I doubt it traduction Turc
3,300 traduction parallèle
I doubt it.
Orasından kuşkuluyum.
McCLAREN : I doubt it.
Bundan şüpheliyim.
I doubt it very much.
Bunun için şüpheliyim.
You might have seen it when it was published, although I doubt it.
Şüpheliyim ama, belki yayınlandığında görmüşsündür.
I doubt it.
Sanmam.
I'll look, but I doubt it.
- Bakarım, ama şüpheliyim.
I doubt it.
Sanmıyorum.
- I DOUBT IT.
Hiç sanmıyorum.
Faith, niece, you tax Signior Benedick too much, but he'll be meet with you, I doubt it not.
Sinyor Benedick'e çok yükleniyorsun yeğenim, gerçi o da senden aşağı kalmıyor.
I doubt it. If she'd found those papers, she would have taken them.
Bulsaydı, onları çoktan almış olurdu.
I doubt it.
Bundan şüpheliyim.
No, I doubt it was Emma.
Hayır, Emma'nın yapacağını sanmam.
I doubt it.
- Emin değilim.
[laughing] I doubt it. I don't shop outlets.
Sanmıyorum, outlet mağazalarından alışveriş yapmam.
We'll see hon, but I doubt it.
Bakarız, ama şüpheliyim.
I doubt it's recorded anything useful in the last hour.
Pek işe yarar şeyler kaydettiğini sanmıyorum.
I doubt it. I'm still on duty.
Hayır, hala görevdeyim.
I doubt it because we're not really...
Hiç sanmıyorum çünkü biz senle...
I doubt it. ]
Bana hiç öyle gelmedi.
I doubt it.
Bundan şüphem var.
I doubt it will surprise anyone that, when it comes to inspiration, I'm more of an old testament sort of a bloke.
Söz konusu vahiy olduğunda daha çok Eski Ahit'ten ilham aldığımı duymak eminim sizi şaşırtmaz.
I doubt it!
- Sanmıyorum!
I doubt it.
Ondan şüpheliyim.
I doubt it.
- Hiç sanmam.
- I doubt it.
- Hiç sanmam.
I doubt it's the Abercrombie model's apartment.
Abercrombie mankenleri olduğundan şüpheliyim.
Well, I doubt it.
Bundan şüpheliyim.
I doubt it. We can not.
Dediğin şeyden hiçbir şey anlaşılmıyor.
No, I doubt it.
Pek sanmıyorum.
I highly doubt Blair's gonna risk running into her ex with a royal minder in tow, which means that when I drop my bomb, the person it would hurt the most won't even be there.
Blair'in yanında kraliyetten bir gözetmeni çekerek eski aşkıyla karşılaşma riskine gireceğinden oldukça şüpheliyim bu da demektir ki, bombamı patlattığımda en çok incinecek insan orada bile olmayacak.
Oh, I don't doubt it, but I can't.
Buna hiç şüphem yok, ama yapamam.
- Listen, I have no doubt that you'll be successful at it one day.
Bak, bir gün çok başarılı olacağın konusunda hiç şüphem yok.
- I seriously doubt it.
- Gerçekten bundan şüpheliyim.
Never have I had cause to doubt my husband, as you put it.
Asla kocamdan şüphe duymadım, sizin sözlerinizle.
If he's going to end it, which I doubt, you'll know what to do.
Eğer ayrılmak istiyorsa, ki pek sanmıyorum sen bilirsin ne yapacağını.
You know, if you doubt what I've written about it, just go see the movie.
Bu konuda dediklerim hakkında bir şüpheniz varsa sadece gidip filmi izleyin.
No, I highly doubt that it's burned off, Danny.
Hayır, yandığını sanmıyorum Danny.
I would fain have it a match, and I doubt not but to fashion it, if you three will minister assistance.
Onları birleştirmeye niyetliyim ve siz de bana yardım ederseniz bu işin olacağına şüphem yok.
What the two of you do in hotel rooms in the afternoon is your business, but I doubt Lady Agnes will see it that way.
İkinizin öğleden sonra otel odasında yaptıklarınız sizi ilgilendirir, ama Leydi Agnes'in bu gözle bakacağından emin değilim.
I doubt it.
Bundan şüphe ederim.
- I doubt if she'd believe it if I told her.
Söylesek de inanacağından kuşkuluyum.
I have no doubt that you and your staff will make it a night to remember.
Akıllarda kalacak bir gece yapacağına hiç şüphem yok.
I seriously doubt it.
Tanıdığından şüpheliyim.
I'd like to give you the benefit of the doubt, but from where I sit, it looks pretty bad, Ms. Raymond.
Masum olduğunu söylemek isterdim ama buradan durumunuz kötü görünüyor Bayan Raymond.
I don't doubt it.
Şüphem yok.
Although I pretty much doubt it.
Ancak pek de emin değilim.
I doubt any of it is very interesting.
Bunların hiçbirinin çok ilginç olduğunu hiç sanmıyorum. Bilmem.
I doubt he will do it again.
Öyle bir şey yapmaz.
If you owned a classic ride like a'56 Austin Healy, I doubt you'd take it to the corner body shop.
Eğer 56 model Austin Healy gibi bir araban varsa onu köşebaşındaki tamirhaneye götürmezsin.
I don't doubt it.
Ciddi bir zarar.
I doubt if he'd ever have finished a whole book if it weren't for you.
Eğer sen olmaydın eline kitap alır mıydı, bilmiyorum.
i doubt that very much 48
i doubt that 329
i doubt 17
doubt it 85
it's fine 7136
it is 11007
it's not fair 795
it's friday 105
it's done 1271
item 93
i doubt that 329
i doubt 17
doubt it 85
it's fine 7136
it is 11007
it's not fair 795
it's friday 105
it's done 1271
item 93
it's been so long 173
it's over 4654
it's cold 680
it is good 116
it's okay 22028
it's ok 4874
it's warm 139
itchy 49
itis 22
it's me 10254
it's over 4654
it's cold 680
it is good 116
it's okay 22028
it's ok 4874
it's warm 139
itchy 49
itis 22
it's me 10254
italy 247
italian 217
it was 5878
it's not 5855
it's all right 8832
itch 25
it's about damn time 34
items 25
itself 24
it's a boy 347
italian 217
it was 5878
it's not 5855
it's all right 8832
itch 25
it's about damn time 34
items 25
itself 24
it's a boy 347