English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ I ] / I met this girl

I met this girl traduction Turc

241 traduction parallèle
Well, fact is, Dad, I met this girl.
Evet, aslında baba, bir kızla tanıştım.
I met this girl.
Bir kızla tanıştım.
I met this girl at the party, and we got along very well,
O da evli. - Bir adı var mı? - Evet.
A couple of weeks ago, I met this girl.
Birkaç hafta önce bir kızla tanıştım.
- I met this girl!
- Bir kızla tanıştım!
The truth is, my parents are away, and I met this girl.
Gerçek şu ki, ailem evde değil, ben de o kızla tanıştım.
I met this girl... looked like an angel.
Bir kızla tanıştım... Melek gibiydi.
I met this girl, she got pregnant and went back home to Alabama.
Bir kızla tanıştım, hamile kaldı, Alabama'ya, evine döndü.
I met this girl tonight, okay, in a coffee shop.
Bu gece bir kafede bir kızla tanıştım.
Anyhow, me and my friends were down in the park, heckling some bums, and I met this girl.
Her neyse, ben ve arkadaşlarım parkta zaman öldürürken, bir kızla tanıştım.
I met this girl, not too long ago... with blonde hair, the greenest eyes.
Kısa bir süre önce bir kızla tanışmıştım. Sarı saçları, yemyeşil gözleri vardı.
I met this girl...
O kıza rastladım...
Well, I met this girl.
Bir kızla tanıştığımı.
I met this girl, Marge, and I wanna force her to like me.
Bu kızla tanıştım, Marge, ve beni sevmesini istiyorum.
- I met this girl. - Yeah?
- Bir kızla tanıştım.
Well... I met this girl about a month ago.
Pekala, bir ay önce bir kız ile tanıştım.
I met this girl six months ago and we were supposed to get married.
Bu kızla 6 ay önce tanıştık ve evlenmeyi düşünüyorduk.
See, I met this girl.
O kızla tanıştım.
I met this girl once, same thing... Iove at first sight, head over heels.
Şu kızla tanışmıştım, aynı şey ilk görüşte aşk, sırılsıklam aşığım.
I met this girl on a train going to a museum upstate.
Bu kızla, şehir dışında bir müzeye giden bir trende karşılaştım.
I met this girl.
Şu kızla tanıştım.
I MET THIS GIRL.
Bir kızla tanıştım.
Down there I met this girl.
Orada bir kızla tanıştım.
" I first met this girl at London Bridge.
" Bu kızla ilk Londra Köprüsü'nde buluştum.
You know, I met a girl right here at this bar, six months and a week ago.
Altı ay bir hafta önce bu barda bir kızla tanıştım.
I've met this girl, I'm planning to marry her.
Bir kadınla tanıştım, onunla evlenmek istiyorum.
This girl I met at camp.
Kampta tanıştığım bir kız bu.
I met the queen who runs it. Tell me something, Al. What's your noble concern... about this little girl over here?
Söyle bakalım, bu kıza karşı olan asıl endişen nedir?
Yeah, I just met this girl and she's getting her things.
Bir kızla tanıştım ve çantasını almaya gitti.
Potter, I met this girl and I came alive.
Güldüm.
The minute I met her, I knew this girl could make me do anything.
Onunla tanıştığımız an bana her şeyi yaptırabileceğini anlamıştım.
I've met this girl And I've dropped my boyfriends
Bir tane kızla tanıştım ve erkek arkadaşlarımı bıraktım.
And I met this gorgeous girl.
Ve ben çok güzel bir kızla tanıştım.
I came here for the weekend, and I met this local girl.
Hafta sonu için gelmiştim. Buralı bir kızla tanıştım.
I met the most important girl of my life in a bar like this.
Hayatımdaki en önemli kadınla böyle bir barda tanışmıştım.
I arrived a few months ago, a country girl. An old aunt met me at this station.
Bir kaç ay önce geldim, ben taşralı bir kızım yaşlı teyzem, beni istasyonda karşıladı.
I dont know if this is the right time or place but I wanted to tell you that Sammy and I have decided if this babys a girl wed like to name it Shelby since she was the reason we met in the first place.
Yeri ve zamanı doğru mu bilmiyorum ama sana söylemek isterim ki Sammy ve ben, bebeğimiz eğer kız olursa adını Shelby koymak istiyoruz çünkü onun sayesinde tanışmıştık.
- Dad, I met this really nice girl today.
- Baba, bugün güzel bir kızla tanıştım.
I'd met this girl.
Bu kızla tanıştım ya.
There was this girl... I met when I was in college.
Üniversitede bir kızla tanışmıştım.
The other day I was asked out by, er, this 22-year-old girl that I met in the mall.
Dün mağazada tanıştığım yirmi ikilik bir kızdan çıkma teklifi aldım.
When we first met, I was this little girl from Poteidaia.
- İlk tanışdığımız zaman, ben Potedia'dan küçük bir kızdım.
I met a little girl and I settled down You can get this on CD, you know... in stereo.
Bunun CD'sini de alabilirsin.
I just met this girl, but I'm gonna marry her.
- Hayır. Ama evleneceğim.
This English girl I met said it's pretty good.
Yeni tanıştığım İngiliz kız oldukça iyi olduğunu söyledi.
I don't know what tavern you met this girl in but she almost blew your entire plan.
Hangi tavernada bu kızla tanıştın bilmiyorum, ama nerdeyse bütün planını havaya uçuruyordu.
I met this girl and then...
Çünkü bir kızla tanıştım ve...
She's this girl that I met in Paris.
O Paris'te tanıştığım bir kız.
So you can imagine how impassioned I feel now I've actually met this girl.
Ne kadar ateşli olduğunu düşünebiliyor musun? Şimdi bu kızla tanışmam gerektiğini hissediyorum.
Yeah, I know, I know. But I just met this girl at the bar, and I think I can get her back to our place.
Evet, biliyorum ama barda bir kızla tanıştım ve kızı bizim mekâna götürebilirim.
( Harvey ) Sol met this girl and I wanted to impress her, so I said
Birçok numara biliyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]