I'm dead traduction Turc
12,769 traduction parallèle
I'm dead.
Öldüm.
I'm starting to wonder if we's dead and gone to hell.
Bir ara, öldük de, cehenneme geldik diye, endişelenmeye başlamıştım.
I'm not gonna talk ill of the dead but I didn't care for him much anyway.
Ölünün arkasından kötü konuşmayı sevmem ama, ben de onu pek fazla sallamyordum.
Tony, I'm flying a dead stick.
Tony, düşüyorum.
I thought you were dead, man.
Öldüğünü sanmıştım adamım
- I thought you were dead.
- Öldüğünü sanmıştım.
- I thought you were dead!
- Öldüğünü sanmıştım!
- I'm dead serious.
- Ben ciddi ciddiyim.
I mean, let's be honest, she wasn't the one who swore to be honest and to be faithful and not cheat in the back room of the barbershop until I'm dead.
Demek istediğim, dürüst olalım, o değildi. Dürüst olmak ve sadık olmak için yemin ederek Ve berber dükkânının arka odasında hile yapmayın
Now, I thought it was just his guys that wanted her dead, but it's more than that.
Sadece adamlarının kızımı öldürmek istediğini düşünmüştüm, ama meğer olay daha büyükmüş.
Once I sink my teeth into something I don't pull them out, until the thing is dead.
Bir pisliğin içine batmış durumdayım bu pislikten kurtulmadan... -... yani kız ölmeden gidemem.
You might wanna be a little careful or you'll wind up another dead schizophrenic, you know what I'm saying?
Biraz daha dikkatli olsan iyi olur yoksa ölü bir şizofren olursun anladın mı?
I'm not dead. I'm right here.
Ölmedim, geldim işte.
I thought you were dead or something.
Öldüğünü falan sandım.
I like to think he's dead, makes things easier.
Ölmüş olduğunu düşünmek istiyorum hayatımı kolaylaştırıyor çünkü.
I hope so, because if I'm right and this is the mole... If they find out what we are doing, then we are fucking dead.
Umarım öyledir ; çünkü eğer haklıysam ve köstebek buysa ne yaptığımızı öğrenirlerse, ölürüz lan.
I wonder if I'm dead already... or buried alive.
Acaba çoktan öldüm mü diye düşünüyorum... Yoksa canlı mı gömüldüm diye.
Oh, excuse me. I'm carrying a dead body and I have his schwantz in my face.
Affedersin ama ceset taşıyorum ve herifin çükü de tam karşımda!
I hope we don't find any dead things back here.
Umarım burada ölü şeyler bulmayız.
I figured you were better off if I was dead.
Ölsem sana daha yararlı olacağımı anladım.
For the sake of Mrs. Hudson's wallpaper, I must remind you that one false move with your finger and you will be dead.
Bayan Hudson'ın duvar kâğıdının iyiliği açısından, yanlış bir parmak hareketinde ölü biri olacağını hatırlatayım.
Yeah... If I... get caught by the coaches I'm dead.
Evet, koçlar beni yakalarsa, öldürürler.
I'm a dead man already, so I choose the battlefield. No.
Zaten ölü bir adamım ve bu yüzden savaş meydanını seçtim.
I'm truly sorry to be the one to have to tell you this, but your daughter is dead.
Bu haberi size verdiğim için gerçekten üzgünüm fakat kızınız ölmüş.
The other day I'm looking at a dead one, and he's all the way down at the bottom, and all the other ants are crawling all over him like it's nothing, you know?
Ertesi gün ölen karınca altta öylece yatıyordur ve diğer karıncalar sanki hiçbir şey olmamış gibi yaşıyorlardır.
Should I just go back to being dead?
- Yani tekrar ölü mü olayım?
I'm sorry if this makes me weird or you don't understand, but I wish I was dead again.
Bunu söylemek beni garip mi yapar yoksa sen mi anlamıyorsun bilmem ama keşke tekrar ölü olsaydım.
Everywhere I look, they say the body needs to be cryonized as soon as possible after you're declared legally dead.
Baktığım her yerde, vücudunu mümkün olan en kısa sürede dondurması için yasal ölümünün ilan edilmesi gerektiğini söylüyorlar.
I met a man who came back from the dead, but the priest who did it- - it shouldn't have been possible.
Ölümden geri gelen bir adamla tanıştım ama yapan rahip... Mümkün olmaması gerekiyor.
I thought you said this thing was dead.
Bunun öldüğünü söylediğini sanmıştım.
I'm dead serious.
Ben çok ciddiyim.
If I didn't... if I let my fear of you prevent me from enforcing the law, then civilization in this place is dead.
- Asmasaydım - Sizden korkmaya müsaade etseydim, kendimi kanunlardan alıkoysaydım buradaki medeniyet yok olur gider.
I'm dead fucking serious.
- Sonuna kadar ciddiyim.
So now my niece is dead, busboy's dead, and I'm in here, and that nigga's out there like a nut-swinging applejack.
Yani şimdi, yeğenim öldü, garson çocuk öldü, ben hapisteyim, ve o herif dışarıda bir yerlerde, taşaklarını yaya yaya geziyor.
I'll fucking strangle you until you're fucking dead, okay?
Seni ellerimle son nefesini verene kadar boğarım, anladın mı lan?
- I'm not dead.
- Ben ölmedim.
Man, I thought you were fucking dead.
Dostum seni öldün sandım lan.
Until I find out this motherfucker is dead this time.
Bakalım bu orospu çocuğu bu kez gerçekten ölmüş mü?
Misty will be dead, I'll have another shot at Cage, and there's bound to be another way out of here.
Misty ölmüş olacak, Cage'i öldürmek için bir şansım daha olacak ve buradan çıkmanın yolunu bulacağız.
I do not wanna end up with two dead citizens nor the wrath of their families.
İki vatandaşımızın hayatını kaybetmesini ya da ailelerinin üzülmelerini istemem.
It's strange, being dead... as I am now and have been for I don't know how long... if " now'can be said to mean anything any longer... that I remember those dreams as accurately as anything...
Ne gariptir ki eğer, ölü olmak böyle bir şeyse ; - şu an benim olduğum gibi -... zaman kavramının bir şey ifade etmeyeceği uzunlukta bir boşluksa ; ... gördüğüm bu rüyaları, elimde olan tek gerçeklik olarak hatırlayacağım demektir.
I thought you were dead, too.
.. ben de senin öldüğünü sanmıştım.
I'm so sad he's dead.
Öldüğüne çok üzüldüm ya.
I'm tired of the Dead Rabbits and this whole dirty business.
Dead Rabbits ve bu pis işten de bıktım.
He picked up the bag, shot her dead and rode away, if I had to guess.
O çantayı aldı, Onu ölü vurdu ve sanırım olsaydı, uzak indi.
I thought he was dead.
Öldüğünü sandım.
- I'm dead?
- Ölü mıyım?
Not if he thinks I'm dead.
Düşündüğü Değil eğer ben ölüyüm.
I guess you're already dead.
Öldüğünü olacağım sanırım.
I hope to fuck he's not dead.
Umarım ölmemiştir.
I can't believe this is how I'm finding out that John's dead.
John'nun ölümünü böyle öğrendiğime inanamıyorum.
i'm dead serious 58
i'm dead already 24
i'm dead tired 21
dead 2365
deadline 20
deadly 57
deadshot 26
dead girl 16
dead ahead 30
dead end 102
i'm dead already 24
i'm dead tired 21
dead 2365
deadline 20
deadly 57
deadshot 26
dead girl 16
dead ahead 30
dead end 102
dead or alive 151
dead man walking 43
dead meat 35
dead man 40
dead people 32
dead body 39
dead hands 25
dead on 16
dead serious 25
dead and 19
dead man walking 43
dead meat 35
dead man 40
dead people 32
dead body 39
dead hands 25
dead on 16
dead serious 25
dead and 19