I beg to differ traduction Turc
316 traduction parallèle
- No, I beg to differ. Right now you're twice as funny as him.
- Hayır, şunu belirtmeliyim ki şu anda sen ondan iki kat komiksin.
I beg to differ.
Katılmıyorum.
I beg to differ, Mr. Blount.
Buna katılmıyorum Bay Blount.
I beg to differ, You see, you must turn right before you turn left.
Farklılık için yalvarıyorum, Anlıyorsun sağa dönmeden önce sola dönmek zorundasın.
I beg to differ.
Sana katılmıyorum.
[Willie] i beg to differ. You are inching towards the door.
Ben kapıdan ayrılmanı, rica ediyorum.
i, gordon shumway, being of sound mind and body- - i beg to differ.
Ben, Gordon Shumway, aklımın sesi ve vücudum... İtirafı tercih ederim.
I beg to differ. Whatever happened to Peewee Grogan?
Peewee Grogan'a ne oldu?
We are. I beg to differ with you, young man.
Affınıza sığınarak, bunun aksini düşünüyorum, delikanlı.
They're your friends. I beg to differ.
Onlar senin dostların.
I beg to differ, infant.
Aynı fikirde değilim, ufaklık.
- I beg to differ.
- Ben katılmıyorum.
- Well, I beg to differ.
- Bence iyi düşün.
" I beg to differ.
" Reddederim.
I beg to differ.
Reddediyorum.
Oh, I beg to differ.
Oh, katılmıyorum.
This is the bravest thing this reporter has seen since Bill said, "Hillary, I beg to differ."
Bu olay, Bill, Hiliary'e ayrılalım dediği zamandan beri gördüğüm en cesur hareket.
ROGER : I beg to differ, Mr. Latura.
Size katılmıyorum Bay Latura.
I beg to differ.
Aksine iddaya girerim.
- I beg to differ.
- Bence farklı.
I beg to differ...
Affedersiniz ama...
I beg to differ!
Farklılık talep ediyorum!
- Well, I beg to differ.
Ben öyle bakmıyorum.
I beg to differ.
Ben farklı düşünüyorum.
Well, I beg to differ.
İyi. Anlaşmazlığa düşmek istemem
I beg to differ It is funny.
Aynı fikirde değilim.
No, I beg to differ.
Hayır, katılmadığımı belirtmek isterim.
I beg to differ, sir.
Fark yok, efendim.
I beg to differ.
Ben öyle düşünmüyorum.
I beg to differ.
Buna katılmıyorum.
- I beg to differ.
- Bence bitti.
I beg to differ.
Sana benzememek için yalvarırırm.
I beg to differ, doctor.
Ben size katılmıyorum doktor. Bir tımarhanede çalışıyorsunuz.
- I beg to differ.
- Değiştirmek için yalvardım.
I beg to differ.
Farklılık için özür dilerim.
I beg to differ.
Anlaşmazlık için üzgünüm.
I beg to differ.
Korkarım ben farklı düşünüyorum.
- I beg to differ.
- Katılmıyorum efendim.
Oh, I beg to differ.
Yalvarırım bastır.
No, I beg to differ. I'm Rex Crater.
Farkedin artık. Ben Rex Oraterim.
I beg to differ.
Farklı düşüncem için üzgünüm.
I beg to differ.
Aynı fikirde değilim.
But I do beg to differ.
Ama ben farklı düşünüyorum.
I'll beg to differ, sir.
Ben öyle düşünmüyorum, canım.
I would beg to differ.
Ben diğer yönü tercih ederim.
- I beg to differ.
- Aynı fikirde değilim.
I think that Dr Werber would beg to differ.
Sanırım Dr. Werber aynı fikirde olmayacaktır.
I beg to differ. We have guests.
Aynı fikirde değilim.
Beg to differ. I'm five weeks older than you.
Ben senden beş hafta büyüğüm.
I know a lot of physicists who'd beg to differ.
FarkIı düşünen bir sürü fizikçi biIiyorum.
Mr Ortega would beg to differ, as would I.
Bay Ortega öyle düşünmüyor. Tıpkı benim gibi.
i beg you 1274
i beg your pardon 1590
i beg of you 300
i beg your forgiveness 31
i begged you 17
i beg 35
i begged him 21
i beg your pardon 1590
i beg of you 300
i beg your forgiveness 31
i begged you 17
i beg 35
i begged him 21