I'm there for you traduction Turc
4,045 traduction parallèle
Whew, for a second there, I thought you'd gone... Uh-oh.
Bir saniyeliğine sandım ki, bize...
No, no. I'm telling you, there's a reason for everything that I've been through, okay?
Hayır, sana diyorum ya, başıma gelen her şeyin bir sebebi var, tamam mı?
Well, for whatever reason you're here, how about if we just... Not that I'm planning on being there.
Gitmeyeceğim ya gerçi.
I needed you, and you weren't there for me.
Sana ihtiyacım vardı ama sen benim yanımda olmadın.
We're art-driven company and it's gotta be something they go, "Wow," you know, and I'm OK for half the people out there to go,
Sanat üreten bir şirketiz ve işlerimi gördüklerinde, insanların "Vaov," demesini bekliyorum ve
You know there isn't anything I wouldn't do for you, right?
Senin için yapmayacağım şey yok, bunu biliyorsun değil mi?
You know... for a minute there I actually thought maybe this could happen for me.
Biliyor musun? Bir dakika bile olsa hayalim gerçekleşecek sandım.
And while I've gotten used to being alone inside this bottle for years at a time, the thought of spending an eternity there without you... it's too much for me to bear.
Bu lambanın içinde yıllarca yalnız kalmaya alışmış olsam da sonsuza kadar sensiz yaşayacağım düşüncesi bana çok ağır geliyor.
From now on, I'm gonna be there for you.
Bundan sonra yanında olacağım.
I got a little something for you in the kitchen there.
Sana da ayırdım, mutfakta.
Of course I'll be there for you.
Tabiki her zaman yanında olacağım.
Whatever happens, I'm always there for you, ok?
Ne olursa olsun, hep senin yanında olacağım, tamam mı?
I'd be dead if it wasn't for you guys. But there was a point just before we got here...
Ama buraya varmadan hemen önce bir amacımız vardı.
I know I haven't been there for you and I'm sorry, okay?
Tamam. Seninle yeterince ilgilenmedim. Özür dilerim, tamam mı?
If there is only one seat left on this plane, I will fight you for it.
O uçakta tek bir koltuk kalmışsa uğruna savaşırım.
I needed somebody, you were there for me.
Birine ihtiyacım vardı, sen oradaydın.
There's a conversation I've been hoping to have with you for a while now, but I've never found the right time to have it.
Bir süredir seninle bir konuşma yapmak istiyordum fakat konuşmayı yapmak için hiç doğru zamanı bulamadım.
When I run New Orleans, there will be a permanent daylight ring in it for you, Joshua, for services rendered unto your true king...
New Orleans'da ben başa geçtiğim vakit senin için kalıcı bir Günışığı yüzüğü ayarlayacağım Joshua. Gerçek kralına yaptığın hizmetlerden ötürü.
Go there, see for yourself, but I'm telling you, besides Max, somebody else in the crew had to be compelled.
Kendin gidip gör. Max'ten ziyade gruptan bir kişinin daha etki altında olduğunu düşünüyorum.
I will make sure whoever harmed your brother will suffer, and as for you, tonight, you will sleep, and you will dream of a world far better than this one, a world where there is no evil, no demons,
Öğrendiğim zaman da kardeşini her kim incittiyse acı çektiğinden emin olacağım. Bu gece güzelce uyuyacaksın. Rüyanda, yaşadığımız dünyadan çok daha iyi bir yer göreceksin.
Is there a chance I can get you to ask Hallie a favor for me?
Benim için Hallie'den bir iyilik istemenin imkânı var mı?
I think there's gonna come a time when you need to... let it all out, and I want you to know that I plan on being here for you when you do.
İçini dökmek istediğin bir zaman geleceğini düşünüyorum ve bilmeni istediğim tek şey, o zaman geldiğinde senin için burada olacağım.
What I meant was, I'm sorry that I wasn't there for you, because I should have been.
Demek istediğim yanında olmadığım için özür dilerim çünkü olmalıydım.
I'm sure there's something you could do for us at the office.
Ofiste yapabileceğin bir iş olduğuna eminim.
I'm gonna send a car over there for you right now.
Hemen bir araba göndereceğim.
I guess there's no harm in letting you out for a bit, huh?
Sizi biraz salmaktan bir zarar gelmez sanırım.
There's no cell reception out here, and remember, I made it safe for you here, but I wouldn't go outside if I were you.
Burada cep telefonu siyalı yok. Unutma, burayı senin için güvenli hale getirdim. Ama yerinde olsam dışarıya çıkmazdım.
And I was willing to live with that, because I thought there was a part of you set aside for me!
Gerçi buna katlanmaya razıydım, çünkü bir parçanın benimle olacağımı düşünmüştüm!
I'm sorry there wasn't more we could do for you.
Üzgünüm sizin için yapabileceğimiz bundan başka bir şey yok.
Maybe I start out in the audience with Olivia, you know, uh, just out there, minding my own business, and then maybe I jump up for "Trouble Is."
Belki, dışarıda seyircilerle ve Olivia'nın yanında başlayabilirim... Bilirsin, tam orada kendi işime bakarım, ve sonra belki "Trouble Is" için sahneye fırlayabilirim.
You know, there was a time, I would have laid down my life for you.
Biliyor musun, zamanında senin için canımı verirdim.
That's easy for you to say, you're there with her, and I'm stuck in here.
Oradan söylemek kolay, Onunlasın, ben ise burada sıkışıp kaldım.
God, thank you so much for helping - Vince and Dave back there. - Yeah.
Vince ve Dave'i buraya getirmeye yardım ettiğin için çok sağ ol.
Is there anything I can do for you?
Senin için yapabileceğim bir şey var mı?
I'm not sure what you know or not, but it doesn't look good for your girl out there.
Ne bilip bilmediğinden emin değilim ama kızın için durum hiç iyi durmuyor.
I've always been there for you.
Her zaman yanındaydım.
I just wanted to thank you for saving me back there and well, you know, apologise for treating you the way I did.
Ben sadece, orada hayatımı kurtardığın için teşekkür etmek... ve şey... Bir de önceki davranışlarım için özür dilemek istedim.
Is there anything else I can do for you?
Sizin için yapabileceğim başka birşey var mı?
A part of me really admires you for the choice that you made, maybe because I'd like to think there was a time that I would have done it.
Bir dönem bende olsam böyle yapardım dediğim için bir yanım yaptığına saygı duyuyor.
You know, I was always there for you, for whatever you needed, and now this is when I need you, and you're supposed to help me.
- Ben hep yanında oldum her neye ihtiyacın olduysa. Şu an sana ihtiyacım var ve bana yardım etmen gerekiyordu.
So... unless there's something else I can do for you, like receive your thanks for dragging you out of the gutter when the only public office available to you was substitute teacher, then I'm gonna have to cut this meeting short.
Yani bu durumda yaptıklarınız için ofisinize ve size teşekkür etmek yada bir kamu görevlisi olarak ek personel talebinizi iletmek haricinde başka bir isteğiniz yoksa bu konuşmayı kısa kesmek zorundayım.
Now, there are many words for what I'm looking for- - rubles, renminbi, baht- - but they all mean money, which rhymes with funny, which you can be if you want.
Ruble, renminbi, baht... ama hepsinin anlamı para. Eğlenceliyle kafiyeli, eğer isterseniz, siz de eğlenceli olabilirsiniz.
You know... I want you to know that I will always be there for you, no matter what.
Şunu bilmeni istiyorum ki ne olursa olsun her zaman yanında olacağım.
I'm sure there are lots of other grocery jobs out there for you.
Dışarıda sana daha pek çok market işi vardır.
Darling, I-I would love for you to come stay with me, but with Marty there now, it's-it's impossible.
Tatlım, senin bende kalman çok güzel olurdu,... ama Marty şu an orada, bu imkansız.
I'm so happy for you. Oh, hey. So, VAL still thinks that there's a 96 % probability that Lena Silver is the prime suspect.
Senin için çok mutluyum. VAL hâlâ Lena Silver'ı % 96'lık ihtimalle baş şüpheli olduğunu düşünüyor.
Okay, I was there for you when you fell off the deck at Chester's graduation.
Chester'ın mezuniyetinde korkuluktan düştüğünde yanındaydım.
I'm not listening to you and I'm not there for you.
- Dinlemiyorum.
I've always been there for you, Remy.
Senin için her zaman buradaydım, Remy.
He stays out there, doesn't matter who else I arrest, he'll be coming for you eventually.
O dışarda kaldığı müddetçe başka kimi tutukladığım önemli değil eninde sonunda senin için gelecek.
There's a S.H.I.E.L.D. team looking for you right now... my team.
Şu anda seni arayan bir S.H.I.E.L.D. takımı var.
i'm there 209
for you 2938
for your information 371
for your own good 102
for your birthday 37
for your sake 205
for your own sake 81
for your daughter 16
for your mother 31
for your 26
for you 2938
for your information 371
for your own good 102
for your birthday 37
for your sake 205
for your own sake 81
for your daughter 16
for your mother 31
for your 26
for your safety 30
for your wife 22
for your help 20
for your loss 23
for your time 16
for your family 28
for your trouble 28
for your own safety 97
for you too 25
for yourself 58
for your wife 22
for your help 20
for your loss 23
for your time 16
for your family 28
for your trouble 28
for your own safety 97
for you too 25
for yourself 58
for your father 16
for your own protection 24
for your son 19
for you and me 24
i'm too old for this shit 16
i'm the devil 24
i'm trying my best 22
i'm the boss 113
i'm tired 1334
i'm thinking of you 22
for your own protection 24
for your son 19
for you and me 24
i'm too old for this shit 16
i'm the devil 24
i'm trying my best 22
i'm the boss 113
i'm tired 1334
i'm thinking of you 22
i'm the king of the world 16
i'm too busy 44
i'm telling you 3790
i'm thinking about you 19
i'm the queen 23
i'm trying to sleep 45
i'm the lucky one 30
i'm trying to study 20
i'm too nervous 18
i'm too young 26
i'm too busy 44
i'm telling you 3790
i'm thinking about you 19
i'm the queen 23
i'm trying to sleep 45
i'm the lucky one 30
i'm trying to study 20
i'm too nervous 18
i'm too young 26