English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ I ] / I'm practicing

I'm practicing traduction Turc

496 traduction parallèle
I'm practicing.
Pratik yapıyorum.
Maybe sometime I go to Italy, and I'm practicing the language.
Dil eksersizleri yapıyorum, belki İtalya'ya giderim diye.
I shall be practicing how to salaam when you pass by.
Siz geçerken nasıl selam vereceğimi çalışmalıyım.
We don't have to tell him how long I've been practicing, do we?
Ne kadardır alıştırma yaptığımızı söylememize gerek yok, değil mi?
I'll just go on practicing law and making more money.
Artık avukatlık yapıp para kazanacağım.
- I often wish I'd kept up my practicing.
- Keşke ben de bırakmasaydım.
Practicing nine hours a day, from the age of ten... may make a great ballerina, I suppose.
Büyük bir balerin olmak için sanırım 10 yaşından beri günde 9 saat çalışmak gerekiyor.
You see, I'm practicing and rehearsing because I'm going into the police academy.
Polis Akademisi'ne girmek için çalışıyorum.
I'm sure the prosecutor will see that the State investigate my records. And perhaps I could lose the privilege of practicing Medicine.
Savcının, kayıtlarımın devletçe incelenmesini talep edebileceğinin ve belki de hekimlikten men edileceğimin bilincindeyim.
It's really a "boy-cut!" I'm practicing it on this big head.
Genç işi bir saç kesimi deniyorum. Bu koca kafa üzerinde pratik yapıyorum.
I'm practicing my walking, nurse.
Ayaklarımı çalıştırıyorum, hemşire.
I was practicing walking.
Ayaklarımı çalıştırıyordum.
I'm sorry I disturbed your practicing.
Üzgünüm, çalışmanızı kestim.
I've been down to the headquarters, and they've been showing newsreels of him and I've been reading biographies and I've been practicing too.
Evet, karargaha gittim ve onu gösteren haber filmlerini gösterdiler ve biyografisini okudum ve çok pratik yaptım.
I specialized in pediatrics and obstetrics... until I stopped practicing.
Uzmanlık alanım pediatri ve doğum idi bırakana kadar.
While I was practicing calligraphy...
Hat sanatı çalıştığım sırada...
I'm practicing my button-sewing.
Örgü çalışıyorum.
I introduce him as the world's oldest living and practicing poet.
Onu dünyanın en yaşlı ve faal şairi olarak tanıtırım.
You know, Ichi, ever since we started traveling together, I've been practicing seeing things with my eyes closed, like you.
Biliyorsun, Ichi..... beraber seyahat etmeye başladığımızdan beri..... senin gibi gözlerim kapalı olarak pratik yapıyorum.
I've done my share of practicing, too, boy.
Ben de kendime düşen çalışmayı yaptım, delikanlı.
When I was a kid, I did some practicing.
Çocukken atış talimi yapardım.
I've never heard of a practicing architect on an Olympic team.
Hem Olimpiyat takımında olan hem de çalışan bir mimarı ilk defa duyuyorum.
It better or I'm finished practicing medicine.
Sorun değil. Olmadı, ilaçla hallederim.
I am sick of practicing. The same thing everyday.
Bıktım artık bu provalardan Her gün aynı şey.
'Monsieur, as a practicing Catholic who finds the black market unworthy of Frenchmen and Christians, I'd like to inform you - "
"Bayım, dindar bir Katolik olarak, Fransız ve Hıristiyanların karaborsacılık yapmasını utanç verici buluyorum."
I danced eight hours last night, practicing the, uh... the marching song.
Dün akşam sekiz saat dans ettim, pratik yaptım marş şarkısında.
I ain't your pops. Pops, I've been practicing all week.
Ama babalık, bütün hafta prova yaptım.
I'm practicing some yoga, relaxation exercises.
Biraz yoga yapıyordum, rahatlama egzersizleri.
- No, I'm a practicing journalist.
Hayır, gazeteciyim.
If it is, I'll be practicing divorce law in West Virginia.
Eğer öyleyse, tüm hayatım, Virginia'da boşanma davalarıyla geçecek demektir.
Can't you see that I'm practicing for the film?
Görmüyormusun, film için çalışıyorum?
I'm in shape I'm in shape She's practicing Peppermint Patty's P.E. Program she's in shape She's in shape CHORUS [singing] :
Peppermint Patty'nin Beden Eğitimi Program'ına çalışıyor.
I have to. I'm practicing.
Mecburum, prova yapıyorum.
When I'm practicing no one is allowed to come in, go!
ben çalışırken, kimse giremez. Şimdi git!
I need to continue practicing a little longer.
Ben, biraz daha fazla uygulamaya devam etmeye ihtiyaç duyarım.
I'm practicing'.
Keman çalışıyorum.
I've been wasted my time on practicing
İdman yaparak vaktimi boşa harcamışım.
I'M PRACTICING.
Pratik yapıyorum.
In fact, I'll start practicing right now.
Aslında şimdi çalışmaya başlayacağım.
Yes, I am. I'm not a practicing Catholic.
Evet, ama kiliseye pek gitmem.
Well, I'm a practicing psychologist.
Ben de diplomalı bir psikologum.
And I caught my father practicing naked in front of his mirror.
Ve ben de babamı ayna karşısında çırılçıplak prova yaparken yakaladım.
I've caught you practicing.
Alıştırma yaparken seni yakalamıştım.
I'm practicing.
- Antrenman.
I'm really Dr. Frasier Crane, practicing psychiatrist.
Asıl adım Doktor Frasier Crane. Psikiyatrım.
My sister and I were practicing in the mountains one day...
Nereden başlayacağımı bilmiyorum.
It means I'm practicing.
Çalışıyorum, demek.
If you know I'm practicing and I don't finish practicing till 2 : 00, which is another 60 minutes, why you buzzing my buzzer?
Bunu biliyorsan 2.00'ye kadar devam ediyorsam bu en azından bir 60 dakika demektir... Ne diye zilimi çalıyorsun?
That's why I was hoping we could start practicing tomorrow night.
Uygulamalara yarın gece başlayacağımızı umuyordum.
I'm just practicing.
Prova yapıyorum.
i'd keep practicing.
Ben de yapardım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]