o trapezden düşüp boynumu kırayım ki seni kırmak istemem.
Did someone hurt your feelings?
Biri hislerinizle mi oynadı?
I don't want to hurt your feelings, but I haven't been too happy here.
Seni incitmek istemiyorum, fakat burada çok mutlu olmuyorum.
I'm sorry if I hurt your feelings, Ollie.
- Kaba davranmak istememiştim.
I don't want to hurt your feelings... but there's something impermanent about a caravan.
Sizi incitmek istemem ama karavanla alakalı geçici bir durum var.
Trudy, if I've said anything to hurt your feelings...
Trudy, eğer seni incitecek bir şey söylediysem...
- I wouldn't hurt your feelings.
- Böyle bir şey hayatta yapmam.
I hope I didn't say nothing to hurt your feelings.
Umarım seni incitecek şeyler söylememişimdir Sam.
Forgive me if I have hurt your feelings.
Duygularınızı incittiysem beni bağışlayın.
Sara, I'm sorry if I've hurt your feelings.
Sara, seni kırdıysam özür dilerim.
- I didn't mean to hurt your feelings, Whit.
- Duygularını incitmek istememiştim, Whit.
That hurt your feelings?
- Duygularını mı incittim?
I'm sorry if I hurt your feelings.
Kırdıysam özür dilerim.
I didn't mean to hurt your feelings, Ollie.
Duygularını incitmek istemezdim Ollie.
I didn't mean to hurt your feelings.
Duygularını incitmek istemedim.
I know he's hurt your feelings, but as a merchandise man I must say that a 55-percent jump in sales is quite a painkiller.
Duygularınızı incittiğini biliyorum ama bir ticaret adamı olarak satışlardaki % 55 artış oldukça ferahlatıcı bir rakam diyebilirim.
Did I hurt your feelings?
Seni kırdım mı?
That hurt your feelings, after all.
Bu sonuçta duygularını incitti.
- If I hurt your feelings, I apologise.
- Sizi kırdıysam özür dilerim.
I'm not trying to hurt your feelings.
Duygularını incitmeye çalışmıyorum.
I hope I didn't hurt your feelings, ma'am.
Umarım duygularınızı incitmedim madam.
I didn't mean to hurt your feelings.
Seni incitmek istememiştim.
I didn't mean to hurt your feelings.
Seni üzmek istemezdim.
Tony, I don't want to hurt your feelings- - Don't say another word.
- Tony, duygularını incitmek istemiyorum. - Başka bir şey söyleme.
- I don't wanna hurt your feelings.
Seni kırmak istemem. Sen en iyi arkadaşımsın.
I didn't tell you, because I didn't want to hurt your feelings, but Ballochet betrayed himself.
Senin duygularını incitmek istemiyorum ama... Ballochet bizimle gelmek istemiyordu sanki.
I reckon he meant I'm not smart. I hope he didn't hurt your feelings.
Senin gibi genç, güçlü bir erkek rahatsız edilmekten memnun oluyordur.
I didn't mean to hurt your feelings out there.
Orada duygularını incitmek istemedim.
I'd never hurt your feelings.
Duygularını incitmek istemem.
I don't want to hurt your feelings, but your fiancée is acting weirder and weirder.
Duygularınızı incitmek istemem ama nişanlınızın davranışları biraz garip!
I hate to hurt your feelings...
Seni incitmekten nefret ediyorum...
I don't say that to hurt your feelings.
Seni incitmek için söylemedim.
I hurt your feelings.
Duygularını incittim.
Calla, I didn't mean to hurt your feelings.
Calla, seni incitmek istemedim.
Funny, whenever people hurt your feelings, they're always doing it for your own good.
İnsanlar ne zaman birini incitse nedense hep kendi iyiliği için olduğunu söylerler.
I'm too happy to hurt your feelings.
Senin duygularını incitemeyecek kadar mutluyum.
But if it wouldn't hurt your feelings, I'll go to Zack's.
Ama alınmazsan ben Zack'a gideceğim.
I don't want to hurt your feelings, but...
Duygularınızı incitmek istemem, ancak...
John, I don't want to hurt your feelings but Corey Bannister is probably the first man ever killed by a pecan.
John, duygularını incitmek istemem ama Corey Bannister bir ceviz tarafından öldürülen muhtemelen ilk adamdır.
I wasn't going to tell you'cause I didn't want to hurt your feelings... but there's something about you that really bugs me.
Sana söylemeyecektim çünkü seni incitmek istemiyordum ama seninle ilgili bir şey beni rahatsız ediyor.
I don't mean to hurt your feelings,
Evet, duygularını incitmek istemem...
It's easy to do, but I didn't mean to hurt your feelings.
Bunu yapmak her ne kadar kolay olsa da kasıtlı değildi.
- I don't wanna hurt your feelings.
- Duygularını incitmek istemiyorum.
You know, Max, I don't wanna hurt your feelings but your being around here is kind of bad timing for us.
Max, seni incitmek istemiyorum ama biraz kötü bir zamanda geldin.
- Your feelings aren't hurt, are they?
- Duyguların incinmedi, değil mi?
I imagine the bracelet will more than make up for your hurt feelings.
İncinmiş duygularını eminim o bilezik düzeltir.
'Do you love him or don't you and can that stuff about your pride, how your feelings are hurt?
"Onu seviyor musun yoksa sevmiyor musun ve gururunu bir kenara koyarsak duyguların ne kadar incindi?"
I don't want to hurt your religious feelings, but now that it's turned out all right, allow me to tease you a little.
Senin dini duygularını incitmek istemem, ama herşey yoluna girdiği için, izin ver sana biraz takılayım.
Hey, I say something to hurt your feelings?
Kalbini kıracak bir şey mi söyledim?
I didn't hurt your feelings, did I?
Sizi incitmedim ya? Merak etmeyin, Rembrandt'ı sizin çaldığınızı düşünmüyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]