I learned my lesson traduction Turc
292 traduction parallèle
I learned my lesson from your predecessor.
Bildiklerimi senin selefinden öğrendim.
- But I learned my lesson.
- Ama dersimi aldım.
Please. I learned my lesson.
Lütfen, ben dersimi aldım.
I learned my lesson, honest.
- Anne lütfen onu dinleme.
That's what honest work is, and I learned my lesson.
Dürüst iş böyle oluyor, dersimi aldım artık.
I learned my lesson.
ben dersimi aldım.
I made a mistake, I learned my lesson and I will never do it again.
Bir hata ettim ve dersimi aldım ve bir daha da yapmayacağım.
Don't worry, I learned my lesson.
Dersimi aldım.
I learned my lesson a long time ago.
Ben dersimi uzun zaman önce aldım.
- Now, I learned my lesson. - Yeah.
Ben dersimi aldım.
I've already been fucked over, but I learned my lesson.
Çoktan sikilip atıldım ama dersimi aldım.
Not this time. I learned my lesson back in the kingdom.
Bu sefer değil. Krallıkta dersimi aldım.
I mean, I learned my lesson.
Demek istediğim, Dersimi aldım.
I learned my lesson already.
Ben dersimi çoktan aldım.
I learned my lesson.
Dersimi aldım.
- But I learned my lesson.
- Ama ben dersimi aldım.
I learned my lesson. Ruined my life ;
Hayatım kaydı, karım çocuklarımı da alarak beni terk etti.
I learned my lesson from that coffee company.
Kahve şirketinden dersimi aldım.
Look, I learned my lesson, okay?
Ben dersimi aldım. Tamam mı?
Well, I guess I learned my lesson.
Sanırım dersimi aldım.
I learned my lesson.
dersimi aldım.
Well, I learned my lesson.
Pekâlâ, ben dersimi aldım.
- No, I learned my lesson...
- Hayır, dersimi aldım.
I'd say yeah, I learned my lesson.
Evet, dersimi aldım.
Well, like I said, I learned my lesson.
Dediğim gibi ben dersimi aldım.
Yeah, but I learned my lesson, didn't I?
Evet ama dersimi aldım, değil mi?
I'd learned my lesson and in the morning I'd draw $ 4,000 out of the bank.
Dersimi almıştım ve sabahleyin bankadan $ 4,000 çekecektim.
I've learned my lesson.
Ben dersimi aldım.
No. I've learned my lesson, I really have.
Ben dersimi aldım, gerçekten aldım.
Now I've learned my lesson :
Şimdi dersimi aldım ama.
I've learned my lesson, believe me.
İnanın, dersimi aldım.
Because of a lesson I learned at the orphanage where my impoverished mother placed me as a child.
Yetimhanede öğrendiğim bir ders sayesinde. Yoksul annem çocukken beni oraya vermiş.
It was stupid, but I've learned my lesson.
- Aptalcaydı ama dersimi aldım.
I've learned my lesson... and it was very painful.
Ben dersimi aldım ve bu çok acılı bir süreçti.
- I've learned my lesson.
- Ben dersimi aldım Q.
Now then, regarding your punishment, have you learned your lesson? Have I ever. The thought of doing wrong makes my stomach turn.
kesinlikle. bu tip hatalar yapmak midemi ters çeviriyor eee, gitmekte özgürsün
And I would strongly advise you to learn the lesson that my Uncle Harold learned the hard way.
Ve size amcam Harold'un acı bir tecrübeyle öğrendiği bir şeyi şiddetle öğrenmenizi tavsiye ediyorum.
I've learned my lesson.
Dersimi aldım.
I've learned my lesson.
- Dersimi aldım.
Frank, I've learned my lesson.
Frank, dersimi aldım.
I've learned my lesson!
Dersimi aldım!
I've really, really, really learned my lesson.
Gerçekten ama gerçekten dersimi aldım.
But I've learned my lesson.
Ama... ben dersimi öğrendim.
I've learned my lesson. I'II play it safe, smart conservative.
Dersimi aldım, temkinli oynayacağım... düşünerek, geleneksel yöntemlerle.
Shoo-doo, shoo-doo Oo-oo-oo I thought my heart had learned its lesson
Kalbimin dersini aldığını sanırdım.
Now I'm terrified, and I've learned my lesson, and you can go away.
Şimdi çok korktum, ve dersimi aldım, sende artık gidebilirsin.
Well, Jesus, I definitely learned my lesson. Never bet on evil, because when you do... Ned, look!
Evet İsa, kesinlikle dersimi aldım, asla şeytana oynamayacağım, çünkü sen...
- No, I've learned my lesson about invading your personal privacy.
- Hayır, özel hayatına karışmamakla ilgili dersimi aldım.
Well, Jesus, I definitely learned my lesson.
Şey, İsa, kesinlikle dersimi aldım.
All right, I've learned my lesson and I'll be sure to try harder.
Ben dersimi aldım. Daha fazla çalışacağıma eminim.
Please don't yell. I've learned my lesson.
Tamam, yeter Lois bağırma dersimi aldım.