I'm out of it traduction Turc
7,398 traduction parallèle
"You kicked me out of this Casino" and now I'm offering to buy it.
Bu gazinodan beni sen attın, şimdi onu satın almanı teklif ediyorum.
Well, out of design school I thought I was gonna be the next Vera Wang, but I quickly realized that it is much easier finding a job designing toys.
Sanat okulundan mezun olunca Vera Wang gibi olacağımı düşünmüştüm ama daha sonra oyuncak tasarımcısı olarak daha kolay iş bulacağımı fark ettim.
You know, when I started reading this book to the kids, I found out that it drains the listener but it gives the storyteller some of its strength.
Biliyor musun, bu kitabı çocuklara okumaya başladığım zaman, dinleyicileri rahatlattığını farkettim fakat hikayeyi anlatanı da güçlendirdiğini anladım.
You know, when I saw your name on the sign out front, I thought it had to be some sort of mistake or an imposter.
Dışarıdaki tabelada adınızı görünce bir hatadır ya da taklitçinin tekidir sandım.
I've never been more than a tank of gas away from my parents'front porch'less it was digging ditches out somewhere.
- Birkaç ay öncesine kadar ise ailemin evinin önündeki divandan farkım yoktu tabii arada bir oraya buraya gitmemi saymazsak.
I open my mouth and nothing comes out of it.
Ağzımı açtım ama kelimeler çıkmadı.
I mean, is it getting drafted out of high school by the Red Sox? No.
Demek istediğim, liseden Red Sox takımına transfer olmayacağım.Hayır.
I love it, but knowing Liam, he'll have me out of it fairly sharpish.
Bayıldım, ama Liam'ı tanıyorsam onu üzerimden hızla çıkaracaktır.
But this plant is harmless, because I grafted the poison out of it.
Ama bu bitki zararsız. Çünkü zehrini çıkardım.
We're running out of time, I can feel it.
Zamanımız tükeniyor, hissedebiliyorum.
Yeah, well, I don't know what it is, but when I'm standing in front of you, I bring out something terrible.
- Evet, bu nedir bilmem ama gözlerinin önünde olduğumda bir şeyleri dillendiremiyorum.
And the fact that I was a shit to you it just makes me want to tear my eyeballs out of my head and present them to you on a velvet cushion while an orchestra plays the theme from Harold and Maude.
ve sana gerçekten çok kötü davrandım bu yüzden gözlerimi yuvalarından çıkarıp atmak ve onları sana ipek yastıklarda sunmak istiyorum hem de bir orkestra Harold and Maude müziğini çalarken
I'm always keeping an eye out so I'm sure of it.
Emin olduktan sonra hep dikkat ettim.
I did it out of love.
Âşk yüzünden yaptım.
I'm gonna use it to blow a hole in this damn door so I can get out of here.
Dışarı çıkmak için şu yere batasıca kapıyı havaya uçurma maksadıyla kullanacağım.
We need the key to Roger's office, but the only time he lets it out of his sight is at his weekly massage. The receptionist is a hard-ass, but I've arranged a distraction.
Resepsiyonist agresif bir tip ama dikkatini dağıtacağım.
I will get you out of that house, Marcellus, whatever it takes.
Seni o evden çıkaracağım Marcellus. Ne pahasına olursa olsun.
Something else occupies the top of your list of affections, and it's not your favorite city because I'm about to take it from you using your own vampires, and I barely get a rise out of you.
Bu şey de senin en çok sevdiğin şehrin değil. Kendi vampirlerini kullanarak şehrini elinden almak üzereyim. Buna rağmen ilgini çok zor çekiyorum.
Now, I may not be able to get it out of them, but I'm willing to bet I could rip it out of you.
Belki bunu onlardan öğrenemem ama senden söke söke alabilmeyi umuyorum.
Now, I may not be able to get it out of them, but I'm willing to bet I can rip it out of you.
Belki bunu onlardan öğrenemem ama senden söke söke alabilmeyi umuyorum.
If I cheated myself out of this chance, I'd live to regret it all over again.
Kendimi bu şansta aldatsaydım tekrar tüm bunlar yüzünden pişmanlık duyardım.
Uh, I made it, actually, out of... gum wrappers.
Sakız ambalajından yaptım aslında.
Lucky I made it out of there alive.
Oradan sağ salim çıktığım için şanslıyım.
Shit, did I just talk myself out of it?
Siktir, dışımdan mı konuştum ben?
I'm gonna tell it like it is... No, I don't want those people getting out of there.
Söylemek istediğim, hayır o insanların oradan çıkarılmasını istemiyorum.
And I've cut all the poisonous people out of my life, who were apparently the only kind of people in my life, so it's just me now.
Hayatımdaki tüm berbat insanları çıkardım ki meğerse bir tek onlar varmış hayatımda, dolayısıyla ikimiz kaldık.
And come one day, I will set out for New York to seek an apprenticeship to a barrister. And even if it takes me a year of going there and back,
Hem bir gün gelecek bir avukatın yanında çıraklık aramak için New York yollarına düşeceğim ve oraya gidip geri dönmem bir senemi alsa bile bu işi muhakkak başaracağım.
I stepped out into a crowd of those things just trying to... take it all out on them until they took me.
O şeylerin oluşturduğu bir grubun içine daldım. Tek derdim onlar beni devirene kadar acımı onlardan çıkarmaktı.
The deal was : I keep my business out of our home and you stay out of it.
Anlaşmamıza göre ben işimi evimizin dışında tutacaktım.
I told him I did it, too, that I was like Hoffman, getting by, and that's what you heard that night... me talking him down, him kicking and screaming until the fight went out of him.
Ben de yaptım dedim. Hoffman gibiyim, ben de katılıyorum dedim. O gece duyduğun da buydu.
And when I was coming out of it, when I was getting through my problems, uh, the only thing I had were those phone calls with Matt and his brother.
Ne zaman bu durumdan çıkmaya çalışırken, ne zaman sorunlarımı çözmeye çalışırken sahip olduğum tek şey, Matt ve kardeşi ile olan telefon görüşmelerimdi.
In you, I saw an ambitious young man who wanted to buy one of my stores, and if it would have worked out, I would have sold it to you.
Senin, restoranlarımdan birini almak isteyen hırslı bir genç olduğunu düşündüm. İşler yolunda gitseydi, sana birini satardım.
No, I'm saying even if we get out of this, I don't think we're gonna make it, you and me.
- Hayır, diyorum ki bu durumdan kurtulsak bile ikimizin yapabileceğini sanmıyorum.
No, no, no, no, do not come up here, because that is not even the hard part, and if you come up here now, I am gonna lose it, and I am determined to walk out of here with some class.
Hayır, hayır, buraya gelmeyin çünkü bu en zor kısmı bile değil ve eğer şimdi gelirseniz tamamen kendimi kaybederim ve buradan biraz klasla ayrılmakta kararlıyım.
And then, I want to walk out of here... like I'm gonna be seeing everybody in Glee Club tomorrow, and like it's not really good-bye.
Ve sonra buradan sanki yarın Glee Kulübü'ndeki herkesi görecekmişim gibi çıkmak istiyorum ve gerçekten veda eder gibi değil.
It was out of place, and I should have let you do all the talking.
- Konuşma işini sana bırakmalıydım.
Congress will fire back, all guns blazing, and I'm sure Dunbar will make a meal and a half out of it.
Kongress karşılık verecektir, hem de tüm gücüyle, eminim ki Dunbar da pireyi deve yapacaktır.
I'm sorry, it's out of my hands.
Üzgünüm, benim elimde değil.
Collect all the other players'identities and be the first to figure out if the game is part of the show or, I got it.
Bütün oyuncuların kimliklerini toplayın oyun, dizinin bir parçası mı bulan ilk siz olun, ya da... Bütün dizi bu oyunun içinde oluyormuş.
Thank you, uh, I mean, personally, I think that without Avery out there anchoring us, it was really kind of lacking.
Teşekkür ederim, yani eğer Avery yanımızda olmasaydı bu iş eksik kalırdı.
Kept myself occupied thinking I could keep it out of mind.
Kendimi başka şeylerle meşgul ettim. Aklımdan atabileceğimi sandım.
Well, it's not the life I expected when I was 19, and fuck knows what happens now I'm out of a job, but...
19 yaşındayken umduğum hayat bu değildi ve şimdi işsiz kalınca ne olur...
Eventually, I get tired of everything and everybody and sell it out for a profit.
Sonunda, herşeyden ve herkesten bıktım ve bir kâr için onu satarım.
I mean, why not get some money out of it?
neden birazcık para koparmayalım?
- I only quit drinking because of Kelly and the whole custody thing, and I can't think of a single positive thing I ever got out of it.
- İçkiyi Kelly ve şu velayet meselesi yüzünden bırakmıştım ama bıraktığımdan beri tek bir olumlu şey olmadı hayatımda.
- And then I got out of it.
- Sonra bu işleri bıraktım.
'Cause I'm dying for a chance to stick a piece of rebar in your right ear and watch it come out your left.
Çünkü demir bir çubuğu sağ kulağına soktuktan sonra sol kulağından çıktığını izlemek için can atıyorum.
All I'm saying is it would be a good thing if you and Tasha could get out of Schlobohm.
Tasha'yla birlikte Schlobohm'dan taşınmanız fena olmazdı diyorum.
Girl, you are a mess. ♪ You run me like a machine We go faster You know exactly what I mean ♪ ♪ It's all in our heads Get out of this bed get up ♪
Kızım, çok karışık birisin.
I know exactly how I will navigate my way out of whatever it is I've gotten myself into.
Kendimi soktuğum bu şeyden tam olarak nasıl çıkacağımı çok iyi biliyorum.
I sent a team out to the dam, but there is an army outside of our main door, and they're drilling into it.
Baraja bir ekip yolladım ama ana kapının önünde bir ordu bekliyor ve kapıyı deliyorlar.
i'm outside 63
i'm out 1275
i'm outta here 228
i'm out of my mind 21
i'm out of here 621
i'm out of ideas 25
i'm out of time 24
i'm out of the game 18
i'm out of ammo 30
i'm out of control 17
i'm out 1275
i'm outta here 228
i'm out of my mind 21
i'm out of here 621
i'm out of ideas 25
i'm out of time 24
i'm out of the game 18
i'm out of ammo 30
i'm out of control 17
i'm out of practice 22
i'm out of money 17
i'm out of options 17
i'm out of a job 19
i'm out of breath 17
out of it 32
of it 49
i'm off to work 42
i'm older 22
i'm on it 1571
i'm out of money 17
i'm out of options 17
i'm out of a job 19
i'm out of breath 17
out of it 32
of it 49
i'm off to work 42
i'm older 22
i'm on it 1571
i'm on my way home 39
i'm on my way 1303
i'm only human 33
i'm okay 3366
i'm only joking 44
i'm off 629
i'm on vacation 71
i'm okay with it 51
i'm on fire 81
i'm over it 187
i'm on my way 1303
i'm only human 33
i'm okay 3366
i'm only joking 44
i'm off 629
i'm on vacation 71
i'm okay with it 51
i'm on fire 81
i'm over it 187
i'm older than you 37
i'm offended 32
i'm onto you 39
i'm on duty 83
i'm on my own 63
i'm old 187
i'm off duty 34
i'm okay with that 74
i'm on your side 301
i'm only 129
i'm offended 32
i'm onto you 39
i'm on duty 83
i'm on my own 63
i'm old 187
i'm off duty 34
i'm okay with that 74
i'm on your side 301
i'm only 129