I'm done traduction Turc
37,103 traduction parallèle
I landed awkwardly on a jump that I had done a hundred times before...
Daha önce yüzlerce kez yapmış olduğum bir atlamayı beceriksizce yaptım.
I'm not done.
Hazır değilim.
What have I. What have I done?
Ben ne yaptım?
When I was in prison, I told myself that I'd be done with this life, get on the straight and narrow.
Hapisteyken kendime bu hayatla işimin bittiğini, doğru yoldan sapmayacağımı söylemiştim.
So, thanks for the offer but I'm done looking for help from people who are as lost as I am.
Teklif için teşekkürler ama en az benim kadar kötü durumda olan insanlardan yardım dilenmiyorum artık.
I guess, you know, to all those who want to see how it's done, how people can and should be there for each other, look no further than table one.
Sanırım herkes bunun nasıl başarıldığını bilmek istiyor. İnsanların nasıl her zaman birbirlerinin yanında olduğunu görmek isterseniz ; birinci masaya bakmanız yeterli.
I thought we were done, man.
İşimizin bittiğini sanmıştım.
I could tell from Carlos'voice I'd done a good job.
Carlos'un sesinden anladığım kadarıyla, iyi iş çıkarmıştım.
- I know what I've done.
- Ne yaptığımı biliyorum.
I haven't done anything.
Hiçbir şey yapmadım.
I shouldn't have done that.
- Yapmamalıydım. Biliyorum.
- Ironic? Yeah, I had it done in prison.
Evet, hapiste yakaladım ben.
Done, dead. Well, you know, I'm not interested.
Böyle şeyler ilgimi çekmiyor.
- I'm done.
- Benden bu kadar.
I'm done.
Ne? Hayır hayır hayır. Bittim.
And hopefully you won't start drunk-snoring till I'm done.
Ve umarım ben işim bitene kadar sarhoş horlamaya başlamayacaksın.
I've been there, done that.
Niye ya? Oradaydım, Bunu yap.
That is the worst thing that I've ever done.
Yaptığım en kötü şey işte buydu.
I'm gonna taking that stone, Deliver you to Ahmanet... and then my work here is done.
Tasi alacağim, seni de Ahmanet'e teslim edeceğim ve görevim bitmis olacak.
In fact, I think we should all go to our rooms right now and think about what we've done.
Aslında şu an odalarımıza geçsek iyi olur. Böylece yaptığımız şeyi düşünebiliriz.
I'm done pretending to be something I'm not.
Olmadığım biri gibi davranmaktan bıktım.
Okay, I'm done.
Tamam, kabul ediyorum.
Do you like what I've done with the place?
Burada yaptığım şeyleri beğendin mi?
I haven't done anything to warrant this kind of response.
Bu muameleyi hak edecek ne yaptım ben?
It would pain him greatly to know what I have done.
Yaptığım şeyi bilmek için onu çok acıdıracağım.
I've done this before.
Daha önce yaptım.
- I've done enough.
- Yeterince şey yaptım.
Tell him I'm done.
Ona işin bittiğini söyle.
I'm done.
İşim bitti.
Thankfully for you two, I've done some due diligence on you, and what I hear is you're a couple of losers.
Ayağıma dolandığınız için ikinizi biraz araştırdım ve duyduğuma göre bir avuç zavallıymışsınız.
I've done a terrible thing!
Korkunç bir şey yaptım!
I've done a terrible thing! - What?
Ben korkunç bir şey yaptım!
I'm not done with you yet.
Seninle daha işim bitmedi.
'Til you shout, "Enough, I'm done!"
"Çok doydum!" demezsen sen
I am done playing this game of yours.
Senin bu oyununu oynamaktan bıktım.
I'm done with my boat, Mom.
Teknem bitmek üzere, anne.
It's got heart, and after this, I'm done, okay?
Duygu dolu, bundan sonra, işim bitti artık, değil mi?
I thought I had done everything.
Her şeyi yaptığımı sanıyordum.
I should've done something.
- Bir şey yapmalıydım.
I should've done something.
Bir şeyler yapmalıydım.
I've done a lot of other movies and TV shows since that was on the air, buddy.
Bir sürü film ve TV şovu yaptım Çünkü havadaydı, dostum.
I've done things no one's ever done before.
Daha önce hiç kimsenin yaptıklarını yapmadım.
I'll PayPal you when I'm done.
İşim bittiğinde PayPal yapacağım.
If... if I was the killer, then would I have done this?
Eğer... katil olsaydım, o zaman ben yapardım mıydı?
I'm almost done with detention.
Neredeyse gözaltı ile bittim.
I'm almost done.
Neredeyse bitirdim.
I have not done that for a long time.
Çok fazla kaptırdım.
What have I done?
Ben ne yaptım?
I'm done with this place, and I woulda told you that if you weren't in my goddamn business again.
Burayla işim bitti ve sana bunu söylerdim. Eğer benim kahrolası işime tekrar girmediysen.
I'm fucking done with this shit.
Bu bokla iş bittim.
No, I can't do it, man, because I'm done listening to you.
Hayır, yapamam adamım Çünkü seni dinlemeyi başardım.
i'm done with you 104
i'm done now 24
i'm done talking 64
i'm done with it 49
i'm done here 97
i'm done with this 63
i'm done for 44
i'm done waiting 24
i'm done talking to you 27
i'm done running 20
i'm done now 24
i'm done talking 64
i'm done with it 49
i'm done here 97
i'm done with this 63
i'm done for 44
i'm done waiting 24
i'm done talking to you 27
i'm done running 20
i'm done with him 23
i'm done with that 36
i'm done listening to you 17
done 2605
done deal 48
done it 42
done and done 93
done that 156
done for 16
done with what 16
i'm done with that 36
i'm done listening to you 17
done 2605
done deal 48
done it 42
done and done 93
done that 156
done for 16
done with what 16